Danıştay Kararı 10. Daire 2022/4374 E. 2023/498 K. 13.02.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2022/4374 E.  ,  2023/498 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2022/4374
Karar No : 2023/498

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

TEMYİZ EDEN MÜDAHİL
(DAVALI YANINDA) : … İnş. San. Tic. ve Tur. A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

DAVANIN_KONUSU : Davacı tarafından; mülkiyeti davacıya ait … Mahallesi, … Caddesi, No:… Konak-İzmir adresinde faaliyet gösteren … AVM’nin güvenliğini sağlamak için müdahil … İnşaat Sanayi Ticaret ve Turizm A.Ş.’ye verilmiş olan özel güvenlik faaliyeti izninin sonlandırılarak, özel güvenlik izninin kendilerine verilmesi istemiyle yapılan … tarih ve … sayılı başvurunun reddine ilişkin İzmir Valiliği İl Emniyet Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; bir yerde devam eden özel güvenlik hizmeti uygulamasının sona erdirilmesi hususunda takdir hakkının özel güvenlik hizmetinden faydalanan kişi veya kurumlar ile özel güvenlik hizmeti sağlayan kişi veya kurumlara ait olduğu, komisyonların ve valiliklerin özel güvenlik uygulamasının sürdürülmesinde ısrar etme yetkisinin bulunmadığı, özel güvenlik hizmetinden faydalananların bu hizmetin sona erdirilmesini isteme hakkını engelleyen yasal bir düzenleme olmadığı, davacı ile dava dışı 3. kişi … İnşaat Sanayi Ticaret ve Turizm A. Ş. arasında, özel güvenlik hizmeti sağlanması için yazılı sözleşme bulunmadığı, 3. kişinin dava konusu yerde özel güvenlik hizmeti vermesine davacının izin vermediği, rıza göstermediği, davacının taşınmazında yasal mevzuat sınırları dahilinde serbestçe tasarruf etme hakkı bulunduğu, bu kapsamda taşınmazında istediği gerçek veya tüzel kişiden özel güvenlik hizmeti almada veya yasal şartları taşıması halinde kendisinin bu hizmeti vermek istemesinde, devam eden özel güvenlik hizmetinin sona erdirilmesini talep etmesinde hukuka aykırı bir durum olmadığından, müdahil şirkete verilmiş olan mevcut özel güvenlik izninin sonlandırılması isteminin reddine dair dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, … AVM’nin özel güvenlik izninin ivedi olarak geçici ve sonrasında devamlı olarak kendisine verilmesi istemi yönünden ise, davacının isteminin davalı idare tarafından, izin istenen yerde 3. kişi tarafından devam ettirilen özel güvenlik faaliyetinin sonlandırılması halinde özel güvenlik izni talebinin değerlendirileceği, özel güvenlik izni bulunan yer için yeniden özel güvenlik izni verilemeyeceği bildirilerek reddedildiği, dava konusu işlemin müdahil şirkete verilmiş olan mevcut özel güvenlik izninin sonlandırılması isteminin reddine dair kısmı hukuka aykırı görülerek iptal edildiğinden, bu haliyle davacı tarafından özel güvenlik izni istenen yerde geçerli ve devam bir özel güvenlik izni bulunmadığı ve bu sebeple … AVM’nin özel güvenlik izninin ivedi olarak geçici ve sonrasında devamlı olarak kendisine verilmesi isteminin davalı idarece değerlendirilmesi gerektiğinden, aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; davaya konu taşınmazın işletilmesi hususunda kiracı davalı idare yanında davaya katılan şirket ile mülkiyet sahibi davacı arasında hukuki itilaflar bulunduğu ve bu hukuki itilafların nihai olarak çözüme kavuşturulmadığı anlaşılmakta ise de; 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’un ve bu Kanuna dayalı olarak çıkartılan Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin ilgili maddeleri uyarınca özel güvenlik izni verilmesine ve sonlandırılmasına ilişkin işlemlerin valilikler tarafından tesis edilmesi ve vali tarafından görevlendirilecek vali yardımcısı başkanlığında toplanacak, başvurucunun da katılacağı komisyonca çözümlenmesi gerekirken, uyuşmazlığa konu kararın davacı şirket temsilcisi ile iptali istenilen özel güvenlik hizmetini veren şirket temsilcisinin katılımı olmaksızın ve özel güvenlik komisyonu kararı alınmaksızın vali adına vali yardımcısının imzasıyla tesis edildiği, yetkili idari merci tarafından ve usulünce tesis edilmeyen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davalı idare ve davalı idare yanında müdahilin istinaf başvurularının gerekçeli reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından; dava konusu taşınmazda üst hakkı sahibi olarak faaliyette bulunan müdahil şirketin özel güvenlik izni başvurusu üzerine yapılan araştırma ve inceleme neticesinde kendisine söz konusu iznin verildiği, … tarih ve … sayılı Özel Güvenlik Hizmetleri Genelgesi ile özel mevzuatında aksine bir hüküm bulunmayan hallerde, özel güvenlik hizmetinin sona erdirilmesi hususunda takdir hakkının özel güvenlik izni bulunan gerçek veya tüzel kişiye ait olacağı hükmü uyarınca davacının müdahilin mevcut özel güvenlik izninin sonlandırılmasına yönelik talebinin uygun görülmediği, müdahilin de sonlandırılması yönünde talebi olmadığı, davacı ve müdahil arasındaki üst hakkının kullanımına yönelik uyuşmazlıktan kaynaklanan hususun çözüm yerinin adli yargı olduğu, davacının mülkiyetinde olup özel hukuk sözleşmeleri doğrultusunda müdahile üst hakkı ile devredilen taşınmazlarda, yasal mevzuat sınırları dahilinde, davacının serbest tasarruf hakkı bulunup bulunmadığına adli yargı makamlarının karar verebileceği, dolayısıyla bu konu hakkında idarenin herhangi bir hüküm kurma yetkisi bulunmadığı, taraflar arasında söz konusu taşınmaza yönelik tesis edilen üst hakkına ilişkin sözleşmeden doğan haklar açısından ortaya çıkan uyuşmazlığın giderilmesine yönelik adli yargıda devam eden davalar olduğundan bu aşamada davacının talebinin olumlu değerlendirilmediği, dolayısıyla dava konusu işlem mevzuata uygun olduğundan Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Müdahil tarafından; İzmir İl Özel Güvenlik Komisyonunun … tarih ve … sayılı kararı ile taşınmazda özel güvenlik hizmetlerinin 2006 yılından beri kendilerince sunulduğu, davacının başkasına verilmiş özel güvenlik izninin iptali yönünde başvuru hakkının mevzuat gereği bulunmadığı, söz konusu yerde davacıya daha önce verilmiş bir özel güvenlik izni bulunmadığından kendilerinin yürütmekte olduğu özel güvenlik faaliyetini sonlandırma talebi ve iradesi olamayacağı, adli yargıda kendileri ile davacı arasında taşınmaz üzerindeki hak sahipliğine yönelik açılan davaların devam ettiği, bu durumun söz konusu işlemin akıbetini etkileyeceği, aradaki uyuşmazlığın halen çözümlenmediği, üst hakkına yönelik devam eden uyuşmazlığın dava konusunu da etkileyeceğinden özel güvenlik izninin kendilerinden alınıp davacıya verilmesine yönelik tesis edilecek herhangi bir işlemin yerinde olmayacağı belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince; Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından davalı idarenin ve davalı yanında müdahilin yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin işin esası incelendi, gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Özel güvenlik izni verilmesine ilişkin usûl ve esasların sırasıyla 5188 sayılı Kanun, uygulama yönetmeliği ve İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan Özel Güvenlik Hizmetleri Birleştirilmiş Genelgesi ile belirlendiği, özel güvenlik izni verilmesinin ve bu iznin kaldırılmasının güvenlik komisyonunun kararı üzerine valinin izni ile yapılacağının emredici olarak hükme bağlandığı dikkate alındığında, özel güvenlik faaliyet izninin sonlandırılmasına ilişkin başvurunun sadece valilikçe değerlendirilmesinde mevzuata uyarlık bulunmamaktadır. Ayrıca davacının, mülkiyetinde olan taşınmazın kiracısı ve üst hakkı süresinin dolması hasebiyle taşınmazda faaliyette bulunamayacağı açık olan müdahilin özel güvenlik izninin sonlandırılarak kendisine izin verilmesi talebiyle başvuru yapma hakkına sahip olduğu da açıktır.
Öte yandan, davacı tarafından tapu müdürlüğüne müdahil şirketin taşınmaz üzerinde var olan üst hakkı süresinin dolduğu, bu sebeple tapudan üst hakkının terkini istemiyle başvuruda bulunması akabinde müdahil şirket tarafından … Asliye Hukuk Mahkemesinin E:… sayılı ve … Sulh Hukuk Mahkemesinin E:… sayılı dosyaları ile üst hakkının 2039 tarihine kadar sürdüğü, terkin talebinin yerinde olmadığı iddiaları ile davalar açıldığı, müdahil şirket ile davacı şirket arasında imzalanan üst hakkına yönelik sözleşme hükümlerinin sözleşmenin taraflarını bağlayacağından ve söz konusu sözleşmede yer alan hususların, özel güvenlik izni verilmesi konusunda mutlak ve münhasır bir yetkiyi haiz olan davalı idareyi bağlaması söz konusu olamayacağından, aksi yöndeki müdahil iddialarına itibar edilmediği, nitekim adli yargıda davacı şirket ile müdahil şirket arasında devam eden yargılamada verilecek kararın dava konusu istemi etkileyeceği, adli yargıdaki uyuşmazlığın çözümlenmesini müteakip bu yöndeki kararın müdahil tarafından ibraz edilmesi akabinde idare tarafından durumun yeniden değerlendirileceği de tabiidir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin ve davalı yanında müdahilin temyiz istemlerinin REDDİNE,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurularının gerekçeli reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen ek gerekçeyle ONANMASINA,
3. Temyiz yargılama giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan 133,00 TL yürütmenin durdurulması harcının davalı yanında müdahile, artan posta ücretlerinin ise aidiyetine göre taraflara iadesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 13/02/2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.