Danıştay Kararı 10. Daire 2021/7109 E. 2023/156 K. 17.01.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2021/7109 E.  ,  2023/156 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/7109
Karar No : 2023/156

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMLERİN KONUSU: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, İstanbul Kasımpaşa Askeri Hastanesi Emniyet Hizmet Birlik Komutanlığında yapmış olduğu askerlik hizmeti sırasında kötü muameleye maruz kaldığı ve darp edildiğinden bahisle 30.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi olmak üzere toplamda 80.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılan davada, davanın reddine ilişkin Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Dairesi’nin … tarih ve Gensek No:…, E:…, K:… sayılı kararı üzerine Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuru neticesinde Anayasa Mahkemesi’nin … başvuru numaralı dosyasında verilen 25/09/2019 tarihli kararında kötü muamele yasağının usul boyutunun ihlal edildiğine karar verilerek ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için anılan kararın yetkili idari yargı merciine gönderilmesine karar verilmesi nedeniyle yargılamanın yenilenmesi talebiyle birlikte davanın kabulüne karar verilmesi istenilmektedir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince, dava konusu olaya ilişkin davanın reddi yolunda verilen Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Dairesi’nin … tarih ve Gensek No:…, E:…, K:… sayılı kararı üzerine Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuru neticesinde Anayasa Mahkemesi’nin … başvuru numaralı dosyasında verilen 25/09/2019 tarihli kararında kötü muamele yasağının usul boyutunun ihlal edildiğine karar verilerek ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için anılan kararın yetkili idari yargı merciine gönderilmesine karar verilmesi nedeniyle yargılamanın yenilenmesi talebi kabul edilerek yapılan inceleme neticesinde; davacının dalağının yaralanması ile olaya sebebiyet veren …’nin eylemleri arasında uygun illiyet bağı saptanamadığı, tanık ifadeleri ile de olayın şakalaşma olduğunun açık olduğu, dolayısıyla dava konusu olayda öne sürülen maddi zararın oluşumunda davalı idarenin hizmet kusurunun ve tazmin sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davacının 30.000,00 TL maddi tazminat talebinin reddine, ancak dava konusu olayın oluş ve seyrine bakıldığında, davacının askerlik hizmeti ifa ederken maruz kaldığı muamele ve neticelerinin asker kişi olmanın hak ve ödevleri, askerlik hizmetinin amacı, askeri kural ve gereklerle bağdaşır tarafının olmadığı, bu bakımdan, hizmetin gereği gibi görülmediği konusunda davacıda endişe ve üzüntüye yol açacağı açık olduğu gerekçesiyle davacının 50.000,00 TL manevi tazminat talebinin kabulü ile 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı idareye başvuru tarihi olan 18/02/2013 tarihinden itibaren hesaplanacak faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, dava konusu olay nedeniyle sanık … hakkında … Ağır Ceza Mahkemesi’nin E: … sayılı dosyasında açılan ceza davasında mahkumiyet kararı verildiği ve verilen kararın kesinleştiği, dava konusu olay neticesinde %37 malul hale gelmesinin askerlik hizmeti sırasında maruz kaldığı kötü muamele neticesinde gerçekleştiğinin sabit olduğu, eksik inceleme neticesinde verilen Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, dava konusu olayda yer alan Kasımpaşa Asker Hastanesi Baştabipliğinin Sağlık Bakanlığı’na devredildiği, idarelerinin hasım mevkiinden çıkarılarak Sağlık Bakanlığı’nın hasım mevkiine alınması gerektiği, dava konusu olayın şaka mahiyetinde gerçekleştiği, davacı beraberindeki diğer askerlere de aynı şakanın yapıldığı, olay nedeniyle manevi tazminata hükmedilmesinin yersiz olduğu, hükmedilen manevi tazminat tutarının yüksek olduğu, idarelerinin harçtan muaf olduğu, Mahkeme kararının manevi tazminatın kabulüne ilişkin kısımının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI: Davalı idare tarafından, davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmakta olup, davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgeler ile dava konusu olay nedeniyle sanık onbaşı …’nin … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararıyla ceza almış olması bir bütün olarak incelendiğinde davacının askerlik hizmeti esnasında gördüğü kötü muamele neticesinde dalağının alınması suretiyle fonksiyon kaybına uğradığı sabit olmakla davacının maddi tazminat isteminin çalışma gücü (efor) kaybı yönünden incelenerek karar verilmesi gerektiğinden davacının temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının maddi tazminatın reddine ilişkin kısmının bozulması, davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının manevi tazminatın kabulüne ilişkin kısmının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı, İstanbul Kasımpaşa Askeri Hastanesi Emniyet Hizmet Birlik Komutanlığında askerlik hizmetini yapmakta iken 2012 yılı Şubat ayı içerisinde tutuklu bir erin sevki sırasında kullanılmak üzere bulunan kelepçenin er gazinosunda bulunmakta olan onbaşı …, davacı ve beraberindeki diğer askerler tarafından daha önceden bu kadar yakından ilk kez görülmesi üzerine gazinoda bulunan er ve erbaşların kelepçe kullanarak birbirleriyle şakalaşmaya başladıkları, bu sırada kelepçeyi eline alan onbaşı …’nin, kelepçeyi davacının sağ koluna ve gazino içerisinde yer alan kalorifer demirine bağladığı, yarım saat süreyle davacının önce omzuna sonra karın bölgesine yumruk attığı, olaydan yaklaşık 25 gün sonra 24/02/2012 tarihinde davacının karnında ağrı hissettiğini söylemesi üzerine çağrılan ambulansla Kasımpaşa Asker Hastanesi acil servisine götürüldüğü, muayene ve tetkiklerinin ardından akut batın bir rahatsızlığın olduğu şüphesiyle GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesine sevkinin yapıldığı, ameliyat edilerek dalağının alındığı, ameliyatının ardından hava değişimine gönderildiği ve bitiminde askerliğe elverişsiz olduğu kararı verilerek terhis edildiği anlaşılmaktadır.
Davacının şikayeti üzerine yapılan soruşturma sonucunda Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığının … tarih ve K:… sayılı kararıyla kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş, davacının 18/02/2013 tarihinde davalı idareye başvurarak bulunduğu maddi ve manevi tazminat talebinin zımnen reddi üzerine 30.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi olmak üzere toplamda 80.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açtığı davanın Askeri Yüksek İdare Mahkemesi …Dairesi’nin … tarih ve Gensek No:…, E:…, K:… sayılı kararıyla retle (aleyhe) sonuçlanması üzerine davacı tarafından Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapılması neticesinde Anayasa Mahkemesi’nin … başvuru numaralı dosyasında 25/09/2019 tarihinde kötü muamele yasağının usul boyutunun ihlal edildiğine, ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için anılan kararın yetkili idari yargı merciine gönderilmesine karar verilmesi üzerine yargılamanın yenilenmesi talebiyle birlikte maddi ve manevi tazminat istemli bakılan dava açılmıştır.
Dava konusu olaya ilişkin dinlenen doktorlardan … ve …, …, GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Acil serviste olay günü nöbetçi olduğunu, karın ağrısı şikayeti ile gelen davacının darp edildiğine ilişkin beyanı olmadığı, dış muayenesinde de darp izi bulunmadığından adli rapor düzenlemediklerini, …, davacının dalak rahatsızlığının 3-4. seviyede olduğunu, bu seviyede bir travma sonucu oluşan rahatsızlığın hastanın birkaç saat içinde hastanın dalağının alınmasını gerektirdiği, fiziksel duruma göre 12 saate kadar uzayabildiği, bir hafta ya da daha uzun bir süreye yayılmasının çok ihtimal dahilinde olmadığını, 20 günlük süreçte gelişmesinin söz konusu olamayacağı, …, davacının ameliyatını yaptığını, davacının herhangi bir şiddete maruz kalmadığını beyan ettiği, ameliyat esnasında davacının dalağının parçalanmış vaziyette olduğunu, bir cebir sonucu oluşabileceği kanaatine vardığını ancak dış muayenede cebir izine rastlanmadığını bu nedenle adli rapor tutmadıklarını ancak davacının dalağının durumunun ancak bir travma sonrasında ameliyatta gördüğü hale gelebileceğini, 15-20 günlük süreçte durumun ortaya çıkmasının muhtemel olmadığı, …, Kasımpaşa Asker Hastanesinde Acil Polikliniğinde olay günü nöbetçi olduğunu, davacının cebir ve şiddete maruz kaldığı yönünde bir beyanı olmadığını, dış muayenede de bir emare görmediğini, dalağın alınması ile sonuçlanan rahatsızlığın ortaya çıkması için önceden başlamış vücutta yavaş yavaş ilerleyen bir dahili hastalığın bulunması ya da şiddete maruz kalınması, kesici, delici aletin organa teması gerektiği, 48 saat içinde durumun ortaya çıkacağı, 10 gün ya da daha uzun süre rahatsızlığın ortaya çıkmasının mümkün olmadığını beyan etmişlerdir.
Dava konusu olay sonrasında davacı tarafından Denizli Devlet Hastanesi’nden alınan … tarih ve …sayılı raporla davacının %37 vücut fonksiyon kaybına uğradığı belirlenmiştir.
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi tarafından GATA Komutanlığı Askeri Tıp Fakültesi Dekanlığı ve Eğitim Hastanesi Baştabipliğinden alınan 11/07/2014 tarih ve 480 sayılı raporda, davacıda splenektomi (ameliyatla dalağın alınması)’ye neden olan rahatsızlığının bünyesel bir rahatsızlıktan dolayı meydana geldiğinin tıbbi delillerinin olmadığı, splenektomiye neden olan batın içi kanama ve dalak laserasyonun künt travma sonucu tıbben husulünün mümkün olduğu, davacının geçirilen ameliyat neticesinde %14,3 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği belirlenmiştir.
… Ağır Ceza Mahkemesi’nin E:… sayılı dosyasında yapılan yargılama ile … tarihinde verilen K:… sayılı karar ile Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi tarafından verilen raporda davacının dalağının alınması ile sanığın hareketleri arasında illiyet bağı bulunmadığının belirtildiği, dalak yaralanmasının bir kuvvet uygulanması neticesinde gerçekleştiği, ancak bu eylemin sanık Dz.Shh.Onb. …’nin kelepçe taktığı gün davacıya vurmasından kaynaklandığının ortaya konulamadığı ve tanık ifadelerinin de olayın şaka olduğu yönünde olduğunun belirtildiği, Dz.Shh.Onb. …’nin davacıya kelepçe taktığı ve vurduğu sabit görüldüğünden asta müessir fiil nedeniyle 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, söz konusu kararın istinaf incelemesinden geçerek 04/12/2019 tarihinde kesinleştiği görülmektedir.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdare, kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 266. maddesinde, “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir.” hükmü düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
A) İdare Mahkemesi Kararının, Davacının Manevi Tazminat İsteminin Kabulüne İlişkin Kısmının İncelenmesi:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın, davacının manevi tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, davalı idare tarafından ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

B) İdare Mahkemesi Kararının, Davacının Maddi Tazminat İsteminin Reddine İlişkin Kısmının İncelenmesi:
İdare Mahkemesince dava konusu olayda sanık Dz.Shh.Onb. …’nin eylemi ile gerçekleşen organ kaybı arasında uygun illiyet bağı bulunmadığı, tanık ifadelerinden sanık Dz.Shh.Onb. …’nin eyleminin şaka mahiyetinde olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davacının maddi tazminat isteminin reddine karar verilmişse de dosya kapsamında Mahkeme kanalıyla GATA Komutanlığı Askeri Tıp Fakültesi Dekanlığı ve Eğitim Hastanesi Baştabipliğinden alınan … tarih ve … sayılı raporda, davacıda splenektomi (ameliyatla dalağın alınması)’ye neden olan rahatsızlığının bünyesel bir rahatsızlıktan dolayı meydana geldiğinin tıbbi delillerinin olmadığı, splenektomiye neden olan batın içi kanama ve dalak laserasyonun künt travma sonucu tıbben husulünün mümkün olduğu belirlenmiştir.
Bilirkişiye başvurulmasındaki amacın, hukuka uygun karar verebilmek için gerekli verilere ulaşmak olduğu göz önünde tutulduğunda, bilirkişilerin uyuşmazlık konusunda özel ve teknik bilgiye sahip olan kişiler arasından seçilmesi gerektiği açıktır.
Olayda; davacının ameliyatında yer alan doktorun ifadesinden ve GATA Komutanlığı Askeri Tıp Fakültesi Dekanlığı ve Eğitim Hastanesi Baştabipliğinden alınan raporun davacının dalağının bir travmaya maruz kalması nedeniyle hasar gördüğü yönünde olduğu birlikte değerlendirildiğinde Mahkemece, üniversite hastanesinden alanında uzman en az 3 kişiden oluşturulacak bir bilirkişi heyetinden alınacak rapor ile kelepçelenmek suretiyle şiddet uygulanmasına ilişkin darp olayından ne kadar süre sonra dalağın kaybı ile sonuçlanan rahatsızlığın ortaya çıkabileceğine ilişkin rapor alınarak davacının maruz kaldığı darp olayı ile davadaki dalak yitimi nedeniyle ortaya çıkan zarar arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekmekte iken eksik inceleme sonucu İdare Mahkemesince verilen kararın, davacının maddi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarenin temyiz isteminin REDDİNE,
2. Davacının temyiz isteminin KABULÜNE,
3.Temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının manevi tazminatın kabulüne ilişkin kısmının ONANMASINA, maddi tazminatın reddine ilişkin kısmının BOZULMASINA,
4.Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/01/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.