Danıştay Kararı 10. Daire 2021/5022 E. 2023/123 K. 16.01.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2021/5022 E.  ,  2023/123 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/5022
Karar No : 2023/123

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

DAVANIN_KONUSU : Davacı tarafından, annesi … ‘nin Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesinde geçirdiği safra kesesi taşı ameliyatı sonrasında hayatını kaybettiği ve meydana gelen zararın davalı idarenin hizmet kusurundan kaynaklandığı iddiasıyla, zararlarına karşılık 1,00 TL maddi ve 250.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

YARGILAMA SÜRECİ :
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; davanın maddi tazminat istemi yönünden reddine, manevi tazminat istemi yönünden kısmen kabulüne, kısmen reddine ve 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; davacının istinaf isteminin reddine, davalı idarenin ve davalı idare yanında müdahilin istinaf istemlerinin kabulüne, … İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, müdahil doktorun kusurunun ceza yargılaması sonucunda kesin olarak öğrenilmiş olduğu ve bu nedenle Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare ve davalı idare yanında müdahil tarafından, davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım talebinin kabul edilmiş olması nedeniyle ödenmeyen temyiz aşamasına ait yargılama giderlerinin davacıdan tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 16/01/2023 tarihinde oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X) – KARŞI OY :

… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; davacı tarafından ilk olarak 21/09/2017 tarihinde tazminat istemiyle davalı idareye yapılan başvurunun zımnen reddi üzerine dava açma süresi içerisinde dava açılmadığı ve 22/07/2019 tarihinde yapılan ikinci başvurunun reddi üzerine açılan davanın süre aşımı nedeniyle incelenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Ancak, müdahil doktorun yargılanmış olduğu ceza davasında alınan 28/03/2018 ve 26/12/2018 tarihli Adli Tıp Kurumu raporlarında müdahil doktorun uygulamalarının tıp kurallarına uygun olmadığı ve meydana gelen ölüm olayı ile hatalı tıbbi uygulamalar arasında illiyet bağı bulunduğunun belirtildiği; … Asliye Ceza Mahkemesinin 12/09/2019 tarihli kararıyla da müdahil doktorun mahkumiyetine karar verildiği görülmektedir.
Bu haliyle, Adli Tıp Kurumunun kusur atfeden raporlarının öğrenilmesi sonucunda oluşan yeni hukuki durum ile müdahil doktorun kusurunun, bir başka deyişle eylemin idariliğinin kesin olarak öğrenilmiş olduğu sonucuna varılmaktadır.
Öte yandan, ceza yargılamasında alınan bilirkişi raporları ile davalı idarenin hizmet kusurunun öğrenildiği kabul edildiğinden, anılan ceza yargılamasının kesinleşmesi akabinde yapılacak başvuru üzerine açılacak davanın da süresinde kabul edilmesi gerekmektedir.
Nitekim, tazminat istemli ikinci başvurunun anılan ceza yargılaması devam ederken yapılmış olduğu görüldüğünden; 22/07/2019 tarihli bu başvurunun zımnen reddi üzerine açılan davanın her halükarda süresinde olduğu kuşkusuzdur.
Açılanan bu nedenlerle, davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyuyla aksi yöndeki Daire kararına katılmıyorum.