Danıştay Kararı 10. Daire 2022/5110 E. 2023/176 K. 18.01.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2022/5110 E.  ,  2023/176 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2022/5110
Karar No : 2023/176

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Özel Eğitim Rehabilitasyon Okul Hizmetleri Kozmetik Medikal Oyuncak Turizm Taşımacılık Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından; … isimli çalışana ilişkin işe giriş bildirgesinin, 2013/8 – 2020/9 dönemine ilişkin asıl veya ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin ve işten ayrılış bildirgesinin Kuruma süresinde verilmediğinden bahisle hakkında 320.881,00 TL idari para cezası uygulanmasına dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; …isimli çalışana ilişkin 2013/8, 9, 10, 11, 12 ile 2014/ 2015/ 2016/ 2017/ 2018/ 2019 ve 2020/ 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 aylarına ilişkin asıl veya ek nitelikteki prim ve hizmet belgelerinin ve işten ayrılış bildirgesinin kuruma süresinde verilmediğinden bahisle uygulanan idari para cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı; ancak, işe giriş bildirgesinin verilmemesi nedeniyle, idari para cezasının eylem tarihi itibarıyla geçerli olan asgari ücretin iki katı şeklinde ve 2.042,00 TL olarak uygulanması gerektiği halde, 5.107,00 TL olarak uygulandığı anlaşıldığından, dava konusu işlemin 3.065,00 TL’lik kısmında hukuka uygunluk, geriye kalan 317.816,00 TL’lik kısmında ise hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin kısmen iptaline, kısmen davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; 12/05/2022 tarihli ara kararı ile dava konusu idari para cezasının hesaplanmasına ilişkin hesap tablosunun gönderilmesinin istenildiği, idarece gönderilen belgelerden söz konusu idari para cezasının hesaplanmasına ilişkin hesap tablosunda 2014 ve 2015 yıllarına ilişkin hesaplamaların ilk altı ayında geçerli olan asgari ücretin dikkate alınmayarak son altı ayda geçerli olan asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığının anlaşıldığı, bu haliyle uygulanan idari para cezasının hesaplanması kısmında oluşan hata nedeniyle dava konusu idari para cezasında bu yönüyle hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusuna konu … İdare Mahkemesi kararının iptale ilişkin kısmına yönelik olarak davalı idarece yapılan istinaf isteminin reddine, davacının istinaf isteminin kabulüne, kararın redde ilişkin kısmının kaldırılmasına ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI: Davalı idare tarafından; İstinaf Mahkemesince verilen kararın açık hataya dayandığı, dosyaya sunulan hesap raporlarının incelenmesi halinde 2014 ve 2015 yıllarına ilişkin hesaplamaların anılan yıllardaki asgari ücret değişiklikleri dikkate alınarak yapıldığının görüleceği, yapılan hesaplamalarda bir eksiklik bulunmadığı, işleminin hukuka ve yasaya uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI: Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ :Temyiz isteminin kabulü ile eksik inceleme neticesinde verilen Bölge İdare Mahkemesi kararının kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Sivas İl Milli Eğitim Müdürlüğünce, il genelinde faaliyet gösteren özel eğitim kurumlarında görev yapmakta olan personele ait çalışma izinlerinin, sigortalılık denetimi yapılması için belirli aralıklarla davalı idareye gönderildiği, bu kapsamda gönderilmiş olan … tarih ve … sayılı yazısının ve ekindeki belgelerin incelenmesinden, … isimli işçi adına ilk olarak davacıya ait … Kozmetik Kursu isimli işyerinde “kurum müdürü” olarak maaş karşılığı çalışmak üzere 15/08/2013-15/08/2014 tarihleri arasındaki dönemi kapsayacak şekilde “personel çalışma onayı” düzenlendiğinin, söz konusu onayın devam eden yıllarda da birer yıllık süreler için olmak üzere yenilendiğinin, … tarih ve … sayılı onay ile adı geçen kişinin … Kozmetik Kursu isimli işyerindeki görevinden ayrılmasına onay verildiğinin, … isimli çalışanın davacı şirkete ait … Kozmetik Kursu isimli iş yerinde 15/08/2013 tarihinden beri kurum müdürü olarak görev yaptığının tespiti üzerine, davacıdan adı geçen çalışana ait aylık prim ve hizmet belgeleri ile işe giriş ve işten ayrılış bildirgelerinin verilmesinin istenildiği, davacı şirketçe söz konusu belgelerin düzenlenerek Kuruma verilmemesi üzerine, belgelerin Kurumca resen düzenlenerek dava konusu … tarih ve … sayılı işlem ile davacı şirkete 320.881,00 TL idari para cezası uygulanması sonucu bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 8. maddesinde, “İşverenler, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişileri, 7 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıç tarihinden önce, sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlüdür.” hükmü; 9. maddesinin 3. fıkrasında, “birinci fıkranın (a), (c) ve (d) bentlerine göre sigortalılığı sona erenlerin durumları işverenleri tarafından, (b) bendinde belirtilen şekillerde sona erenlerin durumlarının ise kendileri ve sözü edilen bentte belirtilen faaliyetin sona erme halinin bildirildiği kuruluşlar veya vergi daireleri tarafından, en geç on gün içinde Kuruma bildirilir.” hükmü; “Prim Belgeleri ve İşyeri Kayıtları” başlıklı 86. maddesinin 1. fıkrasında, “Bu Kanunun 4 üncü ve 5 inci maddesine tabi sigortalılar ile sosyal güvenlik destek primine tabi sigortalılar için işverenlerce Kuruma verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgelerinin şekli, içeriği, ekleri, ilgili olduğu dönemi, verilme süresi ve diğer hususlar Kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle belirlenir. İşveren, işyeri sahipleri; işyeri defter, kayıt ve belgelerini ilgili olduğu yılı takip eden yıl başından başlamak üzere on yıl süreyle, kamu idareleri otuz yıl süreyle, tasfiye ve iflâs idaresi memurları ise görevleri süresince, saklamak ve Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilen memurlarınca istenilmesi halinde onbeş gün içinde ibraz etmek zorundadır.” hükmü; 102. maddesinin 1. fıkrasının (a/2) bendinde, “8 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen bildirgenin verilmediğinin, mahkeme kararından veya Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerden ya da diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarının kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden anlaşılması halinde bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında her bir sigortalı için asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.” hükmü, (a/3) bendinde; “işyeri esas alınmak suretiyle bildirgenin verilmediğine ilişkin; mahkemenin karar tarihinden, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarının tespit tarihinden, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının denetim elemanlarının rapor tarihinden, bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerin Kuruma intikal tarihinden itibaren bir yıl içinde bu bendin (2) numaralı alt bendinde sayılan durumlardan biriyle tekrar bildirge verilmediğinin anlaşılması halinde, bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında bu defa her bir sigortalı için asgari ücretin beş katı tutarında idari para cezası uygulanır.” (c) bendinde, “86 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca verilmesi gereken belgeleri, Kurumca belirlenen şekilde ve usûlde vermeyenler ya da Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler veya belirlenen süre içinde vermeyenlere her bir fiil için;…. 4) Belgenin mahkeme kararı, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden, hizmetleri veya kazançları Kuruma bildirilmediği veya eksik bildirildiği anlaşılan sigortalılarla ilgili olması halinde, belgenin asıl veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate alınmaksızın, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.” hükmü; (j) bendinde ise, “9’uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalılığı sona erenlere ilişkin bildirim ile 506 sayılı Kanunun geçici 20’nci maddesinde yer alan sandıklara, sandık iştirakçiliğinin başlama veya sona ermesine ilişkin bildirimi, süresi içinde ya da Kurumca belirlenen şekle ve usule uygun olarak yapmayanlar veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler hakkında, bir takvim ayında işlenen bu fiillerden dolayı tutmakla yükümlü bulunulan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken ceza tutarını aşmamak kaydıyla her bir sigortalı veya sandık iştirakçisi için asgari ücretin onda biri tutarında idari para cezası uygulanır.” hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyize konu kararın, İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin söz konusu işçinin işe giriş bildirgesinin yasal süresinde verilmediğinden bahisle uygulanan idari para cezasının 3.065,00 TL’lik (mükerrer) kısmının iptaline ilişkin kısmına karşı davalı idarece yapılan istinaf başvurusunun reddine dair kısmının incelenmesi:
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin işe giriş bildirgesinin yasal süresi içinde Kuruma verilmediğinden bahisle uygulanan idari para cezasının 3.065,00 TL’lik kısmının iptaline ilişkin kısmına karşı davalı idarece yapılan istinaf başvurusunun reddine dair kısmı usul ve hukuka uygun olup, davalı idarenin dilekçesinde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyize konu kararın, İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin 317.816,00 TL’lik kısmı yönünden davanın reddine ilişkin kısmına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile dava konusu işlemin iptaline dair kısmının incelenmesi:
Dava dosyasının incelenmesinden, … isimli çalışanın 15/08/2013 tarihinden beri davacı şirkete ait … Kozmetik Kursu isimli işyerinde kurum müdürü olarak ve ücret karşılığı çalıştığı halde davacı şirket tarafından sigortalılığının sağlanmadığı ve gerekli bildirgeler ile çalıştığı aylara ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerinin kuruma verilmediği, Bölge İdare Mahkemesinin 12/05/2022 tarihli ara kararı ile dava konusu idari para cezasının hesaplanmasına ilişkin hesap tablosunun gönderilmesinin istenildiği, idarece gönderilen belgelerden sözkonusu idari para cezasının hesaplanmasına ilişkin hesap tablosunda 2014 ve 2015 yıllarına ilişkin hesaplamaların ilk altı ayında geçerli olan asgari ücretin dikkate alınmayarak son altı ayda geçerli olan asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığının anlaşıldığı, bu haliyle uygulanan idari para cezasının hesaplanması kısmında oluşan hata nedeniyle dava konusu idari para cezasında bu yönüyle hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf isteminin kabulüyle idare Mahkemesi kararının redde ilişkin kısmı kaldırılarak dava konusu işlemin iptal edildiği görülmektedir.
Söz konusu hesap tablosu incelendiğinde; “Dönemdeki Asgari Ücret” başlıklı sütunda 2014 ve 2015 yıllarının ilk dönemlerinde ikinci dönemde geçerli olan asgari ücretin yer aldığı görülse de dönem asgari ücretinin 2 ile çarpılarak cezaya uygulanacak tutarın belirlendiği “İPC Tutarı” başlıklı sütun incelendiğinde 2014 yılının ilk altı ayı için bu dönemde geçerli olan 1.071,00 TL asgari ücretin 2 katı olan 2.142,00 TL’nin ve 2015 yılının ilk altı ayı için ise bu dönemde geçerli olan 1.201,50 TL asgari ücretin 2 katı olan 2.403,00 TL’nin yer aldığı, ortaya çıkar tutarların toplanması neticesinde bulunan miktar ile idari para cezası tutanağında yer alan miktar arasında farklılık bulunmadığı görülmektedir.
Bu durumda dava konusu işlemde işten ayrılış bildirgesinin ve aylık prim ve hizmet belgelerinin verilmemesi nedeniyle uygulanan idari para cezalarının hesaplanmasında bir hata olmadığından, işe giriş bildirgesinin verilmemesi nedeniyle uygulanan idari para cezasının hesaplanmasında ise mükerrer hesaplama yapılması haricinde bir hesaplama hatası bulunmadığından işlemin bu kısımlarının esasının hukuka uygunluğunun incelenmesi gerekirken eksik inceleme neticesinde 2014 ve 2015 yıllarına ilişkin hesaplamaların bu yılların ilk altı ayında geçerli olan asgari ücret dikkate alınmayarak son altı ayında geçerli olan asgari ücret üzerinden yapıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin tümden iptali yolundaki Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kısmen KABULÜNE, kısmen REDDİNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının davacının istinaf başvurusunun kabulü ile dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının BOZULMASINA, davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 18/01/2023 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.