Danıştay Kararı 10. Daire 2021/6860 E. 2023/154 K. 17.01.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2021/6860 E.  ,  2023/154 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/6860
Karar No : 2023/154

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1) …
2) …
3) …
4) …
VEKİLLERİ : Av. …

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1)… Bakanlığı
VEKİLİ: …
2) … Genel Komutanlığı
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

DAVANIN KONUSU: Davacılar tarafından, yakınları J.Er …’in 16/01/2015 tarihinde Hakkari İl Jandarma Komutanlığına bağlı … Jandarma Karkol Komutanlığı emrinde askerlik görevini ifa ettiği sırada aynı yerde askerlik görevini yapan bir başka er tarafından ateşli silahla vurulması sonucunda hayatını kaybetmesinde davalı idarelerin hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülerek … için 20.000,00 TL (miktar artırım dilekçesiyle 80.147,32 TL) maddi ve 250.000,00 TL manevi, … için 10.000,00 TL maddi ve 250.000,00 TL manevi, … ve … için ayrı ayrı 250.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 30.000,00 TL (miktar artırım sonucu 90.147,32 TL) maddi tazminata müteveffanın gelir elde etmeye başlayacağı tarihten itibaren, 1.000.000,00 TL manevi tazminata olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine, ayrıca dava konusu olay nedeniyle Van iline yapılan seyahat için 4.491,82 TL ve konaklama için 870,00 TL olmak üzere toplam 5.361,82 TL harcamanın yapıldığı tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

YARGILAMA SÜRECİ :
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, davacılardan … ve … ‘in dava konusu olay nedeniyle talep ettikleri destekten yoksun kalma tazminatının hesabı için dosya üzerinden yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen raporda kardeşin kardeşe desteği için çok özel koşulların bulunması gerektiği ve bu durumun da kanıtlanması gerektiği, müteveffanın kardeşi …’in bu durumlar içerisinde yer almayıp müteveffanın maddi desteğinden faydalanamayacağı, müteveffanın annesi … için ise oğlunun vefatından dolayı 80.147,32 TL destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı, davacılar vekili tarafından 25/03/2019 tarihinde Mahkeme kaydına giren dilekçe ile, dava dilekçesinde … için talep edilen 20.000,00 TL maddi tazminat isteminin 80.147,32 TL’ye artırıldığı, bilirkişi raporu hükme esas alınabilecek nitelikte bulunarak ve miktar artırım dilekçesi gözetilerek davacılardan …’in 80.147,32 TL maddi tazminat isteminin kabulüne, … ‘in 10.000,00 TL maddi tazminat isteminin reddine, dava dilekçesi ekinde olay tarihinden sonra yapılan seyahatlere ilişkin tevsik edici uçak biletlerinin sunulduğu görüldüğünden, yapılan zorunlu seyahate ilişkin talep edilen 4.491,82 TL maddi zararın davalı idarelerce karşılanması gerektiği, talep edilen konaklama giderlerine ilişkin ise dosyaya tevsik edici (ispatlayıcı) herhangi bir bilgi ve belge (fatura vb.) sunulmadığından 870,00 TL konaklama giderine ilişkin istemin reddine, olayın niteliği ve davalı idarelere atfedilen hizmet kusuru göz önünde bulundurulmak suretiyle takdiren davacılardan müteveffanın annesi … için 120.000,00 TL, diğer davacılardan mütevaffanın kardeşleri … , … , … için ise ayrı ayrı 50.000,00 TL olmak üzere toplam 270.000,00 TL manevi tazminatın kabulüne, fazlaya ilişkin istemlerinin reddine, hükmedilen 84.639,14 TL maddi tazminatın, 24.491,82 TL’lik kısmı ile hükmedilen 270.000,00 TL manevi tazminatın davalı İçişleri Bakanlığı’na başvurunun yapıldığı 15/01/2016 tarihinden, Jandarma Genel Komutanlığına ise dava dilekçesinin tebliğ edildiği 16/01/2018 tarihinden itibaren, hükmedilen maddi tazminatın, 60.147,32 TL’lik kısmının ise miktar artırım dilekçesinin davalı idareye tebliğ edildiği 05/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareler tarafından davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu … İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacılar tarafından, maddi tazminat istemi yönünden karara esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğu, hükmedilen maddi tazminatın tümüne idareye başvuru tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği, yaşanan olay karşısında hükmedilen manevi tazminat tutarının yetersiz kaldığı ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, dava konusu olayın üçüncü şahsın fiilinden kaynaklandığı, idarelerinin sorumluluğu bulunmadığı, hükmedilen manevi tazminat tutarının yüksek olduğu, idarelerinin harçtan muaf olduğu ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI :…Komutanlığı tarafından davacıların temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmuş olup diğer davalı ve davacılarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının maddi tazminata işletilecek faiz başlangıç tarihi yönünden düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarelerin yürütmenin durdurulması istemleri hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, hükmedilen maddi tazminat miktarına işletilecek yasal faizin başlangıç tarihi dışındaki kısımlar yönünden usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu yönlerden bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda Danıştay’ın, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanun’un 13. maddesinde, idari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gerektiği kuralı yer almakta olup, anılan maddede, idari eylemler nedeniyle uğranılan zararın tazmini için idareye başvuruda bulunulmasının, dava ön şartı olarak öngörülmesi ve zararın idare tarafından en erken bu tarihte sulhen ödenebilecek olması nedeniyle yargı yerince hükmedilecek tazminat miktarına, ön karar için idareye yapılan başvuru tarihi, görevli olmayan adli yargıda dava açılması halinde adli yargıda dava açıldığı tarih itibarıyla yasal faiz uygulanması, Danıştay’ın içtihatlarıyla kabul edilmiştir.
Kanun’un 16. maddesinin 4. fıkrasına 30/04/2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanun’un 4. maddesi ile, “Ancak, tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktar, süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin nihai karar verilinceye kadar, harcı ödenmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere artırılabilir ve miktarın artırılmasına ilişkin dilekçe otuz gün içinde cevap verilmek üzere karşı tarafa tebliğ edilir.” cümlesi; aynı Kanun’un Geçici 7. Maddesiyle de, “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, bu Kanunun 16. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen hüküm, kanun yolu aşaması dahil, yürürlük tarihinde derdest olan davalarda da uygulanır.” cümlesi eklenmiştir.
Aktarılan düzenlemeyle, nihai karar verilinceye kadar harcı ödenmek ve bir defaya mahsus olmak üzere, “süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin” dava dilekçesinde gösterilen tazminat miktarının artırılmasına imkan verilmektedir. Böylelikle, artırılan miktar açısından da dava dilekçesinin verildiği tarihteki hukuksal koşullar geçerli bulunmaktadır.
Yapılan bu açıklamalar karşısında, miktar artırımına ilişkin dilekçenin yeni bir dava niteliğinde olmayıp mevcut davada talep edilen tazminat miktarının miktar artırım suretiyle artırımına olanak sağlayan yasal bir hakkın kullanımına ilişkin olduğu da göz önünde bulundurulduğunda, artırılan tazminat miktarı yönünden davanın kabul edilmesi halinde, yasal faizin başlangıcının bu miktar yönünden de, idarenin uyuşmazlığın esasında ihtilafa, bir başka anlatımla temerrüde düştüğü tarih olduğu; aksi bir durumun hakkaniyete aykırı olacağı sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, artırılan tazminat miktarı bakımından da, idareye başvurunun yapıldığı 15/01/2016 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiğinden, davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak taraflarca yapılan istinaf başvurularının reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan “istinaf başvurularının reddine” ibaresinin, “… İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı davacı ve davalı tarafça yapılan istinaf taleplerinin reddiyle hükmedilen 84.639,14 TL maddi tazminatın, davalı idareye başvuru tarihi olan 15/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarece davacılara ödenmesine” şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz isteminin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2. Davalı idarelerin temyiz istemlerinin REDDİNE,
3. Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak taraflarca yapılan istinaf başvurularının reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının yukarıda belirtildiği şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 17/01/2023 tarihinde esas yönünden oy birliği, faiz başlangıç tarihi yönünden oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X) – KARŞI OY :
Davacılar lehine hükmedilen maddi tazminat tutarının artırılan tazminat miktarına tekabül eden kısmına işletilecek yasal faizin başlangıç tarihinin, davalı idareye başvuru tarihi olması gerekirken miktar artırım dilekçesinin davalı idareye tebliğ edildiği tarih olarak alınması; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasını gerektiren, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hata ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık kapsamında bulunmayıp, anılan maddenin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektiren, hukuka aykırılık teşkil ettiğinden; Bölge İdare Mahkemesi kararının, bu hususta yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına bu yönden katılmıyoruz.