Danıştay Kararı 10. Daire 2020/4090 E. 2023/657 K. 20.02.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2020/4090 E.  ,  2023/657 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/4090
Karar No : 2023/657

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ: 1. Hukuk Müşaviri Yrd. V. …

KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN_KONUSU: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Bingöl ili, Yayladere ilçesi, … Köyü, … Mezrası’nda bulunan evi ile içindeki eşyasının 15/12/2011 tarihinde güvenlik güçleri ile terör örgütü mensupları arasında çıkan çatışma neticesinde zarar gördüğü belirtilerek olay nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen 30.000,00 TL manevi zararın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Anayasa Mahkemesinin … tarihli ve Başvuru No:… sayılı kararı üzerine yeniden yargılama yapan … İdare Mahkemesince; davacının yaz aylarında kullanmış olduğu evinin, bölücü terör örgütü mensuplarının sığınması üzerine güvenlik güçlerince yapılan operasyon sonucu kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle duyduğu elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmesi amacıyla davacının oluşan manevi zararının karşılanması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, dava konusu olayda idarenin hizmet kusurunun bulunmadığı, uyuşmazlığın 5233 sayılı Kanun kapsamında çözümlenmesi gerektiği, bahsi geçen Kanunun da maddi zararı karşılamaya yönelik olduğu, idareye başvuru tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin de hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI: Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından, Bingöl ili, Yayladere ilçesi, … Köyü, … Mezrası’nda bulunan evi ile içindeki eşyasının 15/12/2011 tarihinde güvenlik güçleri ile terör örgütü mensupları arasında çıkan çatışma neticesinde zarar gördüğü belirtilerek olay nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen 30.000,00 TL manevi zararın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik” başlıklı 26. maddesinde,
“1. Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik ve niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır.
2. Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir.” hükümlerine yer verilmiştir.
2577 sayılı Kanun’un 26. maddesi, 2. fıkrasında yer alan; “Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir.” hükmünden kastedilen münhasıran ölenin şahsına sıkı sıkıya bağlı olan, başkalarına devir ve temliki veya miras yoluyla intikali mümkün olmayan haklarla ilgili davalardır. Bunun dışında, Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca, ölene ait bulunan bütün haklar, mallar ve borçlar mirasçılara geçeceğinden, dava açılmakla mameleki niteliğe dönüşen haklar da ölenin malvarlığının bir bölümünü oluşturacağından, açılmış bulunan bu tür davaları ölenin mirasçılarının takip etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekmektedir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyasının incelenmesinden, davacı …’in 11/10/2022 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; Mahkemece, davacının vefat etmiş olması ve uyuşmazlığın yalnız öleni ilgilendiren bir dava niteliğinde bulunmadığı gözetilerek, 2577 sayılı Kanun’un 26. maddesi, 1. fıkrası uyarınca davayı takip hakkı kendisine geçen mirasçıların başvurmasına kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26. maddesi, 1. fıkrası hükmünün uygulanmasını teminen, temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
2. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/02/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26. maddesinde, dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar, gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar, dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verileceği, yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçelerin iptal edileceği, dosyanın işlemden kaldırılmasına dair kararların diğer tarafa tebliğ edileceği kurala bağlanmıştır.
UYAP kayıtlarının incelenmesinden, davacı …’in temyiz aşamasında, 11/10/2022 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından, yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca varsa davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar dosyanın işlemden kaldırılması gerektiği kuşkusuz ise de, temyiz incelemesine konu dosyanın tekemmülü sağlandıktan; dolayısıyla dosya temyiz incelemesi yapılabilecek hale geldikten sonra davacının vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Dosya işlemden kaldırıldıktan sonra varsa davayı takip hakkı kendisine geçenin dosyanın işleme konulması talebiyle başvurması halinde yargılama safahatının geriye götürülmeyip kaldığı yerden devamının sağlanması, yargılama süresinin gereksiz uzatılmaması ve usul ekonomisi yönlerinden adil yargılanma hakkına daha uygun düşeceğinden Dairemizce bu aşamada temyiz incelemesi yapılarak gerekli olan kararın verilmesi ve 2577 sayılı Kanun’un 26. maddesi hükümlerinin temyize ilişkin karardan sonraki safahata yönelik olarak uygulanmak üzere dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesi gerektiği oyuyla salt davacının ölümü nedeniyle İdare Mahkemesi kararının bozulması yönündeki çoğunluk kararına katılmıyorum.