Danıştay Kararı 10. Daire 2022/4554 E. 2023/1976 K. 12.04.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2022/4554 E.  ,  2023/1976 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2022/4554
Karar No : 2023/1976

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Orman Ürn. San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

DAVANIN_KONUSU : Davacı şirket tarafından, “Sınır Ticareti İthalat Uygunluk Belgesi” kapsamında İran’dan ithal edilen ürünlerin … sayılı Sınır Ticaretinin Uygulanmasına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı’nın 9/4. maddesinde yer alan yükümlülüğe aykırı hareket edilerek söz konusu Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında olmayan bir ile satıldığının tespit edildiğinden bahisle ithalat uygunluk belgesinin iptal edilmesine ilişkin Van Valiliği Sınır Ticareti İl Değerlendirme Komisyonu’nun … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.

YARGILAMA SÜRECİ :
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; her ne kadar davacının ithalatçısı olduğu meyvelerin Mersin İline boşaltıldığı tespit edilerek dava konusu işlem tesis edilmiş ise de; davacının bu meyveleri Van İlinde bulunan … Gıda isimli iş yerine sattığının faturalar ile sabit olduğu, meyvelerin Mersin İlinde boşaltıldığı iş yeri sahiplerinin ifadelerinde de meyveleri davacı şirketten değil başka şirketten aldıklarını beyan ettikleri, 2016/8478 sayılı Sınır Ticaretinin Düzenlenmesine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı’nda bu karar kapsamındaki iller dışında satıldığı tespit edilen ürünler için müeyyide uygulanacağının belirtildiği, sadece boşaltım tespiti yapılmasının yeterli olmayacağı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; 2016/8478 sayılı Sınır Ticaretinin Düzenlenmesine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında İran’dan ithal edilen ürünlerin anılan Bakanlar Kurulu Kararı’nın 9/4. maddesinde yer alan yükümlülüğe aykırı hareket edilerek Mersin iline satıldığı, bu nedenle anılan Bakanlar Kurulu Kararı’nın 17/4. maddesi uyarınca davacı şirket adına düzenlenen ithalata uygunluk belgesinin iptal edilmesi yönünde tesis edilen dava konusu Van Valiliği Sınır Ticareti İl Değerlendirme Komisyonu’nun … tarih ve … sayılı kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüne ile istinafa konu mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, kendileri tarafından ithal edilen ürünlerin sınır ticareti kapsamında ithal edildiğine ilişkin şerh düşülerek Van ilinde satışının yapıldığı, buna ilişkin iki faturanın da dosyaya ibraz edildiği, satışın yapılmasından sonra bu ürünlerin hangi illere satışının yapıldığını bilmesinin hayatın olağan akışına aykırılığından dolayı kendilerine böyle bir sorumluluk yüklenemeyeceği, ilgili mevzuatın sadece Karar kapsamındaki illere satışı mecbur kıldığı, sonraki aşamalarda nerede ve nasıl satıldığı konusunda herhangi bir yükümlülüklerinin bulunmadığı iddialarıyla Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin REDDİNE,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz yargılama giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, artan posta ücretinin iadesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 12/04/2023 tarihinde oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
Dava, davacı şirket tarafından, “Sınır Ticareti İthalat Uygunluk Belgesi” kapsamında İran’dan ithal edilen ürünlerin 2016/8478 sayılı Sınır Ticaretinin Uygulanmasına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı’nın 9/4. maddesinde yer alan yükümlülüğe aykırı hareket edilerek söz konusu Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında olmayan bir İle satıldığının tespit edildiğinden bahisle ithalat uygunluk belgesinin iptal edilmesine ilişkin Van Valiliği Sınır Ticareti İl Değerlendirme Komisyonu’nun … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
18/03/2016 tarihli ve 29657 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2016/8478 sayılı Sınır Ticaretinin Düzenlenmesine İlişkin Karar’ın “İthalat” başlıklı 9. maddesinin dördüncü fıkrasında, “Bu Karar kapsamında ithal edilen ürünler sadece 2 nci maddede belirtilen illerde satılabilir. Bu illerde yerleşik esnaf ve tacire yapılacak satış işlemlerinde, satış faturası ve ilgili nakliye belgeleri düzenlenir. Ürün satış faturası üzerine ilgili İthalat Uygunluk Belgesinin tarih ve sayısı da kaydedilir.”; “Müeyideler” başlıklı 17. maddesinin ikinci fıkrasında, “Bu Karar kapsamında ithal edilen, ancak bu Karar kapsamındaki iller dışında satıldığı tespit edilen ürünler için İthalat Rejimi Kararı uyarınca alınması gereken vergilerin tamamı 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre ilgiliden tahsil edilir.”; aynı maddenin dördüncü fıkrasında ise “Birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarda belirtilen eylemleri gerçekleştirenlerin İthalat Uygunluk Belgeleri ilgili Valilikçe iptal edilir ve bunlara ve bunların sahibi, ortağı veya yöneticisi olduğu firmalar adına bir daha İthalat Uygunluk Belgesi düzenlenmez. Söz konusu fıkralarda belirtilen fiillerden, 5607 sayılı Kanunda suç olarak tanımlananlar hakkında aynı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır.” hükümleri yer almaktadır.
Yukarıda yer verilen hükümlerinde, sınır ticareti kapsamında ithal edilen ürünlerin, Karar kapsamında illerde ve satış faturası üzerine ilgili ithalat uygunluk belgesinin tarih ve sayısının da kaydedilmesi suretiyle satılabileceği, Karar kapsamı dışında kalan illerde satıldığının tespit edilmesi halinde ise ithalat uygunluk belgesinin iptal edileceği düzenlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı şirket tarafından Kapıköy Gümrük Müdürlüğü’nün 28/02/2018 tarihli ve 18651000IM000004 ve 28/02/2018 tarihli ve 18651000IM000005 sayılı gümrük beyannameleriyle İran’dan kivi ve karpuz ürünü ithal edildiği, bu ürünlerin dava dilekçesi ekinde sunulan ve üzerinde “Sınır ticaret kapsamında ithal edilmiştir” ibaresi bulunan 28/02/2018 tarihli ve 87743 seri numaralı ve 28/02/2018 tarihli ve 87744 seri numaralı faturalar ile Van ilinde yerleşik firmalara satıldığı, anılan firmalarca ürünlerin Mersin iline satılması ve akabinde Mersin ilinde bir işyerinde boşaltıldığının tespit edilmesi üzerine sınır ticareti kapsamında ithal edilen ürünlerin, Karar kapsamında olmayan bir ile satıldığı tespit edildiğinden bahisle dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Olayda, her ne kadar davacı şirket tarafından Sınır Ticaretinin Düzenlenmesine İlişkin Karar kapsamında ithal edilen ürünlerin Mersin ilinde boşaltıldığı tespit edilmişse de, söz konusu ürünlerin Van ilinde yerleşik firmalara Karar’da yer alan hükümlere uygun olarak fatura karşılığı ve sınır ticareti kapsamında ithal edildiğine ilişkin şerh düşülerek satılması sebebiyle Karar’da yer alan yükümlülüklere aykırı hareket edilmediği, bu noktadan sonra ürünlerin Karar kapsamı dışında kalan illere satılmasından dolayı davacının sorumlu tutulamayacağı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, hukuka uyarlık bulunmayan dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi yerinde olduğundan dava konusu işlemin iptaline yönelik karara karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.