Danıştay Kararı 10. Daire 2021/4307 E. 2023/898 K. 01.03.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2021/4307 E.  ,  2023/898 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/4307
Karar No : 2023/898

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından; Çorum ili, Alaca ilçesi, … Köyü’nde bulunan ve tam/hisseli maliki olduğu …, …, … ve … parsel sayılı taşınmazları da kapsayan alanda yapılan arazi toplulaştırması işlemi ile bu işleme yapılan itirazın reddine dair işlemin ve toplulaştırma işlemi sonucu oluşan yeni parsellerin tapuya bildirilmesine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, toplulaştırma alanında blok planlamanın topografyaya uygun yapıldığı, derecelendirme denklik tablosu ile arazi derecelendirme haritasının yapıldığı, arazi derecelendirilmesi esas alınarak parselasyon planının da yapıldığı, uygulama sıralamasına göre gerekli askı ilanlarının yapıldığı, arazi toplulaştırması kapsamında derecelendirilmesi yapılan ve davacının maliki olduğu eski parseller ile toplulaştırma kapsamında tahsis edilen yeni parselin birbirine yakın konumda olması sebebiyle yaklaşık olarak aynı topografik özelliklere sahip olduğu ve tarımsal faaliyetler açısından denk olduğu, yeni parselin tahsisinde dönüşüm katsayıları kullanılarak eşdeğer denklik sağlandığı, yeni parselde yapılan kesinti oranının yasal sınırlar içinde olduğu, davacı adına tahsis edilen yeni parselin, davacıya ait eski parsellere bitişik ve en büyük parseli içine almış şekilde planlandığı ve toplulaştırma alanındaki diğer parselleri ile birlikte düşünülerek en uygun konumdan tahsis edildiği, yeni parselin yola ve sulama hattına sınırının bulunduğu, dava konusu işlemlerin, toplulaştırma ilke ve kurallarına uygun olduğu, öte yandan, davacı tarafından, arazi toplulaştırması işlemi sonucunda tahsis edilen yeni parselinin yakınında bulunan sulama kanalından su hidrant yönünün ters olması nedeniyle su alınamadığı iddiasıyla toplulaştırma işleminin hukuka aykırı olduğu iddia edilmiş ise de, arazi toplulaştırma işlemi ve tarla içi geliştirme hizmetleri ile birlikte planlanan ve Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan sulama kanallarından, su hidrant yönünün ters olması nedeniyle doğrudan su alınamamasının, ilgili mevzuat hükümlerine uygun yapıldığı bilirkişi raporu ile de sabit olan toplulaştırma işlemine halel getirmeyeceği, bu hususun ayrı bir hizmet kapsamında olduğu, davacının bu hizmetten yararlanma kapsamında Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne başvurarak talepte bulunabileceği ve olumsuz bir kararla karşılaşması durumunda da yargı yoluna başvurabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; … İdare Mahkemesinin … tarihli ara kararı ile … ada, … parsel sayılı taşınmazın sulama imkanından yararlanıp yararlanmadığı hususunun açıklanmasının DSİ 5. Bölge Müdürlüğü 54. Şube Müdürlüğünden istenildiği, ara kararına verilen yanıtta; … ada, … parselin bulunduğu kısımda sulama projesine uygun olarak sulama hatlarının tamamlandığı, nihai duruma göre … ada, … parselin sulanamaz alan içerisinde kaldığı, bu sebeple parselin sulama alanı dışında kaldığının bildirildiğinin görüldüğü, bu durumda …, …, … ve … parsel sayılı taşınmazlara karşılık sulama alanı dışında kalan … ada, … parselden yapılan tahsisin, yeni her bir parselin yol ve sudan faydalanacak şekilde planlanması ilkesine aykırılık teşkil etmesi, toplulaştırmanın amaç ve ilkelerine uygun olmaması karşısında, toplulaştırma işlemi ile bu işleme yapılan itirazın reddine dair işlemde ve bu şekilde yapılan arazi toplulaştırma işlemi sonucu oluşan yeni parsellerin tapuya bildirilmesine ilişkin işlemde toplulaştırmanın temel ilkelerine, hakkaniyete ve hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından; İdare Mahkemesinin ara kararına verilen cevabında, söz konusu parselin sulanamaz alanda kaldığının belirtilmesinin açık hataya dayandığı, gerçek durumda bilirkişilerce yapılan keşif ile söz konusu taşınmazın sulama hattında bulunduğunun tespit edildiği, bilirkişi tespitinin aksine ara kararı cevabına dayanılarak davacının istinaf talebinin kabulüne karar verilmesinin hukuka ve usule aykırı olduğu, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacının tam/hisseli maliki olduğu, Çorum ili, Alaca ilçesi, … Köyü’nde bulunan …, …, … ve … parsel sayılı taşınmazların da içinde yer aldığı alan, 17/01/2012 tarih ve 28176 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2012/2682 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu’nun 3. ve 8. maddelerine göre uygulama alanı olarak tespit edilmiştir.
Anılan karara istinaden “Çorum Alaca Arazi Toplulaştırma ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri Projesi” kapsamında, … Köyünde yürütülen arazi toplulaştırması çalışmaları sonucunda hazırlanan parselasyon haritası üç kez askıya çıkarılmış, 19/10/2016 – 03/11/2016 tarihleri arasında bilgilendirme askısı yapılmış, Tarım Reformu Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısıyla projenin onaylandığı bildirilmiştir.
Yapılan toplulaştırma çalışmaları neticesinde, davacının taşınmazlarına karşılık olarak, yeni oluşturulan 117 ada, 6 parsel sayılı taşınmaz tahsis edilmiştir.
Davacının toplulaştırma işlemine karşı yaptığı 17/08/2017 tarihli itirazın Çorum Valiliği İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemiyle reddedilmesi üzerine bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu’nun, ilk toplulaştırma işlemi tarihinde yürürlükte olan haliyle 1. maddesinde, bu Kanunun amacının, sulama alanları ile Bakanlar Kurulunca gerekli görülen alanlarda; toprağın verimli şekilde işletilmesini, işletilmesinin korunmasını, birim alandan azami ekonomik verimin alınmasını, tarım üretiminin sürekli olarak artırılmasını, değerlendirilmesini ve buralarda istihdam imkanlarının artırılmasını, ekonomik üretime imkan vermeyecek şekilde parçalanan tarım topraklarının gerektiğinde ve imkanlar ölçüsünde genişletilmesi suretiyle de toplulaştırılmasını, tarım arazisinin ailenin geçimini sağlamaya ve aile iş gücünü değerlendirmeye yeterli olmayacak derecede parçalanmasının ve küçülmesinin önlenmesini … sağlamak olduğu hüküm altına alınmıştır.
Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin, işlem tarihinde yürürlükte olan “Toplulaştırma” başlıklı 20. maddesinde, toplulaştırmanın, uygulama alanında ekonomik üretime imkan vermeyecek şekilde parçalı ve hisseli arazinin birleştirilmesi ve bu amaçla kamulaştırma, az topraklı veya topraksız çiftçinin topraklandırılması, sahibine bırakılacak arazinin belirlenmesi, köy gelişme ve yeni köy yerleşme alanlarına yer ayrılması gibi arazi düzenlemesine dair diğer hususları kapsayacağı; “Talimat Hazırlanması” başlıklı 71. maddesinde, Genel Müdürlüğün bu Yönetmeliğin uygulamasını sağlamak, kolaylaştırmak, tamamlamak ya da açıklamak maksadıyla talimat çıkarmaya yetkili olduğu düzenlenmiştir.
Tarım Reformu Genel Müdürlüğü tarafından Haziran 2010’da çıkarılan “Arazi Toplulaştırması Teknik Talimatı”nın 3. maddesinde, “sabit tesis”, ev, ahır, samanlık, ağıl, ambar, kuyu vb. yapılarla bağ, bahçe ve ağaçlık arazi olarak tanımlanmış, “Yeni Parsel Planlarının Hazırlanması” başlıklı 19. maddesinde yer alan “Yeni Parselasyon Planlamasında Dikkat Edilecek Hususlar” başlıklı bölümde, maliklere mümkün olduğu ölçüde eski arazisine eşdeğer ve tek parselde arazi verilmeye çalışılması, maliklerin istekleri dikkate alınarak arazisinin yoğun olduğu bölgede veya en büyük parselinin etrafında toplanarak arazi verilmeye çalışılması, umumi yola (asfalt, şose) bitişik olan parsellerin yine imkanlar ölçüsünde aynı yerde verilmesi, toplulaştırma alanındaki işletme yapı ve tesisleri ile bağ, bahçe vb. sabit tesislerin imkan ölçüsünde maliklerine verilmesi, birden fazla sabit tesisi bulunan maliklerin bu arazi parçalarından mümkün olduğu kadar birinin etrafında tercih vermek zorunda olması, her parselin yol ve sudan faydalanacak şekilde planlanması, küçük işletmelere ait parsellerin, yol ve sudan faydalanabilmesi için, gerektiğinde hisselendirilmesi, parsel şeklinin zorunlu durumlar dışında dikdörtgen olmasına ve en/boy oranının 1/3 – 1/7 arasında bulunmasına dikkat edilmesi, toplulaştırma yapılan köyler arasında sınır düzeltmesinin 3083 sayılı Kanunun 14. maddesine göre ve değer eşitliği sağlanarak yapılması, değişiklik yapıldığında köy sınırlarının yol, kanal gibi sabit sınırlara dayandırılmasına çalışılması, ancak zorunlu hallerde parsel sınırının köy sınırı olarak değerlendirilmesi, işletmeyi oluşturan maliklere ait arazinin bir arada değerlendirilebilmesi, maliklerin istekleri halinde tek parselde payları oranında adlarına hisseli olarak tescil edilmesi, parsel yerleştirilmesinde hısım ve hasım ilişkilerine dikkat edilmesi, arazi maliklerinden birden fazla ve komşu köylerde arazisi bulunanların arazilerinin ikamet ettikleri köyün sınırına yakın olacak şekilde planlanmaya çalışılması, blokların düzgün şekilli olmayan kısımlarına büyük parsellerin yerleştirilmeye çalışılması, düşük dereceli arazinin mümkün olduğu ölçüde eski sahiplerine bırakılması veya kendi aralarında toplulaştırılması, verasete iştiraklerden aynı maliklere ait olan arazinin bir işletme olarak değerlendirilmesi, davalı arazinin her birinin ayrı bir işletme olarak değerlendirilmesi, hisse uyuşmazlıkları giderilemeyen parsellerin her birinin ayrı bir işletme olarak değerlendirilerek eski maliklerine aynı hisselerle tescil ettirilmesi, bu araziden malik ve hisse oranları aynı olanların bir arada toplulaştırılabilmesi, Talimatın 9. maddesi kapsamında yer alan tesislerin bulunduğu parsellerin, planlamada öncelikle bulunduğu yerde bırakılmaya çalışılması hususlarına dikkat edilmesi gerektiği kurallarına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden, davacının tam/hisseli maliki olduğu …, …, … ve … parsellerine karşılık olarak, yeni oluşturulan … ada, … parsel sayılı taşınmazın davacı adına müstakil olarak tahsis edildiği, davacı tarafından, parsellerinin … parselin bulunduğu yerde birleştirilmesinin istenildiği, tüm itirazlarına rağmen parsellerin … sayılı parselin bulunduğu yerde birleştirildiği, toplulaştırma öncesi parsellerinin sulanabilir alanda olduğu, toplulaştırma sonrası tahsis edilen … ada, … sayılı parselin ise sulanabilir alanda olmadığı iddiasıyla bakılan davanın açıldığı görülmektedir.
İdare Mahkemesince yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda; dava konusu işlemlerin toplulaştırma ilke ve kuralları ile ilgili mevzuata uygun olduğu, … ada, … sayılı parselde sulama hattının ve komşu parsel sınırında sulama hidrantının bulunduğunun keşif esnasında gözlemlendiği, söz konusu parsel sulanabilir durumda olmasına rağmen, davacının 06/09/2017 tarihli dilekçesine cevaben Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 5. Bölge Müdürlüğü 54. Şube Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısında, … ada, … nolu parselin sulanamaz alan içerisinde kalmakta olduğunun belirtildiği ve bunun gerekçelerinin heyetlerince anlaşılamadığı, sulama tesisinden faydalanamaması durumunda davacının mağduriyetinin oluşacağı belirtilmiştir.
İdare Mahkemesinin 11/05/2018 tarihli ara kararına karşılık olarak verilen, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 5. Bölge Müdürlüğü 54. Şube Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı cevap yazısında, … ada, … parselin bulunduğu kısımda sulama projesine uygun olarak sulama hatlarının tamamlandığı, nihai duruma göre … ada, … parselin sulanamaz alan içerisinde kaldığı, bu sebeple parselin sulama alanı dışında kaldığı, Koçhisar Sulaması kapsamında sulanamayacağı ifade edilmiştir.
Davalı idarenin temyiz dilekçesinde ise, ara kararı cevabında söz konusu parselin sulanamaz alanda kaldığının belirtilmesinin açık hataya dayandığı, bilirkişilerce yapılan keşif ile söz konusu taşınmazın sulama hattında bulunduğunun tespit edildiği, bilirkişi tespitinin aksine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu iddia edilmektedir.
Olayda, uyuşmazlığın özünü davacıya tahsis edilen … ada, … sayılı parselin sulanabilir alanda yer alıp almadığının oluşturduğu, bu hususa ilişkin olarak, davalı idarenin ara kararı cevabı ile temyiz iddiaları arasında çelişki bulunduğu, aynı hususa ilişkin olarak bilirkişi raporunda da, parselde sulama hattının ve komşu parsel sınırında sulama hidrantının bulunduğunun keşif esnasında gözlemlendiği belirtilmekle beraber, sulama tesisinden faydalanamaması durumunda davacının mağduriyetinin oluşacağı ifadesi ile tereddüde yol açıldığı, söz konusu parselin sulanabilir alanda yer alıp almadığının net bir şekilde ortaya konulmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacıya tahsis edilen … ada, … sayılı parselin sulanabilir alanda yer alıp almadığı, gerekirse ek bilirkişi raporu alınarak, açıklığa kavuşturulduktan sonra dava hakkında yeniden karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin KABULÜNE,
2. Davanın reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline yönelik temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 01/03/2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.