Danıştay Kararı 10. Daire 2021/4140 E. 2023/351 K. 08.02.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2021/4140 E.  ,  2023/351 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/4140
Karar No : 2023/351

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

TEMYİZ EDEN MÜDAHİL
(DAVALI YANINDA) : …

İSTEMLERİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca ve davalı idare yanında müdahil tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 03/03/2015 tarihinde safra kesesi ameliyatı (laparoskopik kolesistektomi) olmak üzere gittiği Manavgat Devlet Hastanesinde yapılan tıbbı müdahaleler sonucu idarenin hizmet kusuru sebebiyle oluştuğu ileri sürülen zararlara karşılık 100.000,00 TL maddi (1.000 TL masraf-çalışamama için, 99.000 TL işgücü-efor kaybı için), 100.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 200.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, Manavgat Devlet Hastanesinde gerçekleştirilen tetkiklerde, tedavilerde ve ameliyatlarda davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu gerekçesiyle davacının maddi tazminat isteminin 11.300,84 TL’lik kısmının kabulüne, kalan 88.699,16 TL’lik kısmının ise reddine, 100.000,00 TL’lik manevi tazminat isteminin ise tamamının kabulüne, kabul edilen toplam 111.300,84 TL tazminatın idareye başvuru tarihi olan 19/08/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu … İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu gerekçesiyle tarafların ve davalı idare yanında müdahilin istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, sürekli iş göremezlik yönünden Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğu, maluliyet oranının tespit edilmesi gerektiği, davalı idare ve davalı idare yanında müdahil tarafından, hizmet kusuruna ilişkin olarak hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğu, olayda hizmet kusurunun bulunmadığı ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Taraflarca karşılıklı olarak temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmakta olup, davalı idare yanında müdahil tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının, maddi tazminata ilişkin kısmının onanması, manevi tazminata ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemleri hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

A) TEMYİZ İSTEMİNE KONU MAHKEME KARARININ, MADDİ TAZMİNATA İLİŞKİN KISMI YÖNÜNDEN İNCELENMESİ:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın maddi tazminata ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

B) TEMYİZ İSTEMİNE KONU MAHKEME KARARININ, MANEVİ TAZMİNATA İLİŞKİN KISMI YÖNÜNDEN İNCELENMESİ:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı …’e Manavgat Devlet Hastanesinde … tarafından 03/03/2015 tarihinde safra kesesi ameliyatı yapılmış, davacı 05/03/2015 tarihinde taburcu edilmiş, taburcu edildiği günün gecesinde yine Manavgat Devlet Hastanesinin acil servisine gelmiş, ertesi gün 2. ameliyata, bilahare üçüncü ameliyata alınmıştır. Davacı, Manavgat Devlet Hastanesi yoğun bakım ünitesinde boş yatak bulunmadığından 13/03/2015 tarihinde Özel … Hastanesine (daha sonra … Hastanesi olan) sevk edilmiş, bu hastanede ilki 20/03/2015 tarihinde, ikincisi ise 24/03/2015 tarihinde olmak üzere iki ameliyat gerçekleştirilerek hastaneden 07/04/2015 tarihinde taburcu edilmiştir.
Bunun üzerine davacı tarafından, safra kesesi ameliyatı (laparoskopik kolesistektomi) olmak üzere gittiği Manavgat Devlet Hastanesinde yapılan tıbbi müdahalelerde hizmet kusuru bulunduğu iddiasıyla oluşan zararlarına karşılık maddi ve manevi tazminat ödenmesi istemiyle davalı idareye başvurulmuş, başvurusunun cevap verilmemek suretiyle reddi üzerine bakılan dava açılmıştır.
Olayda idarenin hizmet kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla bilirkişiliğine başvurulan Adli Tıp Kurumu 7. İhtisas Kurulunca hazırlanan … tarih ve … sayılı raporda; “02/03/2015 tarihinde şikayetleriyle başvurduğu Manavgat Devlet Hastanesinde kolelitiazis tanısı ile 03/03/2015 tarihinde yapılan laparoskopik kolesistektomi ameliyatı sonrası 05/03/2015’te taburcu edilen, aynı gün akşam acil servise şikayetleri ile başvurusunda peritonit bulguları ile batın içi sıvı tespit edilerek alındığı ameliyatta ince bağırsak perforasyonu saptanarak onarılan, takipleri sırasında yeniden yapılan ameliyatta onarım yerinde açılma tespit edilerek uygulanan ileostomi sonrası yoğun bakım ihtiyacı nedeni ile sevk edildiği Özel … Hastanesinde yoğun bakım takibi sırasında tekrar opere edildiği bildirilen davacı hakkında düzenlenen adli ve tıbbi belgelerin değerlendirilmesinde; kişiye kolelitiazis tanısı ile yapılan laparoskopik kolesistektomi ameliyatının endikasyonu bulunduğu, ameliyat sırasında kişide gelişen ince bağırsak perforasyonun bu tür ameliyatlarda görülebilen komplikasyonlardan olduğu, taraf ifadelerinde kişinin taburculuk öncesi klinik tablosuna ait çelişkili ifadeler olmakla birlikte gelişen komplikasyonun ameliyat sonrası takiplerde tanısı konulmadan kişinin taburcu edilmesinin özen eksikliği olarak değerlendirildiği ve Dr. … ‘un bu husustaki uygulamalarının tıp biliminin genel kabul görmüş ilke ve kurallarına uygun olmadığı, ancak kişinin şikayetleri ile aynı gün tekrar başvurması üzerine komplikasyonun tespit edilerek gerekli müdahalenin yapıldığının anlaşıldığı, takipleri sırasında gelişen yoğun bakım ihtiyacı nedeni ile sevkinin tıbben uygun olduğu, söz konusu sağlık hizmetini sağlık personeli aracılığı ile yürüten idareye atfı kabil kusur bulunmadığı” yolunda görüş bildirilmiştir.
İlk derece Mahkemesince, yukarıda anılan bilirkişi raporu hükme esas alınarak olayda idarenin hizmet kusurunun bulunduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT VE HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Manevi zarar; kişinin fizik yapısının ve iç huzurunun bozulmasını, yaşama gücünün ve sevincinin azalmasını, kişilik haklarının zedelenmesini, şeref ve haysiyetinin rencide edilmesini, ölüm veya uğranılan diğer cismani zarar nedeniyle duyulan acı ve ızdırabı, kişinin günlük yaşamını zorlaştıran belli ağırlıktaki her türlü üzüntü ve sıkıntıyı ifade etmektedir. Kendisinin veya yakınlarının uğradığı tecavüz, saldırı veya meydana gelen bir ölüm olayı sonucunda; fiziki veya manevi acılar duyan, ruhsal dengesi bozulan, yaşama sevinci azalan kişinin manevi yönden zarara uğramış olduğu kabul edilmektedir.
Manevi tazminat, kişinin mal varlığında meydana gelen eksilmeyi gidermeye yönelik bir tazmin aracı değil, manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen ve yaşama sevinci ve zevki azalan kişinin manen tatminini sağlamaya yönelik bir tazmin aracıdır. Manevi zararın başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Manevi tazminat, olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlamaktadır. Tam yargı davalarının ve manevi tazminatın belirtilen niteliği gereği takdir edilecek manevi tazminat miktarının, olayın, zararın ve varsa idarenin kusurunun ağırlığını ortaya koyacak, hukuka aykırılığı özendirmeyecek, bir başka ifade ile benzeri hak ihlallerinin bir daha yaşanmaması için caydırıcı ve aynı zamanda cezalandırıcı olacak şekilde belirlenmesi, bununla birlikte olayın meydana geliş şekli, idari faaliyetin niteliği ve idarenin sorumluluk sebebi gözetilerek hakkaniyetli ve makul bir tutarı aşmaması gerekmektedir.
Buna göre manevi tazminat takdir edilirken, davacı(lar) yönünden, manevi tatmin duygusunu sağlamaya yetecek, zarara yol açan idari faaliyet sonucu duyulan elem ve ızdırabın kişi üzerindeki etki ve ağırlığını karşılayacak düzeyde olmasına; davalı(lar) yönünden ise, hakkaniyet sınırlarını aşmayan, ölçülü, adil dengeyi sağlayacak ve aşırı mali külfet oluşturmayacak makul bir seviyede olmasına dikkat edilmesi gerektiği açıktır.
Dava konusu olayda, davalı idarenin kusurlu olduğu, dolayısıyla davacının uğradığı manevi zararın tazmini gerektiği açık ise de; takdir edilecek manevi tazminatın, benzer olaylara göre yüksek belirlenmesini gerektiren özel bir durumun bulunmadığı anlaşıldığından, davacılar yönünden manevi tatmin sağlayacak, idarenin kusurunu ortaya koyacak, ancak aynı zamanda idare yönünden ölçülü ve hakkaniyetli olacak, makul bir tutarda belirlenmesi gerekmektedir.
Bu durumda, idarenin olaydaki mevcut kusuru, olayın oluş şekli dikkate alındığında, Mahkemece davacı için takdir edilen manevi tazminat miktarı fazla bulunduğundan, manevi tazminatın amaç ve niteliği dikkate alınarak yukarıda belirtilen ölçütlere göre hükmedilecek manevi tazminat tutarı yeniden belirlenmelidir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin REDDİNE, davalı idare ve davalı idare yanında müdahilin temyiz istemlerinin kısmen REDDİNE, kısmen KABULÜNE,
2. Davanın kısmen kabulü, kısmen reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak taraflarca ve davalı idare yanında müdahil tarafından yapılan istinaf başvurularının reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının maddi tazminata ilişkin kısmının ONANMASINA oy birliğiyle, manevi tazminata ilişkin kısmının BOZULMASINA oy çokluğuyla,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 08/02/2023 tarihinde kesin olarak karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Bölge İdare Mahkemesi kararının, manevi tazminat istemine ilişkin kısmının da onanması gerektiği oyuyla bu kısma yönelik olarak Daire kararına katılmıyorum.