Danıştay Kararı 10. Daire 2020/46 E. 2020/4925 K. 16.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2020/46 E.  ,  2020/4925 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/46
Karar No : 2020/4925

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMLERİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Antalya ili, Alanya ilçesi, … mahallesi, … ada … sayılı parselde yer alan yapının C blok asma kat dükkan vasfındaki 19 numaralı bağımsız bölümün maliki olan davacı tarafından, Alanya Yeni Çevreyolu Projesi kapsamında Ticaret Lisesi Köprülü kavşağının inşası sebebiyle taşınmazının değer kaybettiği, 20/11/2017 tarihinde bu değer kaybının tazmini için davalı idareye başvurulduğu, başvurunun … tarih ve … sayılı işlemle reddedildiğinden bahisle, oluşan bu zararın kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince davalı idare tarafından karşılanması gerektiği ileri sürülerek, 2.000,00 TL (ıslah sonucu 500.000,00 TL) maddi zararın idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… kararıyla; uyuşmazlık konusu olayda, Antalya ili, Alanya ilçesi, … Caddesi, Ticaret Lisesi köprülü kavşağının yapım ve inşası nedeniyle dava konusu taşınmazda herhangi bir değer kaybı gerçekleşip gerçekleşmediği, şayet bir değer kaybı varsa miktarının ne kadar olabileceği, katlı kavşak projesi ile davacı taşınmazı arasındaki mesafenin ne kadar olduğu hususlarının tespiti amacıyla Mahkemece 15/10/2018 tarihli ara karar uyarınca mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, gayrimenkul değerleme uzmanlarından oluşan bilirkişi heyeti tarafından hazırlanıp 31/12/2018 tarihinde Mahkemeye sunulan raporda özetle; “dava konusu taşınmaz için dava tarihi olan Şubat 2018 için takdir edilebilecek satış değeri katlı kavşağın inşa edilmemiş olması durumunda, asma katlı dükkanın alanı (164/4) 41 + 177 + (15/2) 7,50 = 225,50 m² kabulü ile, 225,50 m² x 5.690,15-TL/ m² = 1.283.128,83-TL olarak hesaplandığı, yerinde yapılan gözlemler ve veri araştırmalarının kişisel deneyimle analiz edilmesi sonucu, Ticaret Lisesi Kavşağı yapımı sonrası değişen fiziksel şartların davaya konu taşınmazın değerinde %25 değer kaybı ve değer kaybının 1.283.128,83-TLx0,25 = 320.782,20-TL olması gerektiği” sonuç ve kanaatine varıldığı, bilirkişinin açıklamalı tespitleri ve hesaplama sonucu Mahkemece uygun görüldüğünden, tarafların hazırlanan rapora yönelik itirazları yerinde görülmediği, bölge trafiğini rahatlatma amacıyla inşa edildiği belirtilen köprülü kavşak nedeniyle davacıya ait taşınmazda bir değer kaybı oluştuğu, taşınmazın aynına yönelik özel ve olağandışı bu kaybın idarece tazmin edilmesinin sorumluluk hukukunun tabii sonucu olduğu, zira burada yapılan kavşağın inşası esnasında sınırlı süreyle katlanılmak durumunda kalınan bir kamusal külfet değil, taşınmazın değerinin kalıcı olarak etkilenmesiyle oluşan bir zarar söz konusu olduğu, bu durumda bilirkişi heyetinin açıklamalı tespitleri ve yaptığı hesaplamalar sonucu hazırladığı bilirkişi raporu Mahkemece oluşa uygun görülerek dosyada mevcut diğer bilgi ve belgeler eşliğinde yapılan değerlendirmede, davacının uğradığı 320.782,20-TL zararın, Mahkeme kayıtlarına giren 28/02/2019 tarihli ıslah dilekçesi de dikkate alınarak davalı idarece davacıya ödenmesi, davacının bu miktarı aşan tazminat talebinin ise reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu … İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, bilirkişi raporunda değer kaybı araştırılırken ulaşım yönünden etkin görünüm, prestij ve estetik, çevre emniyeti, doğal afetler ve gürültü kirliliği yönünden taşınmazın durumunun irdelenmeksizin değer kaybı hesabının yapıldığı, bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın onaylı mimari projesine göre 356 m² brüt alana sahip olduğu gerekçesiyle bunun üzerinden hesaplama yapılmış ise de, dükkanın fiili alanın 621 m² olduğu ve 04/08/2018 tarihinde imar barışından yararlanılarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığına müracaat edildiği, başvuru sonucunda ruhsata aykırı olan fiili kullanım alanlarının da ruhsata uygun hale getirilerek resmiyet kazanacağı, bu nedenle fiili kullanım alanına göre taşınmazın değerinin tespit edilmesi gerektiği, dava konusu taşınmazda asma katın ve bodrum katın, zemin kata eşitlenmesi için kullanılan oranların hatalı olduğu, asma katın zemin kata eşitlenmesi için belirlenen ½ lik oranın 1/3 olması gerektiği, bodrum katın zemin kata eşitlenmesinde kullanılan ¼ lük oranın ise yerinde olduğu, emsal taşınmazların değerinin tespitinde fiili kullanım alanına göre değerleri belirlenirken taşınmazın değer tepsitinde brüt alan üzerinden hesaplama yapılmasının hatalı olduğu, dava konusu taşınmaz önünden geçen yolun normal düz olarak değil de köprülü kavşak olarak geçmiş olması yanında bu değişikliğin hukuki öngörülebilirliğini hiçe sayarak sonradan idarenin tek taraflı işlemiyle gerçekleştiği, yolun kullanımından tüm insanlar faydalanırken, zararına davacının katlanmasının kamu külfetleri karşısında eşitlik ilkesi gereğince kusursuz sorumluluk ilkesi kapsamında davalı idarece tazmin edilmesi gerektiği, ekspertiz değerleme raporuna göre değer kaybının daha yüksek olduğu, değer kaybının belirlenmesi noktasında bilirkişi raporunun yetersiz kaldığı, Mahkemece yeniden ek bilirkişi raporu aldırılması gerekirken yargılamaya son verildiği ileri sürülerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.

Davalı idare tarafından, husumetin Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığına yönlendirilmesi gerektiği, dava konusu taşınmazın köprülü kavşak sınır çalışmaları dışında, karayolu sınır çizgisine bitişik, onaylı imar planı içerisinde kalan imar parseli olduğu, köprülü kavşak projesinin imar planı dayanak alınarak gerçekleştirildiği, dava konusu hizmet nedeniyle davacının olağanüstü ve özel bir zararının söz konusu olmadığı, taşınmaza herhagi bir müdaha olmadığı için ulaşılabilirliliğinde ve konumunda da bir değişiklik olmadığı, Antalya Büyükşehir Meclisinin … günlü … sayılı kararı ile onaylanan 1/1000’lik uygulama imar planına uygun şekilde kavşaklarda gerekli çalışma yapıldığı, yol projesi ile imar planında kamulaştırma sınırlarının içerisinde 2*2 bölünmüş yol ile her iki tarafta çift şeritli toplayıcı yol bulunduğu, dava konusu taşınmazın ise çevre yoluna değil toplayıcı yola cepheli olduğu yani köprülü kavşak projesinin uygulandığı Devlet yoluna cephesinin bulunmadığı, Karayolları Kenarında Yapılacak ve Açılacak Tesisler Hakkında Yönetmeliğin 39. maddesi kapsamında geçiş yolu izin belgesinin bulunmadığı, bilakis toplayıcı yola cepheli olması nedeniyle bu yol için geçiş yolu izin belgesi alınabileceği, bu bakımdan dava konusu taşınmazın anayoldan gerçekleşecek araç trafiğinden, görünürlük, müşteri potansiyeli ve benzeri etkenlerden doğrudan yararlanmasının söz konusu olmadığı, dava konusu taşınmazın bulunduğu kesminin Alanya Çevre Yolu projesi yapılmadan önce önemli bir bulvar, cadde ve yoğun trafik geçişinin olmadığı bir kesimken, Çevre yolunun yapılması ile birlikte taşınmazın mevcut değerlerinin arttığı, … İdare Mahkemesinin … E. sayılı dosyadaki bilirkişilerce hazırlanan rapor ile işbu dosyadaki bilirkişiler tarafından hazırlanan rapordaki görüş ayrılığının sebebinin, bu dosyada görevli bilirkişilerce taşınmazın Çevre yolu projesinden önceki durumu dikkate almaksızın rapor tanzim edilmesi olduğu, bilirkişilerce köprülü kavşak yapılmadan öncede dava konusu taşınmazın çevre yoluna cepheliymiş gibi düşünülerek rapor tanzim edildiği, oysa Çevre yolu ile köprülü kavşağın eş zamanlı inşa edildiği, dava konusu taşınmazın yeni proje sayesinde değerinin arttığı, dava konusu parselde bulunan iş yeri Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Kenarında Açılacak Tesisler Hakkındaki Yönetmelik kapsamında uygun izinler alınmadan açılarak faaliyete geçtiği, Karayolları Kenarında Açılacak Tesisler Hakkındaki Yönetmeliğin “Karayolu Çalışmaları” başlıklı 11. maddesi uyarınca geçiş yolları ve park yerlerinde meydana gelecek zararlardan tesis sahiplerinin sorumlu olduğu, söz konusu yolun Antalya-Mersin illerini birbirine bağlayan şehirlerarası transit trafiğin gerkçekleştiği devlet yolu olduğu, transit geçiş yapan araçların zaten dükkan niteliğindeki taşınmazın potansiyel müşterisi bulunmadığı, bu nedenle taşınmazın değerinin azalmasının mümkün olmayacağı, bilirkişi raporunda emsal taşınmazlar ile dava konusu taşınmazın hangi kriterler üzerinden mukayese edilerek dava konusu taşınmazın ne oranda daha değerli olduğu husunun açıklanmadığı ileri sürülerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmiştir.

TARAFLARIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, davalı idarenin yol projesi ile imar planında kamulaştırma sınırlarının içerisinde 2*2 bölünmüş yol ile her iki tarafa çift şeritli toplayıcı yol bulunduğu, dava konusu taşınmazın ise çevre yoluna değil toplayıcı yola cepheli olduğu yönündeki iddiasının hukuki bir dayanağının bulunmadığı, dosya içerisinde mevcut fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere taşınmazın açıkça Çevre yoluna cepheli olduğu ve yapılan katlı kavşak duvarının taşınmazının önünü kapattığı, davalı idarenin iddiasının … İdare Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında; taşınmazın herhangi bir değer kaybına maruz kalmadığı yönünde rapor verildiği iddiasının doğru olmadığı, söz konusu dosyada ilk bilirkişi raporu dikkate alınmayarak Mahkeme heyetince ikinci kez rapor aldırıldığı ve anılan raporda da değer kaybının %25 olarak belirlendiği, dava konusu taşınmazın Alanya Belediyesi sınırları içerisinde yer alan onaylı mimari projesinden de anlaşılacağı üzere ruhsata uygun şekilde inşa edilen taşınmaz olduğu, burada Karayolları Genel Müdürlüğünün değil Alanya Belediyesin yetkili olduğu, taşınmazın önünden geçen yolun 2005 yılında yapılan projeye göre şekillendiği ve buna göre inşaa edilmesinin kararlaştırıldığı, ancak söz konusu Çevre yolunun Ticaret Lisesi Kavşağı geçişinin daha sonra idarenin kamu gücünü kullanarak tek yanlı bir şekilde yaptığı proje değişikliği ile düz bir geçiş olmaktan çıkartılarak katlı kavşak şeklinde projelendirildiği, bunun da taşınmazın görünürlüğünü etkileyerek ana yola cepheli iken yan yola cepheli hale gelmesi ve değer kaybına uğramasına neden olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Tarafların temyiz isteminin kabulü ile, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun Ek 1. maddesi uyarınca Danıştay Onuncu ve Altıncı Dairelerinden oluşan Müşterek Kurulca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapılan kavşak düzenlemesi nedeniyle, davacıya ait taşınmazda meydana geldiği iddia edilen değer kaybının davalı idarece tazmini istemiyle yapılan başvurunun reddi üzerine dava konusu taşınmazda oluştuğu ileri sürülen değer kaybının idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde; idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdare, kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
Ancak, idarenin kusursuz sorumluluğu, kamu hizmetinin görülmesi sırasında kişilerin uğradıkları özel ve olağan dışı zararların idarece tazmini esasına dayanmakta olup; kusur sorumluluğuna oranla ikincil derecede bir sorumluluk türüdür.
Kusursuz sorumluluk sebeplerinden olan “kamu külfetleri karşısında eşitlik” ya da diğer adıyla “fedakârlığın denkleştirilmesi” ilkesi, nimetlerinden tüm toplum tarafından yararlanılan idarenin eylem ve işlemlerinden doğan külfetlerin, sadece belli kişi veya kişilerin üstünde kalması durumunda, bu kişi veya kişilerin uğradığı zararların, kusuru olmasa dahi idarece tazminini öngörmektedir. Risk sorumluluğundan farklı olarak burada arızi nitelikte olmayan, önceden öngörülebilen zararların tazmini söz konusudur. İdari faaliyetin doğal sonucu olan bu zarar, etki alanı bakımından sınırlı, özel ve olağan dışı nitelik arz etmektedir
Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesiyle “bilirkişi” konusunda atıfta bulunulan 6100 sayılı Kanun’un 266. maddesinde, “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir.” kuralı yer almaktadır.
Bilirkişiye başvurulmasındaki amacın, hukuka uygun karar verebilmek için gerekli verilere ulaşmak olduğu göz önünde tutulduğunda, bilirkişilerin uyuşmazlık konusunda özel ve teknik bilgiye sahip olan kişiler arasından seçilmesi gerektiği kuşkusuz olup, bilirkişilerce düzenlenen raporda, sorulara verilen cevapların şüpheye yer vermeyecek şekilde açık, rapor içeriğinin ise hükme esas alınabilecek nitelikte olması gerekmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 282. maddesinde ise; ” Hakim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir.” hükmü yer aldığından; sunulan bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek yeterlikte olmaması veya taraflarca yapılan itirazları karşılamaması halinde bilirkişilerden ek rapor istenilebileceği veya yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılabileceği gibi verilen rapor dikkate alınmadan uyuşmazlığın çözümüne engel bir düzenlemenin bulunmadığı da açıktır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; Antalya ili, Alanya ilçesi, … ada … parselde sayılı taşınmazda onaylı mimari projesine göre 164 m² bodrum katta depo, 177 m² zemin kata giriş ve 15 m² asma kat olmak üzere 356 m² brüt kapalı alana sahip dükkan için 01/11/2014 tarihinde Alanya Belediyesince yapı ruhsatı verildiği, davacı tarafından dava konusu taşınmazın 01/10/2015 tarihinde satın alındığı ve 02/07/2018 tarihinde ise tüzel kişiliklerin unvan değişikliği işlemiyle … Ltd. Şti adına devredildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun tetkikinden; davaya konu Antalya ili, Alanya ilçesi, … Caddesi, Ticaret Lisesi köprülü kavşağın, kavşak yapımındaki temel kriterlere uygun ve yürürlükteki imar planına göre projelendirilerek yapıldığı, ancak bilirkişi raporunda söz konusu kavşak düzenlemesinin taşınmazın ulaşım, yapılara tanınan mimari çözüm imkanları, estetik ve görünüm, çevre emniyeti, gürültü kirliliği, ekonomik ve ticari kazanım, ana yapı ve çevre tesislerin yapım maliyetleri ve doğal afetler ile bölgedeki taşınmazların satış arz talep dengesi, satış süresi gibi hususlarda ayrıntılı olarak hangi oranda değer azalışı olduğunun bilimsel verilerle saptanmadığı, asma kat ve bodrum katın zemin kata eşitlenmesinde kullanılan oranın neye göre belirlendiğinin anlaşılmadığı, dava konusu yapının değer hesabında kullanıma bağlı oluşan yıpranma payının düşülmediği, taşınmaza ait dosya içerisinde mevcut kira kontratı ve öncesine ilişkin kira kontratları temin edilerek katlı köprülü geçiş projesi sonrasında kira getirisi yönünden bir azalma söz konusu olup olmadığı, ayrıca taşınmazın önünde bulunan yolun köprülü geçiş projesi yapılmadan önce önemli bir bulvar, cadde veya yoğun trafik geçiş alanı olup olmadığı, dükkan kiralayacak/ satın alacak firmaların tabela değeri yönünden tercih edileceği taşınmaz niteliğinde olup olmadığı ve tabela görünürlüğü yönünden köprülü kavşağın taşınmaza reklam kabiliyeti açısından katkı sağlayıp sağamadığı hususları irdelenmeksizin %35 oranında kira getirisinde azalma olduğu yönünde yapılan açıklamanın somut verilere dayanmadığı, dava konusu taşınmazın önünden geçen mevcut fiili yolun proje öncesinde aktif yol olarak kullanılıp kullanılmadığı ve çevre yolunun köprülü kavşak projesi ile birlikte mi fiili olarak kullanılmaya başlandığı araştırılarak değer artış ve azalış hesabının yapılması gerektiği, dava konusu taşınmazın mimari projesine göre brüt alanı 356 m² iken davacı tarafından 04/08/2018 tarihinde imar barışı kapsamında kapalı alanın 621,28 m² olarak kayda alınmasına ilişkin bir başvurusunun olup olmadığı araştırılmaksızın değer kaybı hesabı yapıldığı, öte yandan katlı kavşak yapıldıktan sonra bu yapının varlığının ve kullanım şeklinin davacı taşınmazının kullanım şekli üzerinde önceki hali ile karşılaştırmalı olarak olumlu veya olumsuz ne tür etkiler yarattığının ve bunların değer kaybına ne oranda etki ettiğinin detaylı olarak araştırılmaksızın rapor tanzim edildiği anlaşılmıştır.
Bu itibarla, uyuşmazlık konusu olayda taşınmazın satın alındığı tarihte ödenen bedel gözönüne alınarak aralarında yüksek inşaat mühendisi ve emlak değerleme uzmanın da bulunduğu alanında uzman yeni bir bilirkişi heyetince yapılacak inceleme sonucunda yukarıda değinilen hususlar da dikkate alınarak yapının gerçek değer kaybı belirlendikten sonra zararın tazminine karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın kısmen kabulü, kısmen reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 16/11/2020 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.