Danıştay Kararı 10. Daire 2022/5789 E. 2022/6420 K. 22.12.2022 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2022/5789 E.  ,  2022/6420 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2022/5789
Karar No : 2022/6420

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Kurumu
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI): … Bilgisayar İletişim Ürünleri İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN_KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN_ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hâkiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra, gereği görüşüldü:
Dava; davacı şirket tarafından, üreticisi ve ithalatçısı olduğu … marka, … model tablet bilgisayar cihazlarına ait teknik belgelerin belirlenen sürede ibraz edilmesi yükümlüğü yerine getirilmeyerek 4703 sayılı Kanun’un 5. maddesinin 8. fıkrasına aykırı davranıldığından bahisle aynı Kanun’un 12. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi, 5809 sayılı Kanun’un 60. maddesinin 6. fıkrası ve ilgili mevzuat uyarınca belirlenen 16.992,00 TL idari para cezası uygulanmasına yönelik … tarih … sayılı idari para cezası karar tutanağının iptali istemiyle açılmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; … İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karara karşı davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusunun … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere reddedildiği; bunun üzerine davalı idare tarafından Danıştay’a hitaben verilen 04/07/2022 kayıt tarihli dilekçe ile anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasının istenildiği anlaşılmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanunla eklenen geçici 8. maddesinde, 6545 sayılı Kanun’la kanun yollarına ilişkin getirilen hükümlerin 2576 sayılı Kanun’un anılan Kanun’la değişik 3. maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları 20/07/2016 tarihinden sonra verilen kararlar hakkında uygulanacağı; aynı Kanun’un “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin altıncı fıkrasında, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu ve “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde, Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin bu maddede sayılan davalar hakkında verdikleri kararlara karşı Danıştay’da temyiz isteminde bulunulabileceği; aynı maddenin 1. fıkrasının (b) bendinde, konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davaların, (m) bendinde de, düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından verilen görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davaların temyiz edilebilecek kararlardan olduğu; “Temyiz dilekçesi” başlıklı 48. maddesinin 6. fıkrasında, temyizin kesin bir karar hakkında olması halinde kararı veren merciin temyiz isteminin reddine karar vereceği; aynı maddenin 7. fıkrasında ise, temyizin kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşıldığı hallerde altıncı fıkrada sözü edilen kararın Danıştay’ın ilgili dairesince kesin olarak verileceği, hükme bağlanmıştır.
Düzenleyici ve denetleyici kuruluşlarca tesis edilen işlemler hakkında açılan davaların temyiz kanun yolu incelemesine tabi olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi için öncelikle anılan kuruluşlarca tesis edilen işlemlerin hukuki niteliğinin (piyasa veya sektöre ilişkin olup olmadığının) ortaya konulması gerekmektedir.
Düzenleyici ve denetleyici kuruluşlarca, görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak “düzenleme, izleme, izin verme ve kural koyma” fonksiyonlarını kullanarak piyasa veya sektöre düzen vermenin, piyasa veya sektörün düzenini kurup korumak için düzenleyici işlemler tesis etmenin yanı sıra bu mahiyette olmayan kararlar da alınmaktadır. Anılan kuruluşlar “denetleme” fonksiyonunu kullanarak ilgili mevzuata ve kendilerince tesis edilen düzenleyici işlemler ile getirilen kurallara aykırılık hallerinde piyasa veya sektördeki aktörlere idari para cezaları uygulamakta olup; bu para cezalarının, anılan kuruluşların görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili yukarıda çerçevesi çizilen kararlardan olduğundan bahsedilmesi mümkün görünmemektedir.
Bu durumda; 4703 sayılı Kanun’un 5. maddesinin 8. fıkrasını ihlal ettiğinden bahisle davacı şirket hakkında aynı Kanun’un 12. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi ve 5809 sayılı Kanun’un 60. maddesinin 6. fıkrası uyarınca idari para cezası uygulanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı karara istinaden düzenlenen 16.992,00 TL tutarlı ve … seri sıra numaralı idari para cezasının iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendi kapsamında değerlendirilemeyeceği ve davaya konu edilen parasal miktarın da temyiz parasal sınırının altında kaldığı anlaşıldığından, … Bölge İdare Mahkemesince davalı idarenin istinaf başvurusunun reddi yolunda verilen karar her ne kadar temyiz yolu açık olmak üzere verilmişse de kesin olup, temyizen incelenmesine hukuki olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE, Bölge İdare Mahkemesince kesin olan karara karşı temyiz yolunun açık olduğu belirtildiğinden temyiz aşamasında yatırılan … TL harcın ve posta avansı miktarından artan kısmın isteği halinde davalıya iadesine, 22/12/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.