Danıştay Kararı 10. Daire 2020/4374 E. 2020/4085 K. 21.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2020/4374 E.  ,  2020/4085 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/4374
Karar No : 2020/4085

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
… İl Müdürlüğü
… Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Borsası
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı dava konusu işlemlerin iptali yolundaki kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından Ankara ili, Yenimahalle ilçesi, Atatürk Orman Çiftliği Mahallesinde bulunan … ada, … parsel nolu taşınmazda yer alan mülkiyeti Hazineye ait taşınmazın 660,00 m²’sinin depo alanı (… nolu depo) yapılmak suretiyle fuzulen işgal edildiğinden bahisle 19/02/2009-14/08/2012 tarihleri arasındaki dönem için 146.915,70 TL ecrimisil istenilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı ecrimisil ihbarnamesi ile bu ihbarnameye yapılan itirazın reddine ilişkin … tarih ve …sayılı ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla; Danıştay Onuncu Dairesinin 24/10/2019 tarih ve E:2016/4818, K:2019/7117 sayılı kararı doğrultusunda mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, davalı idarece 19/02/2009-14/08/2012 tarihleri arasındaki dönem için belirlenen 146.915,70 TL ecrimisil bedelinin mevzuata uygun hesaplanmadığı bilirkişi raporu ile de ortaya konulduğundan, dava konusu ecrimisil ihbarnamesinde ve anılan ihbarnameye karşı yapılan itirazın reddedilmesine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu ecrimisil ihbarnamesine ilişkin 10/07/2013 tarih ve 1 sayılı ecrimisil komisyon kararında … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasının emsal alındığı, … İdare Mahkemesinin E:… sayılı ve … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyalarından verilen kararların bozulduğu belirtilerek, mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile hukuka aykırı olan mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından, Ankara ili, Yenimahalle ilçesi, Atatürk Orman Çiftliği Mahallesinde bulunan … ada, … parsel nolu taşınmazda yer alan … nolu depo alanı için ecrimisil istenilmesine ilişkin Ankara Valiliği Defterdarlık Milli Emlak Dairesi Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı ecrimisil ihbarnamesi ile bu ihbarnameye yapılan itirazın reddine ilişkin … tarih ve … sayılı ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin iptali talebiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun dava konusu işlemlerin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle 75. maddesinde, Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malları ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz malların, gerçek ve tüzel kişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, bu Kanunun 9. maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, idareden taşınmaz ve değerlendirme konusunda işin ehli veya uzmanı üç kişiden oluşan komisyonca takdir edilecek ecrimisilin isteneceği, ecrimisilin talep edilebilmesi için Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olmasının gerekmediği ve fuzuli şagilin kusurunun aranmayacağı hükmüne yer verilmiştir.
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 74. maddesine dayanılarak çıkarılan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 85. maddesinin 1. fıkrasında, “Hazine taşınmazlarının kişilerce işgale uğradığının tespit edilmesi hâlinde, tespit tarihinden itibaren onbeş gün içinde “Taşınmaz Tespit Tutanağı”na dayanılarak, tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere bedel tespit komisyonunca ecrimisil tespit ve takdir edilir” hükmü; aynı maddenin 2. fıkrasında ise, “Ecrimisilin tespit ve takdirinde; İdarenin zarara uğrayıp uğramadığına ve işgalcinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın, taşınmazın işgalci tarafından kullanım şekli, fiili ve hukuki durumu ile işgalden dolayı varsa elde ettiği gelir, aynı yer ve mahalde bulunan emsal nitelikteki taşınmazlar için oluşmuş kira bedelleri veya ecrimisiller, varsa bunlara ilişkin kesinleşmiş yargı kararları, ilgisine göre belediye, ticaret odası, sanayi odası, ziraat odası, borsa gibi kuruluşlardan veya bilirkişilerden soruşturulmak suretiyle edinilecek bilgiler ile taşınmazın değerini etkileyecek tüm unsurlar göz önünde bulundurulur. İşgalin şekli, Hazine taşınmazının konumu ve taşınmazdan elde edilen gelir gibi unsurlar itibariyle asgari ecrimisil tutarlarını belirlemeye Bakanlık yetkilidir” düzenlemesi yer almaktadır.
20/08/2011 tarih ve 28031 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 336 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği’nin “Ecrimisilin Tespit ve Takdir Edilmesi” başlıklı 5. maddesinin 3. fıkrasında, Hazine taşınmazlarının gerçek veya tüzel kişilerce işgale uğradığının tespit edilmesi hâlinde, taşınmaz tespit tutanağına dayanılarak bedel tespit komisyonunca tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere, belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve planlı alanlarda tarım dışı kullanımlar için taşınmazın emlak vergisine esas asgari değerinin yüzde üçünden az olmamak üzere ecrimisil tespit ve takdir edileceği; 5. fıkrasında, Emlak vergisine esas asgari metrekare birim değeri belirlenmemiş olan yerler için, birim değeri belirlenen en yakın emsal taşınmazın emlak vergisine esas metre kare birim değerinin dikkate alınacağı; 10. fıkrasında, ecrimisilin tespit ve takdirinde, İdarenin zarara uğrayıp uğramadığına ve işgalcinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın, taşınmazın işgalci tarafından kullanım şekli, fiili ve hukuki durumu ile işgalden dolayı gelir elde edilip edilmediği gibi hususların göz önünde bulundurulacağı ve 11. fıkrasında ise ecrimisil tespit ve takdir edilirken, Hazine taşınmazının değerini etkileyebilecek; imar durumu, yüzölçümü, niteliği, verimi (tarım arazilerinde), alt yapı hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı, konumu, taşınmazın kullanım şekli ve işgalden dolayı gelir elde edilip edilmediği gibi her türlü ölçütlerin dikkate alınacağı ve 12. fıkrasında da ecrimisilin tespitinde ayrıca aynı yer ve mahalde bulunan emsal nitelikteki taşınmazlar için oluşmuş kira bedelleri veya ecrimisiller, varsa bunlara ilişkin kesinleşmiş yargı kararları, ilgisine göre belediye, ticaret odası, sanayi odası, ziraat odası, borsa gibi kuruluşlardan veya bilirkişilerden soruşturulmak suretiyle edinilecek bilgiler ile taşınmazın değerini etkileyecek tüm unsurların göz önünde bulundurulacağı düzenlemelerine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyanın incelenmesinden, dava konusu taşınmazın 2886 sayılı Kanun’un 51. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendi uyarınca pazarlık usulüyle 12/02/2004-11/02/2007 tarihleri arasında 3 yıllık süre için davacıya kiraya verildiği, Emniyet Genel Müdürlüğünün ihtiyacı nedeniyle Maliye Bakanlığının … tarih ve … sayılı yazısı ile anılan taşınmazın 2 yıl süre ile mezkur kamu idaresine ön tahsisinin uygun görüldüğü, akabinde davacıya yazılan … tarih ve … sayılı yazı ile taşınmazın tahliye edilmesinin istenildiği, davacının taşınmazı tahliye etmeyerek kullanmaya devam etmesi sonucu, fuzuli şagil olduğu dönem için davacıdan ecrimisil istenilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacının kira sözleşmesinin devam ettiğinin tespiti amacı ile … Asliye Hukuk Mahkemesinin E: … sayılı dosyasından açtığı davada, … tarih ve K: … sayılı karar ile kira ilişkisinin devam ettiğine karar verilmiş ise de, mezkur kararın … Hukuk Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararı ile kamu idarelerinin 2886 sayılı Kanun uyarınca kiraya verdikleri taşınmazlara ilişkin kira sözleşmelerinin kira süresinin bitimi ile yasal olarak sona erdiği, sözleşmenin sona erdiği tarih itibariyle taraflar arasındaki kira ilişkisi sona erdiğinden davacı kiracının haksız işgalci (fuzuli şagil) olduğu, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken davacının kira ilişkisinin devam ettiğinin tespitine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği, bozmaya uyulmak suretiyle … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, mahkeme kararının 20/12/2013 tarihinde kesinleştiği, taşınmazın 14/08/2012 tarihinde tahliye edildiği anlaşılmaktadır.
Bakılan uyuşmazlıkta, Danıştay Onuncu Dairesinin 24/10/2019 tarih ve E:2016/4818, K:2019/7117 sayılı açıklamalı karar düzeltme kararında “…davacı ile davalı idare arasındaki kira ilişkisinin, kira sözleşmesinin süresinin bittiği 12/02/2007 tarihinde sona erdiği ve bu tarih itibarıyla davacının işgale konu taşınmazı fuzuli şagil olarak kullandığı açık olup, Mahkemece yeniden yapılacak yargılamada bedel tespiti araştırması yapılması gerekmektedir.
İşgal nedeniyle alınan bir tazminat olan ecrimisilin tutarının hesaplanmasında taşınmazın mevkii, kullanım şekli, elde edilen gelir, altyapı, ulaşım kolaylığı gibi tüm faktörlerin etkili olduğu dikkate alındığında, idarece tahakkuk ettirilen ecrimisil bedelinin … tarih ve … sayılı kira sözleşmesindeki bedel ile ve ayrıca aynı taşınmazın 12/02/2007-18/02/2009 tarihleri arasında işgal edildiğinden bahisle davacı adına tahakkuk ettirilen … tarih ve … sayılı ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin iptali talebiyle açılan ve Dairemizde temyiz incelemesi aynı gün yapılan E:2016/15163 sayılı dosyadaki bedel ile birlikte değerlendirilerek anılan bedeller ile uyumlu olup olmadığı ve davacının fahişlik iddiasında bulunduğu da göz önüne alınarak, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle açıklığa kavuşturulması gerektiği kuşkusuzdur…” denilmesine ve mahkemece de mezkur karara uyulmak suretiyle karar verildiği belirtilmesine rağmen, bu hususlara riayet edilmeksizin karar verildiği görülmektedir.
Her ne kadar mahkemece mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda, düzenlenen 16/03/2020 tarihli Bilirkişi Raporunda, taşınmazın semti ve mevkii, emsallerinin alım ve satım rayiçleri, evsafı, yüzey ölçümü, bölgedeki konumu, getirebileceği gelir, imar durumu, belediye ve alt yapı hizmetlerinden yararlanma durumu, değerine tesir edecek tüm objektif unsurlar ve etkenler ile günün koşulları da dikkate alındığında taşınmazın m2 rayiç değerinin Ocak 2009 ayı itibariyle 925,90 TL olacağı, ecrimisil bedelinin ise bu bedelin % 5’i oranında olacağı, işgal edilen 660,00 m2’lik alana göre 19/02/2009-14/08/2012 tarihleri arasındaki dönem için ecrisimisil bedelinin 119.755,39 TL olacağı belirtilmiş ise de, bilirkişi raporunda Ankara ili, Yenimahalle ilçesi, Atatürk Orman Çiftliği Mahallesinde bulunan … ada, … parsel nolu taşınmazda yer alan benzer nitelikli kira bedelleri ile bunlara ilişkin yargı kararlarının detaylı olarak değerlendirilmediği, yine dava konusu … nolu depo alanına ilişkin önceki dönem kesinleşmiş yargı kararlarının incelenmediği, davalı idare tarafından ecrimisil bedeli belirlenirken esas alınan emsalden daha düşük bir bedel belirlenmesinin nedenlerinin açıkça ortaya konulamadığı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri ve 336 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği’nin yürürlüğe girdiği tarihten sonraki dönem yönünden anılan Tebliğ’de belirtilen belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve planlı alanlarda tarım dışı kullanımlar için taşınmazın emlak vergisine esas asgari değerinin yüzde üçünden az olmamak üzere ecrimisil tespit ve takdir edileceği hususu ile Dairemizin 24/10/2019 tarihli davacının karar düzeltme isteminin açıklamalı olarak reddi yolundaki kararı dikkate alınarak ecrimisil bedelinin belirlenmesi, belirlenen bedelin idarece istenilen ecrimisil bedelinden daha az olması halinde ise dava konusu işlemin kısmen iptali, davanın kısmen reddi yolunda karar verilmesi gerekirken, dava konusu işlemlerin tümüyle iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemlerin iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.