Danıştay Kararı 10. Daire 2020/4219 E. 2020/3969 K. 19.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2020/4219 E.  ,  2020/3969 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/4219
Karar No : 2020/3969

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1. …
2. …
3. …
VEKİLLERİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… sayılı temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinde davacılardan …’ın hamileliği ve doğumu sırasında ve sonrasında kusurlu olarak sağlık hizmeti verildiğinden bahisle cismani zararlarına karşılık olarak fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak üzere 800,00 TL maddi tazminat ile bebek … için 80.000,00 TL, anne … için 30.000,00 TL, baba … için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 120.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davalı idare bünyesinde faaliyet gösteren Hastanede sunulan sağlık hizmetinin, tıp bilimince genel kabul görmüş ilke ve kurallara uygun olduğu, sunulan sağlık hizmetinin kusurlu yürütülmediği, talep edilen zararla ilgili olarak idareyi maddi ve manevi tazminat ödemekle yükümlü kılacak herhangi bir hizmet kusuru bulunmadığından, idarenin davacıların uğradıklarını ileri sürdükleri zararları tazminden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi kararına karşı davacılar tarafından yapılan istinaf başvurusu sonucunda … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; davacıların istinaf başvurularının reddine temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiş; anılan kararın davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… sayılı kararıyla; istinaf isteminin reddi yolundaki kararın, davacılar vekiline 11/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, temyiz başvurusunun yasada belirtilen otuz günlük sürenin son günü olan 11/11/2019 tarihinde yapılması gerekirken başvurunun 06/02/2020 tarihinde kayda giren dilekçe ile yapıldığı gerekçesiyle temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından; 01/01/2019 tarihinden itibaren avukatlara yapılacak tebliğler için elektronik tebligat yönteminin zorunlu hale getirilmesine rağmen bölge idare mahkemesinin istinaf isteminin reddine ilişkin kararının bu usule aykırı olarak tebliğe çıkarıldığı; ayrıca, vekillerinin iş yeri adresine de fiziki olarak tebligat evrakı getirildiğinde, vekilin iş yeri adresinde geçici olarak bulunmadığı halde, kapıya tebliğ evrakının akıbetiyle ilgili haber kağıdı yapıştırılmadığı, tebliğ evrakının muhtara bırakılmadığı ve tebligat zarfından tebliğin kime yapıldığının anlaşılmadığı, bu sebeple kararın öğrenildiğinin beyan edildiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edilerek temyiz başvurusunun süresinde yapıldığına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI :Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY_TETKİK_HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Bölge idare mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz dilekçesi” başlıklı 48. maddesinin 6. fıkrasında, temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması veya kesin bir karar hakkında olması halinde kararı veren merciin temyiz isteminin reddine karar vereceği, ilgili merciin bu kararlarına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği; “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, temyiz incelemesi sonunda Danıştayın, temyizen incelenen kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı hükümleri bulunmaktadır.
Diğer yandan; 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 6099 sayılı Kanun’un 2. maddesiyle eklenen ve 15/03/2018 tarih ve 30361 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7101 sayılı Kanun’un 48. maddesi ile değişik “Elektronik tebligat” başlıklı 7/a maddesinin 1. fıkrasında; baro levhasına yazılı avukatlara tebligatın elektronik yolla yapılmasının zorunlu olduğu hükmüne; 06/12/2018 tarih ve 30617 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Elektronik Tebligat Yönetmeliğinin “Yürürlük” başlıklı 32. maddesinde ise, bu Yönetmeliğin 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Elektronik Tebligat Yönetmeliğinin yukarıda aktarılan hükümlerine göre, 01/01/2019 tarihi itibarıyla 7201 sayılı Kanun kapsamında tebligat yapmaya yetkili makamlarca avukatlara yapılacak tebligatların elektronik tebligat yöntemiyle yapılması öngörülmüş olup, bu tarihten önce yapılacak tebligat işlemlerinin 7201 sayılı Kanun’un diğer hükümleri uyarınca fiziki olarak yapılacağı hususu açıktır.
Dosyanın incelenmesinden; bölge idare mahkemesinin istinaf isteminin reddine ilişkin vermiş olduğu kararın 08/10/2018 tarihinde davacılar vekiline tebliğe çıkartıldığı ve “…” barkod numaralı tebliğ evrakının, muhatabın iş saatleri içinde adliyede olması sebebiyle imzadan imtina eden komşusunun beyanıyla, vekilin iş yeri adresi kapısına haber kağıdı yapıştırıldığına ilişkin mazbataya şerh konularak …Mahallesi Muhtarına isim ve imza alınmak suretiyle 11/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Davacılar tarafından her ne kadar, bölge idare mahkemesinin istinaf isteminin reddine ilişkin kararının vekillerine elektronik tebligat yöntemiyle tebliğ edilmesi gerekirken, bu usule riayet edilmeksizin tebligat evrakının fiziki olarak tebliğe çıkartıldığı ileri sürülmekte ise de; tebligat işlemlerinin yapıldığı tarihin elektronik tebligat uygulamasının başladığı 01/01/2019 tarihinden önce olması sebebiyle, bölge idare mahkemesinin istinaf isteminin reddine ilişkin kararının vekile tebliğinin fiziki olarak yapılmasının usule aykırı olmadığı; diğer yandan, temyiz edilen bölge idare mahkemesi kararında, tebliğ tarihinin 11/10/2019 olduğu ve bu karara karşı temyiz başvurusu yapılabilecek son tarihin 11/11/2019 olduğundan bahisle 06/02/2020 tarihinde kayda giren dilekçe ile yapılan temyiz başvurusunun süresinde olmadığı gerekçesiyle temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmişse de; kararın tebliğ tarihinin 11/10/2018, bu karara karşı otuz günlük yasal süre içerisinde temyiz başvurusu yapılabilecek son tarihin ise 12/11/2018 (10/11/2018 tarihi Cumartesi gününe denk gelmektedir) olması sebebiyle, sonucu itibarıyla usule ve hukuka uygun bulunan bölge idare mahkemesinin temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kararının bahsi geçen tarihlerin belirtilen şekilde düzeltilmesi suretiyle onanması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… sayılı temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin temyize konu kararının düzeltilerek ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacılara iadesine, 19/10/2020 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.