Danıştay Kararı 10. Daire 2020/3846 E. 2020/7230 K. 30.12.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2020/3846 E.  ,  2020/7230 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/3846
Karar No : 2020/7230

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, özel güvenlik görevlisi olarak çalışmakta iken, kimlik belgesinin yenilenmesi istemiyle idareye yapılan başvurunun, davalı idarece yapılan güvenlik ve arşiv araştırması neticesinde, güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle, özel güvenlik belgesi ve çalışma izninin iptaline ilişkin tesis edilen İstanbul İl Özel Güvenlik Komisyonunun … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; UYAP üzerinden yapılan sorgulamada, davacının 27/04/2006 tarihinde “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” fiiline ilişkin olarak yapılan ceza yargılaması sonunda mahkum olduğu ve “hükmün açıklanmasının geriye bırakılması” kararı verildiği, öte yandan davacının görevinin önem ve özelliği dikkate alındığında, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması olumsuz sonuçlanan davacı hakkında araştırmaya konu hususların mahiyeti de gözönüne alındığında 5188 sayılı Kanunda belirtilen “güvenlik soruşturması olumlu olması şartını” sağlamadığı görüldüğünden, kamu yararı ve güvenliği açısından özel güvenlik belgesinin ve çalışma izninin iptaline ilişkin olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; davacının güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz değerlendirildiğinden bahisle çalışma izninin yenilenmediği, Mahkemesinin ara kararına yanıt olarak gönderilen bilgi ve belgenin ise, davacının terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplarla irtibat ve iltisakını, varsa katıldığı faaliyetin veya faaliyetlerin içeriği, yeri, zamanı ya da davacının sözü edilen nitelikteki hangi örgüt, yapı, oluşum ve gruplar ve bunların hangi üyeleriyle ilişkili, irtibatlı olduğunu hukuken kabul edilebilir, somut verilerle ortaya konulamadığı, diğer taraftan, UYAP üzerinden yapılan sorgulamada davacının 27/4/2006 tarihinde “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” eylemi nedeniyle … Asliye Ceza Mahkemesinin E:…, K:… sayılı kararıyla 10 ay hapis cezasına mahkum edilip, hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verildiği görülmekte ise de, 5188 sayılı Kanunun 10. maddesinde özel güvenlik görevlisi olacakların kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkum olmaması koşulunun yer aldığı, davacı sonuç olarak bir yıldan az olarak, 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmış ve hükmün açıklanmasını geriye bırakılmış olup, adli sicil sorgulamasında anılan mahkeme kararı dışında herhangi bir arşiv kaydı bulunmadığı görüldüğünden, belirtilen mahkumiyetin ve dolayısıyla adli sicil kaydının da davacının özel güvenlik görevlisi olarak çalışmasına engel teşkil etmediği anlaşıldığından, davacıya çalışma izni verilmemesine, böylece çalışma özgürlüğünden yoksun bırakılmasına ilişkin tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf isteminin kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmiştir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi gönderilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davalı idareye iadesine, 30/12/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.