Danıştay Kararı 10. Daire 2022/261 E. 2022/6497 K. 26.12.2022 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2022/261 E.  ,  2022/6497 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2022/261
Karar No : 2022/6497

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı / ANKARA
VEKİLLERİ : Huk. Müş. Av. …,
Huk. Müş. Av. …
2- … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğretim üyesi olup birlikte kullanım protokolü kapsamında Ankara Şehir Hastanesi bünyesinde uzman tabip olarak görev yapmakta olan, aynı zamanda immünoloji ve allerji hastalıkları alanında yan dal uzmanlığı bulunan davacının, çalıştığı kamu kurumundan ayrılarak Özel … Ankara Hastanesinde ana dalı olan göğüs hastalıkları uzmanlığında çalıştırılması istemiyle anılan hastanece yapılan başvurunun reddine ilişkin Ankara Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısı ile bildirilen Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:…… sayılı kararıyla; her ne kadar Özel Hastaneler Yönetmeliğinin 19. maddesi uyarınca ülke genelinde eğitimci sayısının az olduğundan bahisle davacının Ankara (kararda sehven İstanbul yazılmıştır) ilinde çalıştırılması isteminin reddine karar verilmiş ise de, her bir yan dal uzmanlık alanında ülkedeki ve Ankara ilindeki eğitim kurumlarının tıpta uzmanlık eğitimini sağlayacak şekilde Bakanlıkça belirlenmiş bir sayının bulunmaması nedeniyle kendisine kanunla tanınan ve sahip olduğu uzmanlık dalında çalışma hakkını ortadan kaldıran dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; 1219 sayılı Kanun’un 12. maddesinde, hekimlerin sağlık kuruluşlarında çalışma şekillerinin düzenlendiği ve Sağlık Bakanlığınca yapılan istihdam planlamaları çerçevesinde, ikinci fıkranın her bir bendi kapsamında olmak kaydıyla birden fazla sağlık kurum ve kuruluşunda çalışabileceğinin hükme bağlandığı, 1219 sayılı Kanun uyarınca tabiplik mesleğini icra etme hakkına sahip bir tabip veya uzman tabibin, 1219 sayılı Kanun’un 12. maddesindeki sınırlamalara bağlı kalmak suretiyle mesleğinde çalışabilme hakkına sahip olduğu, dolayısıyla halihazırda Ankara Şehir Hastanesinde uzman doktor olarak görev yaptığı ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 36. maddesinin 7. fıkrası kapsamında üniversite ile sözleşme yaparak kadro dışı geçici olarak çalıştırılabilme hakkına da sahip bulunmadığı anlaşılan davacının, halihazırdaki statüsü dikkate alındığında, Özel … Ankara Hastanesinde çalışma talebinin reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı idarelerin istinaf başvurusunun kabulüne, istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, halihazırda Ankara Şehir Hastanesindeki görevinden istifa ederek ayrıldığı, hem Ankara Şehir Hastanesinde hem de Özel … Ankara Hastanesinde çalışma isteminin olmadığı, 1219 sayılı Kanun’un 12. maddesindeki sınırlamalara bağlı kalarak mesleğini icra edebileceği, bu hakkının yasal dayanağı olmaksızın kısıtlandığı, Kapasite Değerlendirme Komisyonu kararı ile Yönetmelik hükmüne istisnalar getirildiği, dava konusu işlemin çalışma özgürlüğünü ihlal ettiği, eşitlik ilkesine ve hukuka aykırı işlem tesis edildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı Sağlık Bakanlığı tarafından, temyize konu kararın hukuka uygun olduğu belirtilerek davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır. Davalı Ankara Valiliği tarafından, savunma dilekçesi verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Üye …’in, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz” başlıklı 46. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde, belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında verilen kararların Danıştayda kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceğinin kurala bağlandığı, yan dal uzmanlığı bulunan davacının, özel bir hastanede ana dalında çalışması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde, belli bir ticari faaliyetin engellenmesi söz konusu olmayıp, bu ticari faaliyet kapsamında yürütülen bir işe yönelik işlem tesisi söz konusu olduğundan, anılan işlemin 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesi kapsamında olmadığı, bu nedenle, Bölge İdare Mahkemesinin temyiz yolu açık olmayan “kesin” kararlarından olduğu ve temyizen incelenmesine hukukî olanak bulunmadığı oyuna karşılık, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının temyize tabi olduğuna oy çokluğuyla karar verilerek işin esasına geçildi. Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin, duruşma istemi de yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY :
Davacının, … Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğretim üyesi olup birlikte kullanım protokolü kapsamında Ankara Şehir Hastanesi bünyesinde uzman tabip olarak görev yaptığı, göğüs hastalıkları alanında ana dal, immünoloji ve allerji hastalıkları alanında yan dal uzmanlığının bulunduğu, dava dışı Özel … Ankara Hastanesi Mesul Müdürlüğünce, çalıştığı kamu kurumundan ayrılarak ana dalı olan göğüs hastalıkları uzmanlığında çalıştırılması istemiyle 26/02/2021 tarihinde Ankara Valiliği İl Sağlık Müdürlüğüne başvuruda bulunulduğu, Ankara Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünün … tarih ve …sayılı yazısıyla başvuru dilekçesinin Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğüne iletildiği, anılan Genel Müdürlüğün …… tarih ve …sayılı işlemiyle, “talebin, Özel Hastaneler Yönetmeliğinin 19. maddesinin 2. fıkrası hükmü ile … tarih ve …sayılı Bakanlık Oluru ile yürürlüğe giren Kapasite Değerlendirme Komisyonu (KDK/2) toplantısı Prensip Kararları A/1/c ‘Kamu Hastaneleri ve Üniversitelerden (Devlet veya Vakıf) 21/03/2014-17/09/2016 tarihleri arasında kurumu ile ilişiği kalmayan yan dal uzmanlarının planlama kapsamındaki özel sağlık kuruluşlarının ana dal uzmanlık kadrolarında meri mevzuata uygun olmak kaydı ile çalışabilir.’ kararı çerçevesinde değerlendirildiği, hekimin 17/04/2017 tarihinde Ankara Şehir Hastanesinde göreve başladığı ve halen görevine devam ettiği, kamu hastanesindeki görevinden ayrılması halinde ana dal uzmanlığında çalışma talebinin Kapasite Değerlendirme Komisyonu kararına göre uygun olmadığı” belirtilerek başvurunun reddedildiği, bu işlemin Ankara Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünün …tarih ve … sayılı yazısı ile anılan Hastanenin Mesul Müdürlüğüne bildirilmesi üzerine de, davacı tarafından, söz konusu Bakanlık işleminin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’un 12. maddesi 2. fıkrasında, tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanların, 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 28. maddesi, 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununun ek 27. maddesi, 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 36. maddesi ile 17/11/1983 tarihli ve 2955 sayılı Gülhane Askeri Tıp Akademisi Kanununun 32. maddesi saklı kalmak kaydıyla, maddede sayılan sağlık kurum ve kuruluşlarında mesleklerini icra edebilecekleri düzenlenmiştir.
Anılan maddede atıf yapılan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 36. maddesinin 1. fıkrasında, “Öğretim elemanları, üniversitede devamlı statüde görev yapar.” hükmü; aynı maddenin 7. fıkrasında, “(Ek fıkra: 2/1/2014-6514/11 md.) Tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan öğretim elemanları, kanunlarda belirtilen hâller dışında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 28 inci maddesi hükmüne tabidir. Ancak bunlardan profesör ve doçent kadrosunda olanlar, her bir anabilim dalındaki kadrolu profesör ve doçent sayısının yüzde 50’sini geçmemek, bir yıla kadar kurumsal sözleşme yapılmak ve geliri üniversite döner sermayesi hesabına kaydedilmek şartıyla ve ilgilinin muvafakati ile mesai dışında özel hastaneler veya vakıf üniversitesi hastanelerinde çalıştırılabilir. Bu şekilde çalıştırılabileceklerin hesabında küsurat dikkate alınmaz ve çalıştırılacak öğretim üyeleri, Sağlık Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulunca belirlenecek yüzde 50’si uygulama, yüzde 50’si de akademik faaliyetlerinden oluşacak önceki yılın performans kriterlerine göre belirlenir. Bu fıkra kapsamında çalıştırılan öğretim üyeleri;
a) Aynı anda birden fazla sözleşme ile çalıştırılamaz.
b) Aylık sözleşme ücretleri, mesai dışı toplam tavan ek ödeme brüt tutarından az olamaz.
c) Altıncı fıkrada sayılan idari görevlerde bulunamaz.
ç) 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 73 üncü maddesinin üçüncü fıkrası çerçevesinde ilave ücret alınmak suretiyle hizmet veremez.
d) İlgili mevzuata ve sözleşme hükümlerine aykırı davranmaları hâlinde, idari ve disiplin sorumlulukları saklı kalmak kaydıyla bir yıl, üç yıl içinde tekerrüründe beş yıl süreyle bu kapsamda çalıştırılamaz.” hükmü yer almaktadır.
3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun 3. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, sağlık kurum ve kuruluşlarının yurt sathında eşit, kaliteli ve verimli hizmet sunacak şekilde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca, diğer ilgili bakanlıkların da görüşü alınarak plânlanacağı, koordine edileceği, mali yönden destekleneceği ve geliştirileceği; (c) bendinde, bütün sağlık kurum ve kuruluşları ile sağlık personelinin ülke sathında dengeli dağılımı ve yaygınlaştırılmasının esas olduğu, sağlık kurum ve kuruluşlarının kurulması ve işletilmesinin bu esas içerisinde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca düzenleneceği; (e) bendinde, tesis edilecek eğitim, denetim, değerlendirme ve oto kontrol sistemi ile sağlık kuruluşlarının tespit edilen standart ve esaslar içinde hizmet vermesinin sağlanacağı; (g) bendinde, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığının, sağlık ve yardımcı sağlık personelinin yurt düzeyinde dengeli dağılımını sağlamak üzere istihdam planlaması yapacağı; (i) bendinde, sağlık hizmetlerinin yurt çapında istenilen seviyeye ulaştırılması amacıyla; bakanlıklar seviyesinden en uçtaki hizmet birimine kadar kamu ve özel sağlık kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları arasında koordinasyon ve işbirliği yapılacağı, sağlık kurum ve kuruluşlarının coğrafik ve fonksiyonel hizmet alanlarının, verecekleri hizmetler, yönetim, hizmet ilişki ve bağlantıları gibi konularda tespit edilen esaslara uymak ve verilen görevleri yapmakla yükümlü oldukları belirtilmiştir.
Aynı Kanun’un 9. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde ise, bütün kamu ve özel sağlık kuruluşlarının tesis, hizmet, personel, kıstaslarının belirlenmesinin, sağlık kurum ve kuruluşlarının sınıflandırılmasının ve sınıflarının değiştirilmesinin, sağlık kuruluşlarının amaca uygun olarak teşkilatlanmalarının, sağlık hizmet zinciri oluşturulmasının, hizmet içi eğitim usul ve esasları ile sağlık kurum ve kuruluşlarının koordineli çalışma ve hizmet standartlarının tespiti ve denetimi ile bu Kanunla ilgili diğer hususların Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği hükme bağlanmıştır.
663 sayılı -Özel Hastaneler Yönetmeliğinin yayımı tarihi olan 27/03/2002 tarihindeki adıyla- Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin -09/07/2018 tarihli mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile mülga- 2. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde, halk sağlığının korunması ve geliştirilmesi hastalık risklerinin azaltılması ve önlenmesi; (e) bendinde, insan gücünde ve maddi kaynaklarda tasarruf sağlamak ve verimi artırmak, sağlık insan gücünün ülke sathında dengeli dağılımını sağlamak ve bütün paydaşlar arasında işbirliğini gerçekleştirmek suretiyle yurt sathında eşit, kaliteli ve verimli hizmet sunumunu sağlamak; (f) bendinde kamu ve özel hukuk tüzel kişileri ile gerçek kişiler tarafından açılacak sağlık kuruluşlarının ülke sathında planlanması ve yaygınlaştırılması ile ilgili olarak sağlık sistemini yönetmek ve politikaları belirlemek Sağlık Bakanlığı’nın görevleri arasında sayılmış; 40. maddesinde de, Bakanlık ve bağlı kuruluşların görev, yetki ve sorumluluk alanına giren ve önceden kanunla düzenlenmiş konularda idari düzenlemeler yapabileceği belirtilmiştir.
Yine, 10/07/2018 tarih ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 355. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, her türlü koruyucu, teşhis, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini planlamak, teknik düzenleme yapmak, standartları belirlemek ve bu hizmetler ile sunucularını sınıflandırmak, bununla ilgili iş ve işlemleri yaptırmak; (e) bendinde, sağlık kurum ve kuruluşlarının mevzuat ile belirlenen politika ve düzenlemelere uyumunu denetlemek, gerekli yaptırımları uygulamak; (h) bendinde, sağlık hizmetlerinde kalite ve akreditasyon kuralları belirlemek ve uygulanmasını sağlamak; (l) bendinde, mevcut sağlık insan gücünü, kamu ve özel kurum ve kuruluşlar düzeyinde planlamak ve istihdamın bu plan çerçevesinde yürütülmesini denetlemek Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün görevleri arasında sayılmıştır. Aynı Kararname’nin 508. maddesi ile de Bakanlıklara görev, yetki ve sorumluluk alanına giren konularda idari düzenlemeler yapabilme yetkisi verilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine dayanılarak, etkin, verimli ve kaliteli sağlık hizmeti sunulmasını sağlamak üzere, bütün özel hastanelerin tesis, hizmet ve personel standartlarının tespit edilmesine, sınıflandırılmasına, sınıflarının değiştirilmesine, amaca uygun olarak teşkilatlandırılmasına ve bunların açılmalarına, faaliyetlerine, kapanmalarına ve denetlenmelerine ilişkin usûl ve esasları düzenlemek maksadıyla hazırlanan Özel Hastaneler Yönetmeliği 27/03/2002 tarih ve 24708 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Anılan Yönetmeliğin – dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan haliyle – 19. maddesinde, “Tabip ve tabip dışı personel özel hastane kadrosunda sözleşmeyle ve Ek-12’deki Personel Çalışma Belgesi düzenlenerek çalışır.
Çalışanların işten ayrılışları, en geç beş iş günü içinde müdürlüğe bildirilir ve çalışma belgesi iptal edilir. Ayrılanın yerine aynı uzmanlık dalında hekim başlatılabilir, ancak yan dal uzmanlığı bulunanlar Bakanlığın uygun görüşü ile anadalda başlatılabilir. Bakanlık yan dal değerlendirmesini her bir yan dal uzmanlık alanında, ülkedeki ve ildeki eğitim kurumlarının tıpta uzmanlık eğitimini sağlayacak şekilde yan dal uzmanı bulunup bulunmadığı çerçevesinde yapar. Başlatılacak personel için mesul müdür tarafından personel çalışma belgesi düzenlenerek müdürlüğe en geç beş iş günü içinde onaylatılır. Ayrılanın yerine başlayış dışındaki her türlü personel başlayışlarında ise, öncelikle mesul müdür tarafından başlayacak personele çalışma belgesi düzenlenerek müdürlüğe onaylatılır ve çalışma belgesi onaylandığı tarihten itibaren personel hastanede çalışabilir. …” kuralına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2547 sayılı Kanun’un 36. maddesinin incelenmesinden, öğretim elemanlarının üniversitede devamlı statüde görev yapacakları; tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan öğretim elemanlarından profesör ve doçent kadrosunda olanların, maddede belirtilen kriterler çerçevesinde muvafakatleri ile kurumsal sözleşme yapılarak mesai saatleri dışında özel hastanelerde çalışabilecekleri anlaşılmaktadır.
Bununla birlikte, yan dal uzmanlığı bulunan öğretim üyesi tabiplerin 2547 sayılı Kanun’un 36. maddesine aykırı olmayan ana dalında çalışma taleplerinin Özel Hastaneler Yönetmeliği’nin 19. maddesinin 2. fıkrası çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği de muhakkaktır.
Dava dışı Özel … Ankara Hastanesi Mesul Müdürlüğünce verilen dava konusu işleme esas başvuru dilekçesinde, immünoloji ve allerji hastalıkları alanında yan dal uzmanlığı bulunan davacının, çalışmakta olduğu kurumdan ayrılarak Özel … Ankara Hastanesinde ana dalı olan göğüs hastalıkları uzmanlığında çalıştırılması istemine yer verildiği, aynı zamanda bu dilekçe ekinde davalı idareye sunulan davacı tarafından anılan Hastanenin Mesul Müdürlüğüne hitaben düzenlenen dilekçede de çalıştığı yerden ayrılarak hastanelerinde tam zamanlı çalışma isteminin belirtildiği görülmektedir.
Uyuşmazlıkta, dava konusu işleme esas başvuruda, davacının çalıştığı kamu kurumundan istifa ederek hastanelerinde çalıştırılması istemine açıkça yer verilmesi ve hekimin kamu kurumunda ve özel sağlık kuruluşunda aynı anda çalışma isteminin bulunmaması karşısında, istemin 1219 sayılı Kanun ve bu Kanun’un atıf yaptığı 2547 sayılı Kanun’un yukarıda yer verilen amir hükmüne aykırı nitelikte olmadığı anlaşıldığından ve dava konusu işlemde de davacının durumunun kamudaki görevinden ayrılması haline göre değerlendirildiği görüldüğünden, dava konusu işlemin hukukilik denetimi yapılırken konunun Özel Hastaneler Yönetmeliği’nin 19. maddesinin 2. fıkrası çerçevesinde irdelendirilmesi gerekmektedir.
Anılan Yönetmeliğin 19. maddesinin 2. fıkrasında, yan dal uzmanlığı bulunanların Bakanlığın uygun görüşü ile ana dallarında çalışabileceği, Bakanlığın yan dal değerlendirmesini “her bir yan dal uzmanlık alanında, ülkedeki ve ildeki eğitim kurumlarının tıpta uzmanlık eğitimini sağlayacak şekilde yan dal uzmanı bulunup bulunmadığı” çerçevesinde yapacağı kuralına yer verilmiş, anılan kuralın iptali istemiyle açılan davada Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 26/09/2018 tarih ve E:2016/9615, K:2018/6472 sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiş, karar temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmiştir.
Buna göre, immünoloji ve allerji hastalıkları alanında yan dal uzmanlığı bulunan davacının, Özel … Ankara Hastanesinde ana dalı olan göğüs hastalıkları uzmanlığında çalıştırılması istemiyle yapılan başvurunun, immünoloji ve allerji hastalıkları alanında ülkedeki ve çalışılmak istenen hastanenin bulunduğu Ankara ilindeki eğitim kurumlarında tıpta uzmanlık eğitimini sağlayacak şekilde yan dal uzmanı bulunup bulunmadığı çerçevesinde değerlendirmesi gerekirken, bu değerlendirme yapılmaksızın, salt kamu ile ilişiğin kesilme tarihine göre belirlenen Kapasite Değerlendirme Komisyonu Prensip Kararları esas alınarak başvurunun reddedilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Öte yandan, davalı Bakanlık tarafından, istinaf başvuru dilekçesinde, Türkiye’deki ve Ankara ilindeki, tüm branşlara ait yan dal uzman hekim sayıları ve kişi başına düşen immünoloji ve allerji hastalıkları yan dal uzman hekim sayısı ile bunların kamu ve özel sektördeki dağılımına ilişkin bir takım istatistiki verilere yer verildiği görülmekte ise de, bu verilerin Özel Hastaneler Yönetmeliğinin 19. maddesinin 2. fıkrası çerçevesinde immünoloji ve allerji hastalıkları yan dal uzmanlık alanında, ülkedeki ve Ankara ilindeki tıpta uzmanlık eğitimini sağlayacak sayıyı ve bu husustaki ihtiyacı ortaya koyan bir veri olmadığı, bu nedenle Yönetmelikte aranan eğitici ihtiyacına yönelik değerlendirmeyi içermediği anlaşılmakla, bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılması ve davanın reddi yönünde verilen temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin KABULÜNE,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak davalı idareler tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulü, İdare Mahkeme kararının kaldırılması ve davanın reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 26/12/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.