Danıştay Kararı 10. Daire 2021/2142 E. 2022/6638 K. 28.12.2022 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2021/2142 E.  ,  2022/6638 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/2142
Karar No : 2022/6638

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : 1. Huk Müş. Yrd.V. …

İSTEMLERİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, sahibi olduğu Siirt ili, Merkez ilçesi, … Mahallesi, … Caddesinde bulunan “…” isimli akaryakıt istasyonuna 6-8 Ekim 2014 tarihlerinde yapılan saldırı sebebiyle meydana gelen zararlarına karşılık 1.000,00 TL maddi ve 200.000,00 TL manevi tazminatın başvuru tarihi olan 31/08/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; maddi tazminat istemi yönünden, davacıya yapılan saldırının kamu düzenini ortadan kaldırmaya yönelik bir terör olayı olduğu, davalı idarenin mücbir sebep nedeniyle olaya müdahale edemediği, öncesinde de saldırıya ilişkin bir istihbarat bulunmadığı, dolayısıyla yaşanan olayların önlenmesi konusunda davalı idarenin kusurlu ve kusursuz sorumluluk hallerinin hiçbirinin olayda bulunmadığı, bununla birlikte, davacının zararına sebep veren olayların, idarenin önlemekle yükümlü olduğu halde her türlü tedbiri almakla beraber önüne geçilemeyen terör olaylarından kaynaklandığı, bu sebeple yargısal içtihatlarla geliştirilmiş sosyal risk ilkesi uyarınca idarenin zararları karşılaması gerektiği, Siirt Valiliği Hasar Tespit Komisyonu tarafından re’sen yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde, davacıya maddi zararlarına karşılık 47.000,00 TL ödeme yapıldığı ve sulhname imzalandığı, davacının zararlarının karşılandığı, öte yandan dava dilekçesinde zarar gördüğü iddia edilen … ve … plakalı her iki aracın ise olay tarihinde davacıya ait olmadığı, ayrıca … plakalı aracın sigorta şirketi tarafından tamir ettirildiği, dava dilekçesinde yer verilen ve uygun illiyet bağı kurulabilen tüm maddi zararların karşılandığı gerekçesiyle maddi tazminat isteminin reddine; manevi tazminat istemi yönünden ise, olay sonrasında davacının ve ailesinin Bursa iline göç ettiği, ailesinden Pervari ilçesine göç edenlerin de olduğu, olay öncesinde ve sonrasında davacının terör örgütü tarafından tehdit edildiği, daha önce davacının PKK terör örgütü mensupları tarafından telefonla ve başka suretle tehdit edildiği dikkate alındığında, sosyal risk ilkesi uyarınca, davacının olay nedeniyle duyduğu elem ve üzüntü karşılığı olarak 50.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 31/08/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu belirtilerek taraflarca yapılan istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, olayın meydana gelmesinde idarenin ağır hizmet kusuru bulunduğu, maddi zararlarının hesaplanması gerektiği, manevi tazminat miktarının düşük olduğu ileri sürülmektedir. Davalı idare tarafından, davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği, manevi tazminat miktarının yüksek olduğu ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir. Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dava dosyası ile dava konusu olay sebebiyle davacı tarafından zararlarının 5233 sayılı Kanun uyarınca tazmini istemiyle açılan ve temyizen incelenmek üzere Dairemizin E:2019/5840 sayılı esasına kaydedilen dava dosyasının birlikte incelenmesinden; 06-08/10/2014 tarihleri arasında, Ayn El Arap’da yaşanan olayların protesto edilmesi amacıyla Siirt ilinin genelinde terör örgütü mensuplarının toplanarak yürüyüşler yaptığı, eylemci grupların yolları trafiğe kapattığı, iş yerlerine taş ve molotof ile saldırılarda bulunulduğu, olaylar sırasında 08/10/2014 tarihinde, davacının sahibi olduğu Siirt ili, Merkez ilçesi, … Caddesinde bulunan “…” isimli akaryakıt istasyonuna gelen yüzleri kapalı bir grubun Türk Bayrağı’nı indirmek istedikleri, davacının izin vermediği ve aralarında arbede yaşandığı, daha sonra uzun namlulu silahlarla ve molotof kokteyleriyle petrol istasyonuna saldırıldığı, davacının ve yanında bulunan kardeşi ve oğlu ile çalışanların kapalı alana saklandıkları, olay sonrasında Başbakanlık bütçesinden valilik ve kaymakamlıklara aktarılan ödenek çerçevesinde, söz konusu olaylarda zarar görenlerin ivedi ihtiyaçlarını ve zararlarını karşılamak amacıyla Hasar Tespit Komisyonları oluşturulduğu, bu kapsamda, Siirt Valiliği Hasar Tespit Komisyonu tarafından davacının iş yerinde 13/10/2014 tarihinde re’sen keşif yapıldığı, yapılan tespit üzerine 47.000,00 TL ödenmesine karar verilerek, 03/03/2015 tarihinde davacı ile sulhname imzalandığı ve 04/03/2015 tarihinde davacıya sulhname konusu ödemenin gerçekleştirildiği, davacı tarafından, yapılan saldırı nedeniyle genel hükümler uyarınca akaryakıt istasyonunda ve araçlarında meydana gelen hasarın karşılanması istemiyle 19/03/2015 tarihinde İçişleri Bakanlığı’na başvuruda bulunulduğu, başvuruya İçişleri Bakanlığınca cevap verilmeyerek dilekçenin Siirt Valiliğine gönderildiği, Siirt Valiliği İl Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından, davacı vekiline 03/04/2015 tarihinde elden tebliğ edilen yazıda, davacıya ait zararın ödendiği ve ödemeye ilişkin dekontun yazı ekinde gönderildiğinin bildirildiği, bunun üzerine dava açılmadığı, bu kez 31/08/2015 tarihinde Emniyet Genel Müdürlüğüne dava konusu olay sebebiyle zararların karşılanması istemiyle başvuruda bulunulduğu, söz konusu başvuruya cevap verilmemesi üzerine, bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 8. maddesinde, bu Kanun’da belirtilen sürelerin, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayacağı, tatil günlerinin sürelere dahil olduğu, şu kadar ki, sürenin son günü tatil gününe rastlarsa, sürenin tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzayacağı, bu Kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu sürelerin, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılacağı; ön karar başvurusunun yapıldığı tarihte yürürlükte olan haliyle 13. maddesinde, idari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka süretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurmaları, bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava süresi içinde dava açılabileceği düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta, davacı tarafından, maddi ve manevi zararlarının genel hükümler kapsamında karşılanması istemiyle 19/03/2015 tarihinde İçişleri Bakanlığı’na başvuruda bulunulduğu, başvuruya İçişleri Bakanlığınca cevap verilmeyerek dilekçenin Siirt Valiliğine gönderildiği, Siirt Valiliği İl Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından davacı vekiline 03/04/2015 tarihinde elden tebliğ edilen yazıda zararlarının karşılandığının belirtildiği, bunun üzerine dava açılmayarak 31/08/2015 tarihinde aynı zararların tazmini için Emniyet Genel Müdürlüğü’ne ikinci kez başvuruda bulunulduğu görülmedir.
Buna göre, davacı tarafından 19/03/2015 tarihinde yapılan başvurunun İçişleri Bakanlığınca zımnen reddedildiği 18/05/2015 tarihinden itibaren 60. gün olan 17/07/2015 tarihinin genel tatile (dini bayrama) denk gelmesi ve ardından adli tatilin başlaması nedeniyle en geç adli tatilin sona erdiği günü izleyen yedinci gün olan 07/09/2015 tarihinde davanın açılması gerekirken, 14/12/2015 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunmaktadır.
Öte yandan, 2577 sayılı Kanun’un 13. maddesinde, 1 yıllık süre içerisinde birden çok kez başvurabileceğine yönelik bir hükme yer verilmediğinden, davacı tarafından olay tarihinden itibaren bir yıl dolmadan önce, 31/08/2015 tarihinde aynı zararlar için ikinci kez yapılan başvurunun, dava açma süresini canlandırmayacağı sonucuna varılmaktadır.
Bu itibarla, davanın süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki Siirt İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin REDDİNE, davalı idarenin temyiz isteminin KABULÜNE,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 28/12/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.