Danıştay Kararı 10. Daire 2020/4334 E. 2020/6488 K. 17.12.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2020/4334 E.  ,  2020/6488 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/4334
Karar No : 2020/6488

DAVACI : …

DAVALILAR : 1- … Bakanlığı / …
2- … Kurumu Başkanlığı / …

DAVANIN_ÖZETİ : Sosyal Güvenlik Kurumunun … tarihli ve … sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nin “Bedeli ödenecek ilaçlar (EK-4/A)” başlıklı 4.1.9. maddesinin iptali ve yürütülmesinin durdurulması istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 5. maddesine uygun olmayan dava dilekçesinin reddedilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin öncelikle dava dilekçesinin 2577 sayılı Kanun’un 5. maddesine uygun olup olmadığı incelenerek gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Davacı, metastatik akciğer kanseri tanısı ile tedavi görmekte iken, hekimi tarafından 21 günde bir 6 kür uygulanmak üzere Tecentriq 1200 mg/20 ml adlı ilaç reçete edilmiş, davacı ise anılan ilacın bedelinin karşılanması istemiyle Sağlık Bakanlığı ile Sosyal Güvenlik Kurumuna başvuruda bulunmuştur.
Yapılan başvurunun davalı idarelerden Sosyal Güvenlik Kurumunun … tarihli ve … sayılı işlemi ile reddedilmesi üzerine, anılan işlem ile dayanağı Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nin “Bedeli ödenecek ilaçlar (EK-4/A)” başlıklı 4.1.9. maddesinin iptali ve yürütülmesinin durdurulması istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasında; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları; idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları ile tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar, idari dava türleri olarak sayılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 5. maddesinde, her bir idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı; ancak aralarında maddi ya da hukuki yönden bağlılık ya da sebep sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçeyle dava açılabileceği; 15. maddesinin 1/(d) bendinde ise 5. maddeye uygun olmayan dava dilekçesinin otuz gün içinde yeniden dava açılmak üzere reddedileceği hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un 14. maddesinin 3/(a) bendinde, dava dilekçelerinin görev ve yetki yönünden ilk incelemeye tabi tutulacağı; 15. maddesinin 1/(a) bendinde de, Danıştay veya idare ve vergi mahkemelerince 14. maddenin 3. fıkrasında yazılı hususlarda Kanun’a aykırılık görülürse, 14. maddenin 3/(a) bendine göre, adli yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 24. maddesinde ise, Bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlerin iptali istemiyle açılacak davalarda, ilk derece mahkemesi olarak Danıştayın görevli olduğu kurala bağlanmıştır.
Öte yandan, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun ”Uyuşmazlıkların çözüm yeri” başlıklı 101. maddesinde de, ”Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür.” kuralına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME
Yukarıda aktarılan Kanun maddelerine göre, 5510 sayılı Kanun’un veya bu Kanun’a dayanılarak çıkarılan düzenleyici işlemlerin uygulanması sonucunda tesis edilen bireysel işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların görüm ve çözümünde iş mahkemesinin görevli olduğu; sözü edilen Kanun’un uygulanmasını göstermek amacıyla çıkarılan düzenleyici işlemlere karşı açılan davaların ise, ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’da görüleceği hususunda duraksama bulunmamaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davacının metastatik akciğer kanseri tanısı ile tedavi görmekte iken, 21 günde bir 6 kür uygulanmak üzere Tecentriq 1200 mg/20 ml adlı ilacın reçete edildiği, ilacın bedelinin karşılanması istemiyle Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurulduğu, başvurunun davalı idarelerden Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 16/08/2019 tarihinde reddedilmesi üzerine, başvurunun reddine ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağı Sağlık Uygulama Tebliği’nin ilgili hükmünün iptali ve yürütülmesinin durdurulması istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. UYAP üzerinde yapılan araştırmada ise davacının 01/12/1987 tarihinden 30/11/2016 tarihine kadar “4a” sigorta kolunda çalıştığı görülmektedir.

Bu itibarla, uyuşmazlığın, reçete edilen ilaç bedelinin ödenmemesine ilişkin işlemin iptali isteminden kaynaklanan kısmının, 5510 sayılı Kanun’un 101. maddesi uyarınca iş mahkemesinde; Sağlık Uygulama Tebliğinin ilgili maddelerinin iptaline ilişkin kısmının ise Danıştay’da görülmesi gerekmektedir.
Bu durumda, adli ve idari yargı olmak üzere iki ayrı yargı düzeninde görülmesi gereken, bu nedenle yargı düzenleri yönünden aralarında hukuki birlik bulunmayan iki ayrı işleme yönelik tek dilekçeyle açılan bu davanın tamamının Danıştay’da görülmesine olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 15/1-d maddesi uyarınca bu kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde 5. maddeye uygun şekilde yeniden düzenlenecek ayrı ayrı dilekçelerle, gerekli harç ve masrafları yatırılmak suretiyle dava açmakta serbest olmak üzere DAVA DİLEKÇESİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı Kanun’un 15/5. maddesi hükmüne göre dilekçenin reddi üzerine yeniden verilen dilekçede de aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceği hususunun davacıya duyurulmasına,
3. Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, … TL karar harcı ve … TL yürütmenin durdurulması harcı ile artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, 17/12/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.