Danıştay Kararı 10. Daire 2022/6337 E. 2023/872 K. 28.02.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2022/6337 E.  ,  2023/872 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2022/6337
Karar No : 2023/872

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …

DAVANIN_ÖZETİ : 27 Mayıs 1960 Askeri Darbe Mağdurlarının Zararlarının Tazmini Amacıyla Kurulan Komisyona (Komisyon) maddi ve manevi tazminat ödenmesi talebiyle yapılan başvuru üzerine maddi ve manevi tazminat talebinin reddi yolunda verilen 02/11/2021 tarihli Komisyon kararına karşı yapılan itirazın reddine dair 16/06/2022 tarihli Komisyon kararının iptali ile uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık şimdilik 100,00 TL maddi ve 5.000.000,00 TL manevi tazminatın aradan geçen 61 yıllık süre için işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca hazırlanan Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, dava dilekçesi 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun olup olmadığı yönünden incelenerek gereği görüşüldü:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. maddesinde; idari davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı; dilekçelerde, tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adreslerinin, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihinin gösterileceği; ayrıca dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örneklerinin dava dilekçesine ekleneceği; dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı hükmü yer almış; 14. maddesinde, dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları hususu ilk inceleme konuları arasında sayılmış; 15. maddesinde de, dilekçelerin, 3. ve 5. maddelere uygun olmaması halinde, otuz gün içinde anılan maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanlıkları tamamlanmak üzere reddine karar verileceği kuralı getirilmiştir.

01/07/2020 tarih ve 31172 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7248 sayılı 1924 Tarih ve 491 Sayılı Teşkilâtı Esasiye Kanununun Bazı Hükümlerinin Kaldırılması ve Bazı Hükümlerinin Değiştirilmesi Hakkında Geçici Kanunun Bazı Hükümlerinin Yürürlükten Kaldırılması ve Neden Olunan Mağduriyetlerin Giderilmesi Hakkında Kanun’un Geçici 1. maddesinin 2. fıkrasında, 1 sayılı Kanunun 6. maddesi uyarınca kurulan Yüksek Soruşturma Kurulu ile Yüksek Adalet Divanı tarafından haklarında soruşturma ve kovuşturma yürütülenlerin bu soruşturma ve kovuşturmalar sebebiyle uğradıkları manevî zararların Hazine tarafından karşılanacağı, bu kişilerin malvarlığı değerlerinin müsadere edilmesinden kaynaklanan maddi zararlarının da karşılanacağı; aynı maddenin 3. fıkrasında, ikinci fıkra kapsamında zarar görenler veya mirasçıları tarafından zararlarının karşılanması istemiyle yapılacak başvuruları değerlendirmek ve karara bağlamak üzere, Cumhurbaşkanı tarafından bir Komisyon kurulacağı, komisyonun çalışma usul ve esaslarının Resmî Gazete’de yayımlanmasını izleyen üç ay içinde Komisyona başvurularak ikinci fıkra kapsamındaki zararlarının tazmininin istenebileceği; 4. fıkrasında ise, Komisyon tarafından verilen kararlara karşı kararın tebliğini izleyen on beş gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyona itiraz başvurusunda bulunulabileceği, itiraz üzerine verilen kararlara karşı ilk derece mahkemesi sıfatıyla Danıştayda dava açılabileceği hususları düzenlenmiştir.
Dava dilekçesinin incelenmesinden; davacı tarafından, 01/07/2020 tarih ve 31172 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7248 sayılı Kanun’un Geçici 1. maddesindeki düzenlemeler gereğince, murisi …’ın 27 Mayıs 1960 askeri darbesi sonrasında tutuklandığından, belediye başkanlığı maaşından mahrum bırakıldığından ve eziyet ve kötü muameleye maruz kaldığından bahisle uğranıldığı ileri sürülen maddi ve manevi zararlara karşılık tazminat ödenmesi istemiyle Komisyona başvurulduğu, yapılan başvurunun …numarasına kaydedildiği, Komisyonun 02/11/2021 tarihli kararı ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verildiği, anılan karara karşı yapılan itirazın da Komisyonun 16/06/2022 tarihli kararıyla reddedilmesi üzerine Komisyonun itirazın reddine ilişkin kararının iptali ile uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık şimdilik 100,00 TL maddi ve 5.000.000,00 TL manevi tazminatın aradan geçen 61 yıllık süre için işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmakla birlikte; dava konusu edilmek istenen Komisyon kararının dava dilekçesine eklenmediği, dava dilekçesine eklenen Komisyon kararının davacının bir başka murisi olan …yönünden yapılan başvuru üzerine verilen Komisyon kararı olduğu, bu komisyon kararından dolayı da davacının bir talebinin olup olmadığının, bir başka ifadeyle komisyonun hangi kararının dava konusu edilmek istendiğinin açıkça anlaşılamadığı, bu haliyle dava dilekçesinin 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun biçimde düzenlenmediği sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, yeniden düzenlenecek dava dilekçesinde, davacı tarafından murisi …yönünden yapılan başvurunun reddine ilişkin Komisyon kararının mı yoksa murisi …yönünden yapılan başvurunun reddine ilişkin Komisyon kararının mı dava konusu edilmek istendiği tereddüde mahal verilmeksizin açıkça ortaya konularak, ayrıca dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örnekleri dava dilekçesine eklenerek davanın; yukarıda belirtilen eksikliklerin giderilmesi suretiyle 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun olarak yenilenen, Danıştay Başkanlığına hitaben yazılmış açık ve anlaşılabilir bir dilekçeyle açılması gerekmektedir.
Öte yandan, yeniden düzenlenecek dilekçede hasım mevkiinde Cumhurbaşkanlığının yanında Adalet Bakanlığının da gösterilmesi gerektiği açıktır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca, bu kararın tebliğinden itibaren 30 (otuz) gün içinde, yukarıda belirtilen hususlar netleştirilmek suretiyle dava açmakta serbest olmak üzere DAVA DİLEKÇESİNİN REDDİNE, aynı Kanun’un 15. maddesinin 5. fıkrasına göre dilekçenin reddi üzerine yeniden verilecek dilekçede de aynı yanlışlıkların yapılması halinde davanın reddedileceğinin davacıya duyurulmasına, davanın yenilenmesi hâlinde yeniden harç alınmamasına, dava dilekçesinin yenilenmemesi hâlinde davacının adli yardım isteminin kabul edilmesi nedeniyle dava açıldığı esnada tahsil edilmeyen yargılama giderinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına, 28/02/2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.