Danıştay Kararı 10. Daire 2022/3730 E. 2023/192 K. 18.01.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2022/3730 E.  ,  2023/192 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2022/3730
Karar No : 2023/192

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- Kendi adına asaleten, … ve … adına velayeten

2- …
VEKİLLERİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı
VEKİLİ : …
2- … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

İSTEMLERİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

DAVANIN_KONUSU : Davacılardan … ‘nin eşi, diğer davacıların babası olan … ile davacılardan … ‘nin oğlu, diğer davacıların kardeşleri olan … ‘nin 28/06/2016 tarihinde İstanbul Atatürk Havalimanı’nda gerçekleştirilen bombalı eylem sonucu vefatı olayında idarelerin sorumluluklarının bulunduğundan bahisle, baba …’nin vefatına karşılık, eşi … için 150.000,00 TL manevi, 2.500,00 TL (miktar artırımı ile 8.405,075 TL maddi), çocukları …, … ve … için ayrı ayrı 100,000,00 TL manevi, 2.500,00 TL maddi; …’nin vefatına karşılık, annesi … için 100.000,00 TL manevi, 2.500,00 TL maddi, kardeşleri …, …ve … için ayrı ayrı 75,000,00 TL manevi, 2.500,00 TL maddi olmak üzere toplam 775.000,00 TL manevi ve 20.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte manevi tazminat istemleri yönünden İçişleri Bakanlığınca, maddi tazminat istemleri yönünden davalı idarelerce müteselsilen ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

YARGILAMA SÜRECİ :
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda idarenin hizmet kusuru bulunmadığından, uyuşmazlığın davacıların maddi tazminat istemlerine ilişkin kısmının 5233 sayılı Kanun kapsamında, manevi tazminat istemlerine ilişkin kısmının ise sosyal risk ilkesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle, manevi tazminat yönünden, davacılardan …’nin eşi, diğer davacıların babası olan …’nin ölümü neticesinde yaşam süresince duyacakları üzüntü, acı, psikolojik çöküntü nedeniyle takdiren, eşi … ve çocukları … , … ve … için ayrı ayrı 50,000,00’er TL manevi; yine davacılardan …’nin oğlu, diğer davacıların kardeşleri olan …’nin ölümü neticesinde yaşam süresince duyacakları üzüntü, acı, psikolojik çöküntü nedeniyle takdiren, annesi … ve kardeşleri …, … ve … için ayrı ayrı 50,000,00’er TL manevi olmak üzere toplam 400.000,00 TL manevi tazminatın davalı İçişleri Bakanlığınca ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin reddine; maddi tazminat yönünden, davacıların maddi tazminat istemlerinin kabulü ile taleple bağlı kalınarak 20.000,00 TL maddi tazminatın davalı idarelerce ödenmesine, hükmedilen maddi ve manevi tazminat tutarlarına Zarar Tespit Komisyonuna başvuru tarihi olan 26/08/2016 tarihinden itibaren yasal faizi işletilmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesince; Dairemizin 23/03/2021 tarih ve E:2019/7571, K:2021/1308 sayılı bozma kararına uyularak, davacıların istinaf başvurularının maddi tazminat yönünden kabulüne, İdare Mahkemesi kararının davacıların maddi tazminat istemlerinin kabulüne ilişkin kısmının kaldırılmasına, 67.240,60 TL maddi tazminatın 20.000,00 TL’sinin uyuşmazlık tutanağının imzalandığı 16/06/2017 tarihinden, 47.240,60 TL’sinin ise miktar artırım dilekçesinin davalı idarelere tebliğ tarihi olan 07/02/2022 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarelerce davacılara ödenmesine; İdare Mahkemesi kararının, eşin / babanın ölümü nedeniyle eşi … ve çocukları …, … ve …’a ayrı ayrı 50.000,00 TL; çocuk / kardeş …’nin ölümü nedeniyle annesi …’ya 50.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine ilişkin kısımlarına yönelik tarafların istinaf başvurularının reddine; İdare Mahkemesi kararının çocuk / kardeş …’nin ölümü nedeniyle kardeşleri olan davacılar …, … ve …’a ayrı ayrı 50.000,00 TL olmak üzere toplam 150.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine ilişkin kısmına yönelik davalı idarelerin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın anılan kısmının kaldırılmasına, anılan kısım bakımından davanın kısmen kabulü ile müteveffa kardeşin ölümü nedeniyle kardeşleri olan davacılar…, …. ve …’a ayrı ayrı 20.000,00 TL olmak üzere toplam 60.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 26/05/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı İçişleri Bakanlığınca ödenmesine, anılan davacıların bu kısım bakımından fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından, olayda hizmet kusuru bulunduğundan maddi tazminat hesabının genel hükümlere göre yapılması gerektiği, kardeşler için hükmedilen manevi tazminat tutarlarının yetersiz olduğu, her bir davacı için ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği iddialarıyla kararın aleyhlerine olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı İçişleri Bakanlığı tarafından, davacıların başvurularına karşılık Zarar Tespit Komisyonu tarafından davacılara maddi tazminata ilişkin teklif yapıldığı, davacılar tarafından teklifin kabul edilmemesi üzerine uyuşmazlık tutanağı imzalandığı, idarelerinin genel hükümler kapsamında sorumlu tutulabilmesi için olayda kusur/kusursuz sorumluluğunun olması gerektiği, olayın bir terör olayı olduğu, olaya ilişkin istihbari bilgi, belge bulunmadığı, hükmedilen manevi tazminat tutarlarının yüksek olduğu, manevi tazminata idareye başvuru tarihinden itibaren faiz işletilemeyeceği iddialarıyla kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı İstanbul Valiliği tarafından, olayda idarenin hizmet kusuru, kusursuz sorumluluk halinin bulunmadığı, olayın terör olayı olduğu ve 5233 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, Zarar Tespit Komisyonu tarafından davacılara maddi tazminata ilişkin teklif yapıldığı, davacılarca teklifin kabul edilmemesi üzerine uyuşmazlık tutanağı imzalandığı, manevi tazminata idareye başvuru tarihinden itibaren faiz işletilemeyeceği iddialarıyla kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Davalı idareler tarafından, davacıların temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davacılar tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının manevi tazminata ilişkin kısmının onanması, maddi tazminata ilişkin kısım ile manevi tazminatın yasal faiz başlangıç tarihine ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacıların duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
A- Temyize Konu Kararın, Maddi ve Manevi Tazminat İstemlerinin Esası Yönünden İncelenmesi:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın, davacıların maddi ve manevi tazminat istemlerinin esasına ilişkin kısımları usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
B- Temyize Konu Kararın, Hükmedilen Maddi ve Manevi Tazminata İşletilecek Yasal Faizin Başlangıç Tarihi İle Hükmedilen Maddi Tazminatın Her Bir Davacı Lehine Ödenecek Kısmı Yönünden İncelenmesi:

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştay’ın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Öte yandan; 5233 sayılı Kanun’un 9. maddesinde, ölüm halinde (7000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucunda bulunan miktarın elli katı tutarında nakdî ödemenin ölenlerin mirasçılarına yapılacağı belirtilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
5233 sayılı Kanun’un 9. maddesinde, terör eylemi veya terörle mücadele faaliyetinden kaynaklanan ölüm hallerinde ölenin mirasçılarına nakdi ödeme yapılacağı belirtildiğinden, Bölge İdare Mahkemesince 5233 sayılı Kanun’a uygun biçimde hesaplanan maddi tazminat tutarının miras paylarına göre davacılara ödenmesine hükmedilmesi gerekirken, bu hususa temas edilmeksizin, sadece davacılar lehine maddi tazminata hükmedilmesiyle yetinilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Öte yandan; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 13. maddesinin, davacıların ön karar başvurusunda bulunduğu tarihte yürürlükte olan halinde, idari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gerektiği; bu isteklerinin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren dava süresi içinde dava açılabileceği kuralı yer almakta olup, anılan maddede, idari eylemler nedeniyle uğranılan zararın tazmini için idareye başvuruda bulunulmasının, dava ön şartı olarak öngörülmesi ve zararın idare tarafından en erken bu tarihte sulhen ödenebilecek olması nedeniyle yargı yerince hükmedilecek tazminat miktarına, miktar artırım dilekçesiyle artırılan kısım da dahil olmak üzere, ön karar için idareye yapılan başvurunun idare kayıtlarına giriş tarihi, adli yargıda dava açılması halinde adli yargıda dava açıldığı tarih itibarıyla yasal faiz uygulanması Danıştay’ın yerleşik içtihatlarıyla kabul edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacılar tarafından, önce 26/08/2016 tarihinde davalı Valiliğe 5233 sayılı Kanun kapsamında tazminat ödenmesi istemiyle başvurulduğu, anılan başvuru üzerine her bir müteveffa nedeniyle 33.620,30 TL nakdi ödemenin davacılara yapılmasının ilgili Zarar Tespit Komisyonunca teklif edildiği, davacıların her iki ödemeyi de reddetmesi üzerine 16/06/2017 tarihinde uyuşmazlık tutanakları düzenlendiği, bu arada davacıların maddi ve manevi zararlarının bu kez genel hükümler kapsamında karşılanması istemiyle 30/05/2017 tarihinde kayda giren dilekçeyle davalı Valiliğe, 01/06/2017 tarihinde kayda giren dilekçeyle de davalı Bakanlığa başvurduğu, başvurularının reddi üzerine işbu davayı açtıkları anlaşılmaktadır.
Bakılan davanın genel hükümler kapsamında açıldığı ve davacılar tarafından dava dilekçesinde hükmedilmesi istenilen maddi ve manevi tazminat tutarlarına, olayın yaşandığı tarihten itibaren yasal faiz işletilmesi yönünde istemde bulunduğu dikkate alındığında; Bölge İdare Mahkemesince, miktar artırım dilekçesi ile artırılan tazminat tutarı da dahil olmak üzere, hükmedilen tüm maddi ve manevi tazminat tutarına, genel hükümlere göre idareye yapılan başvurunun idare kayıtlarına girdiği tarihlerden (maddi tazminat yönünden 30/05/2017, manevi tazminat yönünden 01/06/2017 tarihlerinden) itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekmekte olup;
1- İdare Mahkemesi kararının eş / babanın ölümü nedeniyle eşi … ve çocukları …, … ve …’a ayrı ayrı 50.000,00 TL, çocuk / kardeş …’nin ölümü nedeniyle annesi …’ya 50.000,00 TL manevi tazminatın 5233 sayılı Kanun uyarınca idareye yapılan 26/08/2016 tarihli başvurudan itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin kısımlarına yönelik tarafların istinaf başvurularının, yasal faizin başlangıç tarihi düzeltilmeksizin reddine karar verilmesinde,
2- Çocuk / kardeşin ölümü nedeniyle davacı kardeşlere ayrı ayrı 20.000,00 TL olmak üzere toplam 60.000,00 TL manevi tazminatın 26/05/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesinde,
3- İdare Mahkemesi kararının maddi tazminata ilişkin kısmının kaldırılmasının ardından, 67.240,60 TL maddi tazminatın 20.000,00 TL’sinin uyuşmazlık tutanağının imzalandığı 16/06/2017 tarihinden, 47.240,60 TL’sinin ise miktar artırım dilekçesinin davalı idarelere tebliğ tarihi olan 07/02/2022 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Bununla birlikte, söz konusu hukuka aykırılıkların, temyize konu kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı, Mahkemece yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen maddi hata ile düzeltilmesi mümkün eksiklik ve yanlışlık kapsamında kaldığı değerlendirilmiştir.
Bu durumda, Bölge İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan;
1- “…kararın …’nin ölümü nedeniyle eşi … ve çocukları …, … ve … için ayrı ayrı 50.000,00’er TL, …’nin ölümü nedeniyle annesi … için 50.000,00-TL manevi tazminatın kabulüne ilişkin kısımları yönünden davacı ve davalı istinaf başvurularının reddine,” ibaresinin, “kararın …’nin ölümü nedeniyle eşi … ve çocukları …, … ve … için ayrı ayrı 50.000,00’er TL, …’nin ölümü nedeniyle annesi … için 50.000,00-TL manevi tazminatın kabulüne ilişkin kısımları yönünden davacı ve davalı istinaf başvurularının İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan “.. Hükmedilen maddi ve manevi tazminatlara Zarar Tespit Komisyonuna başvuru tarihi olan 26.08.2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,” ibaresinin, “… Hükmedilen maddi tazminatlara başvuru dilekçesinin davalı İstanbul Valiliği kaydına giriş tarihi olan 30/05/2017 tarihinden, manevi tazminatlara ise başvuru dilekçesinin davalı İçişleri Bakanlığı kaydına giriş tarihi olan 01/06/2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine” şeklinde düzeltilmek suretiyle reddine;” şeklinde,
2- “…’nin ölümü nedeniyle kardeşleri olan davacılar …, … ve … için ayrı ayrı 20.000,00-TL olmak üzere toplam 60.000,00-TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 26.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı İçişleri Bakanlığınca davacılara ödenmesine, davacıların fazlaya dair taleplerin ise reddine,” ibaresinin; “… ‘nin ölümü nedeniyle kardeşleri olan davacılar …, … ve … için ayrı ayrı 20.000,00-TL olmak üzere toplam 60.000,00-TL manevi tazminatın başvuru dilekçesinin İçişleri Bakanlığı kaydına giriş tarihi olan 01/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı İçişleri Bakanlığınca davacılara ödenmesine, davacıların fazlaya dair taleplerin ise reddine,” şeklinde,
3- “.. toplam 67.240,60-TL maddi tazminatın, 20.000,00-TL’sinin uyuşmazlık tutanaklarının imzalandığı 16.06.2017 tarihinden, 47.240,60-TL’sinin ise ıslah dilekçesinin davalı idarelere tebliğ tarihi olan 07.02.2022 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı idarelerce yarı yarıya davacılara ödenmesine,” ibaresinin, “67.240,60-TL maddi tazminatın, mirasçılık payları dikkate alınarak başvuru dilekçesinin İstanbul Valiliği kaydına giriş tarihi olan 30/05/2017 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı idarelerce müteselsilen davacılara ödenmesine,” şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının;
A- “…kararın …’nin ölümü nedeniyle eşi … ve çocukları …, … ve … için ayrı ayrı 50.000,00’er TL, …’nin ölümü nedeniyle annesi … için 50.000,00-TL manevi tazminatın kabulüne ilişkin kısımları yönünden davacı ve davalı istinaf başvurularının reddine,” ibaresinin, “kararın …’nin ölümü nedeniyle eşi … ve çocukları …, … ve … için ayrı ayrı 50.000,00’er TL, …’nin ölümü nedeniyle annesi … için 50.000,00-TL manevi tazminatın kabulüne ilişkin kısımları yönünden davacı ve davalı istinaf başvurularının İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan “.. Hükmedilen maddi ve manevi tazminatlara Zarar Tespit Komisyonuna başvuru tarihi olan 26.08.2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,” ibaresinin, “… Hükmedilen maddi tazminatlara başvuru dilekçesinin davalı İstanbul Valiliği kaydına giriş tarihi olan 30/05/2017 tarihinden, manevi tazminatlara ise başvuru dilekçesinin davalı İçişleri Bakanlığı kaydına giriş tarihi olan 01/06/2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine” şeklinde düzeltilmek suretiyle reddine;” şeklinde,
B- “…’nin ölümü nedeniyle kardeşleri olan davacılar …, … ve … için ayrı ayrı 20.000,00-TL olmak üzere toplam 60.000,00-TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 26.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı İçişleri Bakanlığınca davacılara ödenmesine, davacıların fazlaya dair taleplerin ise reddine,” ibaresinin; “… ‘nin ölümü nedeniyle kardeşleri olan davacılar …, … ve … için ayrı ayrı 20.000,00-TL olmak üzere toplam 60.000,00-TL manevi tazminatın başvuru dilekçesinin İçişleri Bakanlığı kaydına giriş tarihi olan 01/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı İçişleri Bakanlığınca davacılara ödenmesine, davacıların fazlaya dair taleplerin ise reddine,” şeklinde,
C- “.. toplam 67.240,60-TL maddi tazminatın, 20.000,00-TL’sinin uyuşmazlık tutanaklarının imzalandığı 16.06.2017 tarihinden, 47.240,60-TL’sinin ise ıslah dilekçesinin davalı idarelere tebliğ tarihi olan 07.02.2022 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı idarelerce yarı yarıya davacılara ödenmesine,” ibaresinin, “67.240,60-TL maddi tazminatın, mirasçılık payları dikkate alınarak başvuru dilekçesinin İstanbul Valiliği kaydına giriş tarihi olan 30/05/2017 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı idarelerce müteselsilen davacılara ödenmesine,” şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Davacıların adli yardım talebi kabul edildiğinden temyiz aşamasına ilişkin tahsil edilmeyen yargılama giderlerinin davacılardan tahsili için Mahkemece ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına, temyiz aşamasında davalı idare tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, artan posta ücretinin istemi halinde iadesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 18/01/2023 tarihinde oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının, hükmedilen maddi ve manevi tazminatlara işletilen yasal faizin başlangıç tarihine ilişkin kısmı ile miras paylarına göre ödeme alacakları hususuna temas edilmeksizin davacılar lehine maddi tazminata hükmedilmesine ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Bununla birlikte, belirtilen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 49. maddesinin 2. fıkrası uyarınca kararın düzeltilerek onanmasını gerektiren, “maddi yanlışlık” kapsamında bulunmayıp; anılan maddenin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektiren “hukuka aykırılık” teşkil ettiğinden, kararın bu kısımlarının, yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına bu yönden katılmıyoruz.