Danıştay Kararı 10. Daire 2022/6211 E. 2023/871 K. 28.02.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2022/6211 E.  ,  2023/871 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2022/6211
Karar No : 2023/871

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : Adalet Bakanlığı / ANKARA

DAVANIN_ÖZETİ : Davacı tarafından;
1) 27 Mayıs 1960 Askeri Darbe Mağdurlarının Zararlarının Tazmini Amacıyla Kurulan Komisyona maddi ve manevi tazminat talebiyle yapılan …sayılı başvurunun reddine ilişkin 02/11/2021 tarihli Komisyon kararının ve anılan karara yapılan itirazın reddine dair 16/06/2022 tarihli Komisyon kararının iptali,
2) 27 Mayıs 1960 Askeri Darbe Mağdurlarının Zararlarının Tazmini Amacıyla Kurulan Komisyona maddi ve manevi tazminat talebiyle yapılan …sayılı başvurunun reddine ilişkin 02/11/2021 tarihli Komisyon kararının ve anılan karara yapılan itirazın reddine dair 16/06/2022 tarihli Komisyon kararının iptali,
3) 27 Mayıs 1960 askeri darbesi nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen maddi ve manevi zararların 7248 sayılı Kanun uyarınca tespit edilerek ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 5. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca hazırlanan Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra gereği görüşüldü:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. maddesinde, idari davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı; dilekçelerde tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adreslerinin, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin gösterileceği belirtilmiş; 5. maddesinin 1. fıkrasında da, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı; ancak aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile dava açılabileceği kurala bağlanmıştır.
Aynı Kanun’un 14. maddesinin 3. fıkrasının (g) bendinde, dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden inceleneceği; 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde ise, 3/g bendinde yazılı hâlde otuz gün içinde 3. ve 5. maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak üzere dilekçelerin reddine karar verileceği kuralına yer verilmiştir.
01/07/2020 tarih ve 31172 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7248 sayılı 1924 Tarih ve 491 Sayılı Teşkilâtı Esasiye Kanununun Bazı Hükümlerinin Kaldırılması ve Bazı Hükümlerinin Değiştirilmesi Hakkında Geçici Kanunun Bazı Hükümlerinin Yürürlükten Kaldırılması ve Neden Olunan Mağduriyetlerin Giderilmesi Hakkında Kanun’un Geçici 1. maddesinin 2. fıkrasında, 1 sayılı Kanunun 6. maddesi uyarınca kurulan Yüksek Soruşturma Kurulu ile Yüksek Adalet Divanı tarafından haklarında soruşturma ve kovuşturma yürütülenlerin bu soruşturma ve kovuşturmalar sebebiyle uğradıkları manevî zararların Hazine tarafından karşılanacağı, bu kişilerin malvarlığı değerlerinin müsadere edilmesinden kaynaklanan maddi zararlarının da karşılanacağı; aynı maddenin 3. fıkrasında, ikinci fıkra kapsamında zarar görenler veya mirasçıları tarafından zararlarının karşılanması istemiyle yapılacak başvuruları değerlendirmek ve karara bağlamak üzere, Cumhurbaşkanı tarafından bir Komisyon kurulacağı, komisyonun çalışma usul ve esaslarının Resmî Gazete’de yayımlanmasını izleyen üç ay içinde Komisyona başvurularak ikinci fıkra kapsamındaki zararlarının tazmininin istenebileceği; 4. fıkrasında ise, Komisyon tarafından verilen kararlara karşı kararın tebliğini izleyen on beş gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyona itiraz başvurusunda bulunulabileceği, itiraz üzerine verilen kararlara karşı ilk derece mahkemesi sıfatıyla Danıştayda dava açılabileceği hususları düzenlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından, 01/07/2020 tarih ve 31172 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7248 sayılı Kanun’un Geçici 1. maddesindeki düzenlemeler gereğince, murisleri Bala Kartal ve Hamit Kartal’ın 27 Mayıs 1960 askeri darbesi sonrasında yargılanarak cezaevine girdiği ve sürgüne gönderildiği, eziyet ve kötü muameleye maruz kaldığından bahisle uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık maddi ve manevi tazminat ödenmesi istemiyle her iki murisi açısından ayrı ayrı Komisyona başvurulduğu, murisi Bala Kartal yönünden yapılan başvurunun 1960-0145-0006 numarasına kaydedildiği, diğer muris Hamit Kartal yönünden yapılan başvurunun da 1960-0147-0006 numarasına kaydedildiği, Komisyonun 02/11/2021 tarihli kararı ile başvuruların ayrı ayrı reddine karar verildiği, anılan kararlara karşı yapılan itirazların da Komisyonun 16/06/2022 tarihli kararlarıyla ayrı ayrı reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının Komisyona yaptığı …ve …sayılı başvurular üzerine Komisyonca verilen kararlar birlikte dava konusu edilmiş ise de; davacı tarafından farklı murisleri yönünden Komisyona ayrı ayrı başvuruda bulunulduğu ve Komisyonca da her bir muris yönünden ayrı ayrı inceleme yapılması suretiyle bir karar verildiği görülmekte olup; dava konusu işlemler arasında 2577 sayılı Kanun’un 5. maddesinin 1. fıkrasında belirtildiği şekli ile maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep sonuç ilişkisi bulunmadığı, bu nedenle davacının farklı murisleri yönünden verilen komisyon kararlarına karşı farklı dilekçeler ile ayrı dava açılması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Öte yandan, yeniden düzenlenecek dilekçelerde hasım mevkiinde Adalet Bakanlığının yanında Cumhurbaşkanlığının da gösterilmesi gerektiği açıktır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca bu kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde 5. maddeye uygun şekilde düzenlenmiş dilekçeler ile yukarıda belirtilen hususlar göz önüne alınarak gerekli harç ve posta ücreti yatırılmak suretiyle ayrı ayrı dava açmakta serbest olmak üzere DAVA DİLEKÇESİNİN REDDİNE, 2577 sayılı Kanun’un 15. maddesinin 5. fıkrası hükmüne göre dilekçenin reddi üzerine yeniden verilecek dilekçede aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceğinin davacıya duyurulmasına, yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, 28/02/2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.