Danıştay Kararı 10. Daire 2022/5109 E. 2023/589 K. 16.02.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2022/5109 E.  ,  2023/589 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2022/5109
Karar No : 2023/589

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR) : … mirasçıları
1- …’a velayeten …
2- …
3- …
4- …
VEKİLLERİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : Davacılar murisine 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu uyarınca muhbir ikramiyesi ödenemeyeceğine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline ve işlem nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen maddi zararın ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan dava sonucunda … İdare Mahkemesince; davacıya 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu uyarınca muhbir ikramiyesi ödenemeyeceğine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle iptaline, öte yandan, hukuka aykırılığı yargı kararıyla saptanan ve dava konusu işlem nedeniyle ödenmeyen muhbir ikramiyesinin de davacılar murisinin idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine dair verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, usule ilişkin; dosyanın işlemden kaldırılıp kaldırılmadığına ilişkin olarak herhangi bir tebligat yapılmadığı, esasa ilişkin; yapılan incelemeye ilişkin ilk fiilin etraflıca ortaya çıkmasında muhbir bilgisinden faydalanıldığına dair operasyon öncesinde KOM Daire Başkanlığı’na herhangi bir bilgi ve belgenin intikal etmediği, önceden başlatılan planlı bir çalışmanın mevcut olduğu, davacının durumunun mevzuattaki muhbir tanımında belirtilen yapılan incelemeye ilişkin ilk fiilin etraflıca ortaya çıkmasına hizmet ve yardım eden hükmüne uymadığı iddialarıyla temyize konu mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacılar tarafından, mahkemenin kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalı idarenin temyiz başvurusunun reddi ile kararın onanmasına karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının yasal faizin başlangıç tarihi yönünden düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, yasal faizin başlangıç tarihi ve mirasçı …’un adının velisi Leyla Başkurt yanında yer almaması dışındaki kısımlar yönünden usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri işlemin iptaline ilişkin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda Danıştay’ın, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Temyiz istemine konu kararın mirasçı Ali Furkan Başkurt’un adının kararda yer almaması yönünden incelenmesi:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 24. maddesinin (a) bendinde ”Tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları yahut unvanları ve adresleri” kararda bulunacak hususlar arasında sayılmış olup, davacı …’un mirasçısı olan ve davada velisi aracılığıyla temsil edilen …’un adının, velisi … ile birlikte kararda yazılması gerekirken, kararın davacılar kısmında …’un adının yazılmayıp sadece velisi …’un adının yazıldığı görüldüğünden mahkeme kararında yer alan “1-…” ibaresinin ”1-…’a velayeten …” şeklinde düzeltilmesi gerekmiştir.

Temyiz istemine konu kararın, idareye yapılan başvuru tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi yönünden incelenmesi:
Davacı tarafından, uyuşturucu kaçakçılığı ile ilgili olarak bulunduğu ihbardan dolayı muhbir ikramiyesi ödenmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali ile işlem nedeniyle uğradığı maddi zararın yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle işbu davanın açıldığı, ancak davacılar tarafından dava dilekçesinde yasal faizin idareye başvuru tarihinden itibaren işletilmesi yönünde talepte bulunulmadığı görülmektedir.
Bu durumda, işlem nedeniyle uğradığı maddi zararın yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi isteminde faiz başlangıcı olarak herhangi bir tarih belirtilmediği dikkate alındığında, yasal faizin dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu nedenle, mahkeme kararının hüküm fıkrasında yer alan ”davacının bu işlem nedeniyle oluşan parasal kayıplarının davacıların murisi tarafından davalı idareye yapılan başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine” ibaresinin ”davacıların bu işlem nedeniyle oluşan parasal kayıplarının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine” şeklinde düzeltilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin REDDİNE,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının, ”1-… ibaresinin ”1-…’a velayeten …” şeklinde ve ”davacının bu işlem nedeniyle oluşan parasal kayıplarının davacıların murisi tarafından davalı idareye yapılan başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine” ibaresinin ”davacıların bu işlem nedeniyle oluşan parasal kayıplarının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine” şeklinde DÜZELTEREK ONANMASINA,
3. Temyiz yargılama giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/02/2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(X)- KARŞI OY :
Davacılar tarafından dava dilekçesinde yasal faiz isteminin başlangıcına dair bir tarih belirtilmediği dikkate alındığında yasal faizin başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerekirken, davalı idareye yapılan başvuru tarihinin esas alınması; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasını gerektiren, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hata ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık kapsamında bulunmayıp, anılan maddenin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektiren, hukuka aykırılık teşkil ettiğinden; İdare Mahkemesi kararının, bu hususta yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına bu yönden katılmıyoruz.