Danıştay Kararı 10. Daire 2021/6183 E. 2023/157 K. 17.01.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2021/6183 E.  ,  2023/157 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/6183
Karar No : 2023/157

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

DAVANIN KONUSU : Davacı tarafından, Batman ili, Merkez, … köyü, … mevkii, … ada, … parselde yer alan ve maliki olduğu … ve … numaralı asma katlı dükkan nitelikli bağımsız bölümlerin, Batman-Siirt çevre yolu üzerinde davalı idarece yapılan Şevket Başak köprülü kavşak çalışması nedeniyle değer kaybına uğradığı ileri sürülerek 1.000,00 TL (miktar artırım dilekçesiyle 222.528,00 TL) maddi zararın proje tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

YARGILAMA SÜRECİ :
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların değer kaybına yönelik mahallinde yapılan keşif neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazlardan … numaralı bağımsız bölümde 122.854,00 TL, … numaralı bağımsız bölümde 99.674,00 TL değer kaybı bulunduğunun belirlendiği, davacının 1.000,00 TL olan maddi tazminat istemini miktar artırım dilekçesiyle 222.528,00 TL’ye yükselttiği, bilirkişi raporu hükme esas alınabilecek nitelikte bulunarak ve davacının miktar artırım dilekçesi gözetilerek davacının 222.528,00 TL maddi tazminat isteminin kabulüne, kabul edilen tazminatın 1.000,00 TL’sine idareye başvuru tarihinden itibaren, 221.528,00 TL’sine miktar artırım dilekçesinin davalı idareye tebliğ edildiği 16/10/2018 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu …İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, Mahkemece bilirkişi raporuna karşı yaptıkları itirazlara itibar edilmeksizin, hükme esas alınarak verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, hükmedilen tazminat tutarı ile değer kaybına yönelik zararlarının tam olarak karşılanmadığı ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, dava konusu köprülü kavşak yapımının davacının taşınmazlarını kullanım şeklini etkilemediği, ulaşım ve ticari kazanım yönünden herhangi bir olumsuz durum oluşturmadığı, “kamu külfetlerinin eşitliği” ilkesi gereği davanın reddi gerektiği, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda esas alınan taşınmazların şerefiye ücretinin dava konusu taşınmazlardan çok daha yüksek olduğu, usul ve yasaya aykırı Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının maddi tazminata işletilecek faiz başlangıç tarihi yönünden düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, hükmedilen maddi tazminat miktarına işletilecek yasal faizin başlangıç tarihi dışındaki kısımlar yönünden usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu yönlerden bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda Danıştay’ın, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanun’un 13. maddesinde, idari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gerektiği kuralı yer almakta olup, anılan maddede, idari eylemler nedeniyle uğranılan zararın tazmini için idareye başvuruda bulunulmasının, dava ön şartı olarak öngörülmesi ve zararın idare tarafından en erken bu tarihte sulhen ödenebilecek olması nedeniyle yargı yerince hükmedilecek tazminat miktarına, ön karar için idareye yapılan başvuru tarihi, görevli olmayan adli yargıda dava açılması halinde adli yargıda dava açıldığı tarih itibarıyla yasal faiz uygulanması, Danıştay’ın içtihatlarıyla kabul edilmiştir.
Kanun’un 16. maddesinin 4. fıkrasına 30/04/2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanun’un 4. maddesi ile, “Ancak, tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktar, süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin nihai karar verilinceye kadar, harcı ödenmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere artırılabilir ve miktarın artırılmasına ilişkin dilekçe otuz gün içinde cevap verilmek üzere karşı tarafa tebliğ edilir.” cümlesi; aynı Kanun’un Geçici 7. Maddesiyle de, “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, bu Kanunun 16. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen hüküm, kanun yolu aşaması dahil, yürürlük tarihinde derdest olan davalarda da uygulanır.” cümlesi eklenmiştir.
Aktarılan düzenlemeyle, nihai karar verilinceye kadar harcı ödenmek ve bir defaya mahsus olmak üzere, “süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin” dava dilekçesinde gösterilen tazminat miktarının artırılmasına imkan verilmektedir. Böylelikle, artırılan miktar açısından da dava dilekçesinin verildiği tarihteki hukuksal koşullar geçerli bulunmaktadır.
Yapılan bu açıklamalar karşısında, miktar artırımına ilişkin dilekçenin yeni bir dava niteliğinde olmayıp mevcut davada talep edilen tazminat miktarının miktar artırım suretiyle artırımına olanak sağlayan yasal bir hakkın kullanımına ilişkin olduğu da göz önünde bulundurulduğunda, artırılan tazminat miktarı yönünden davanın kabul edilmesi halinde, yasal faizin başlangıcının bu miktar yönünden de, idarenin uyuşmazlığın esasında ihtilafa, bir başka anlatımla temerrüde düştüğü tarih olduğu; aksi bir durumun hakkaniyete aykırı olacağı sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, artırılan tazminat miktarı bakımından da, idareye başvurunun yapıldığı tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerektiğinden, davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak taraflarca yapılan istinaf başvurularının reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan “… İdare Mahkemesi’nce verilen … gün ve E:…, K:… sayılı karara karşı yapılan istinaf başvurularının reddine” ibaresinin, … İdare Mahkemesi’nce verilen … gün ve E:…, K:… sayılı karara karşı yapılan istinaf başvurularının reddiyle hükmedilen 222.528,00 TL maddi tazminatın, davalı idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine” şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2. Davalı idarenin temyiz isteminin REDDİNE,
3. Davanın kabulüne ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak taraflarca yapılan istinaf başvurularının reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtildiği şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 17/01/2023 tarihinde esas yönünden oy birliği, faiz başlangıç tarihi yönünden oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X) – KARŞI OY :
Davacı lehine hükmedilen maddi tazminat tutarının artırılan tazminat miktarına tekabül eden kısmına işletilecek yasal faizin başlangıç tarihinin, davalı idareye başvuru tarihi olması gerekirken miktar artırım dilekçesinin davalı idareye tebliğ edildiği tarih olarak alınması; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasını gerektiren, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hata ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık kapsamında bulunmayıp, anılan maddenin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektiren, hukuka aykırılık teşkil ettiğinden; Bölge İdare Mahkemesi kararının, bu hususta yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına bu yönden katılmıyoruz.