Danıştay Kararı 10. Daire 2020/4379 E. 2020/3834 K. 14.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2020/4379 E.  ,  2020/3834 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/4379
Karar No : 2020/3834

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Kurumu / …

DAVANIN_ÖZETİ : Davacı tarafından, … tarih ve … sayılı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu kararı ile onaylanan “Posta Gönderilerine İlişkin Güvenlik Tedbirlerine Yönelik Usul ve Esaslar”ın 4. maddesinin 2. fıkrasının kaldırılması istemiyle Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna yapılan başvurunun zımnen reddine dair işlemin iptali istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca hazırlanan Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Dava açma süresi” “başlıklı 7. maddesinde, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde dava açma süresinin altmış gün olduğu, bu sürelerin idari uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde ise ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı, ancak düzenleyici işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilecekleri; 14. maddesinin 3. fıkrasının (e) bendinde, dava dilekçesinin süre aşımı yönünden inceleneceği; 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, süre aşımı olan durumlarda davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; … barkod numaralı gönderinin Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketine (PTT) ait … ili, … ilçesinde bulunan şubeden davacı tarafından teslim alınmak üzere başvurulduğunda davacıdan vatandaşlık numarası ibrazının talep edildiği, davacının bu işleme rıza göstermemesi üzerine gönderinin kendisine teslim edilmediği, bunun üzerine PTT’ye yapılan 16/05/2019 tarihli başvuru ile söz konusu gönderinin vatandaşlık numarası ibrazı ve ücret istenmeden tarafına tesliminin yapılması, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ile de iletişime geçilerek anılan Kuruma ait … tarih ve … sayılı karardaki “T.C. Kimlik numarası” ibaresinin karardan çıkartılması için girişimde bulunulması ve talep edilen vatandaşlık numarasının gizliliğinin nasıl sağlandığı ve ne sürede silindiği hakkında tarafına bilgi verilmesinin istendiği; anılan başvuru neticesinde PTT tarafından tesis edilen … tarih ve … sayılı işlemle, davacıya söz konusu gönderinin vatandaşlık numarası ibraz edilmeksizin tesliminin mevzuat gereği mümkün olmadığı, BTK’nın söz konusu kararıyla ilgili olarak talep ve şikayetlerin ilgili kuruma yapılacak başvuru ile takip edilebileceğinin bildirildiği; bu süreçle eş zamanlı olarak davacı tarafından 17/05/2019 tarihinde Kişisel Verileri Koruma Kurumuna da aynı taleplerle başvuru yapıldığı ve başvuru neticesinde Kişisel Verileri Koruma Kurumunca tesis edilen 11/11/2019 tarih ve 11670 sayılı işlemle, davacıdan posta gönderisi teslimi esnasında vatandaşlık numarası ibrazı istenmesinin 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun 5. maddesinin 2. fıkrasının (ç) bendinde düzenlenen “veri sorumlusunun hukuki yükümlülüğünü yerine getirebilmesi için zorunlu olma hali” kapsamında kaldığından bahisle talebe konu uygulamanın Kanun’a aykırı olmadığına ve BTK düzenlemesine karşı yapılan itiraz ile ilgili olarak Kanun’a uygunluk hususunun yetkide ve usulde paralellik ilkesi gereği yetkili kurumun BTK olması sebebiyle ilgili kurumla istişare edilmesine karar verildiği; davacının 20/01/2020 tarihli dilekçe ile … tarih ve … sayılı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu kararı ile onaylanan Posta Gönderilerine İlişkin Güvenlik Tedbirlerine Yönelik Usul ve Esasların 4. maddesinin 2. fıkrasının kaldırılmasını talep ettiği, bu talebin altmış günlük süre içerisinde cevap verilmemek suretiyle zımnen reddi üzerine ise 07/05/2020 kayıt tarihli dilekçe ile … İdare Mahkemesi nezdinde bakılmakta olan davanın açıldığı; Mahkemenin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla dava görev yönünden reddedilerek dosyanın Danıştaya gönderilmesine karar verildiği; Danıştay Onüçüncü Dairesinde esas alan dava dosyasının 22/07/2020 tarih ve E:2020/1948, K:2020/1946 sayılı kararla Dairemize gönderildiği anlaşılmaktadır.
2577 sayılı Kanun’un idari yargı yerinde dava açma sürelerine ilişkin yukarıda aktarılan hükümleri ve yerleşik Danıştay kararlarına göre, düzenleyici işlemlere karşı dava açma süresinin, şayet bu düzenleme ilanı gereken bir düzenleyici işlem değil ise, söz konusu düzenlemenin ilgililerce öğrenilmesini takip eden günden itibaren altmış gün olduğu; öte yandan, bahsi geçen düzenlemenin uygulanmasına yönelik bir işlem tesis edilmesi halinde, uygulama işlemine dayanak olan düzenleyici işleme karşı dava açma süresinin yeniden canlanacağı ve bu sürenin de uygulama işleminin tebliğini takip eden günden itibaren altmış gün olmakla birlikte, bahsi geçen düzenleyici işlem ile uygulama işleminden menfaati etkilenenlerin, seçimlik olarak; düzenleyici işleme, uygulama işlemine yahut her iki işleme birden yasal süre içerisinde dava açmaları mümkün olup, davanın yalnızca uygulama işlemine karşı açılması halinde, idari yargı düzeni içerisinde davaya bakmakla görevli ilk derece yargı yerinin idare mahkemesi olduğu, düzenleyici işleme yahut her iki işleme karşı dava açıldığı hallerde ise, düzenleyici işlemin 2575 sayılı Kanun’un 24. maddesinde tanımlandığı gibi, ülke çapında uygulanacak bir düzenleme olması halinde, davaya ilk derece yargı yeri olarak Danıştayca bakılacağı açıktır.
Bakılan davanın düzenleyici işlemin uygulanması üzerine, uygulama işlemine karşı açılan dava niteliğinde olmadığı; davacı tarafından, adına gelen gönderinin PTT ilgili şubesinden alınmak istendiği esnada, kendisinden vatandaşlık numarası ibrazının istendiği, davacı tarafından bu talebin reddi üzerine teslimatın gerçekleşmediği, bu olayın gerçekleştiği tarihin dava dilekçesi ve eklerinde bildirilmediği; ancak, davacı tarafından bu olay üzerine, … ve … tarihlerinde PTT ve Kişisel Verileri Koruma Kuruluna dava konusu edilen … tarih ve … sayılı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu kararı ile onaylanan Posta Gönderilerine İlişkin Güvenlik Tedbirlerine Yönelik Usul ve Esasların 4. maddesinin 2. fıkrasının hukuka aykırılığı ile ilgili olarak başvurularda bulunulduğu; bu başvurulardan istediği neticeyi elde edememesi üzerine ise 20/01/2020 tarihinde anılan düzenlemenin kaldırılması istemiyle davalı BTK’ya başvuruda bulunulduğu ve talebin zımnen reddi üzerine bakılan davanın açıldığı; olayda aktarıldığı üzere, … barkod numaralı gönderinin dava konusu edilen düzenleme nedeniyle davacıya vatandaşlık numarası ibraz edilmeksizin tesliminin yapılmadığı tarihin (dava dilekçesinde olay tarihi net olarak belirlenememesi nedeniyle) en geç PTT’ye başvuru tarihi olan 16/05/2019 tarihi olarak nitelenebileceği ve bu tarihin dava konusu edilen düzenlemenin davacıya uygulandığı tarih olduğu görülmektedir.
Bu durumda; … tarih ve … sayılı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu kararı ile onaylanan Posta Gönderilerine İlişkin Güvenlik Tedbirlerine Yönelik Usul ve Esasların 4. maddesinin 2. fıkrasının davacıya 16/05/2019 tarihinde uygulanması üzerine, bu tarihi takip eden günden itibaren dava açma süresinin işlemeye başladığı; davacının işlemeye başlayan altmış günlük dava açma süresi (15/07/2019 tarihinin resmi talil olması sebebiyle) 16/07/2019 tarihinde dolduktan sonra 22/01/2020 tarihinde davalı idareye, dava konusu edilen düzenlemenin kaldırılması istemi ile yapılan başvurunun zımnen reddinin uygulama işlemi niteliğinde bir işlem olmadığından, dolmuş olan dava açma süresinin bu başvuru neticesinde canlanmayacağı görüldüğünden, bakılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine hukuki olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi ve 15. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca davanın süre aşımı nedeniyle REDDİNE, aşağıda dökümü yapılan … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan … TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde, ile posta ücreti avansından artan miktarın ise kararın kesinleşmesi üzerine istemi halinde davacıya iadesine, bu karara karşı tebliğ tarihini izleyen otuz (30) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 14/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.