Danıştay Kararı 10. Daire 2020/3687 E. 2020/7234 K. 30.12.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2020/3687 E.  ,  2020/7234 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/3687
Karar No : 2020/7234

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Müdürlüğü / …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:…, Temyiz No:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Uzunköprü – Halkalı seferini yapan … sefer sayılı yolcu treninin 08/07/2018 tarihinde Tekirdağ ili, Çorlu ilçesi, Sarılar mevkiinde raydan çıkarak devrilmesi sonucu söz konusu kazada trende yolcu olarak seyahat eden davacının torunu …’in yaşamını yitirmesi nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık, 100.000,00 TL manevi tazminatın davalı idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının tazminini talep ettiği zararların, Uzunköprü – Halkalı seferini yapan … sefer sayılı yolcu treni içerisinde yolcu olarak bulunan yakınının vefat etmesi nedeniyle meydana geldiği, davacının trende yolcu olarak bulunan yakınının vefatı nedeniyle uğradığı zararın tazminine ilişkin davada, olayın özel hukuk kişileri arasında imzalanan bir taşıma sözleşmesinin gereği gibi ifa edilip edilmediği noktasından hareketle incelenmesi gerektiğinden, yolcunun uğradığı zarardan dolayı taşıyıcının tazmin sorumluluğunun saptanmasına ilişkin olan davanın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu … İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü ile davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine kesin olarak karar verilmiştir.
Sözkonusu kararın, davalı TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından temyiz edilmesi üzerine, … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesince … tarih ve E:…, K:…, Temyiz No:… sayılı karar ile 2577 sayılı Kanun’un 48/6. maddesi uyarınca temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından istinaf mahkemesince temyiz yolunun kapatılmış olmasının yasaya aykırı olduğu, idare mahkemelerinde resen araştırma ilkesinin geçerli olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Temyiz isteminin reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… Temyiz No:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davalı idareye iadesine, 30/12/2020 tarihinde kesin olarak esasta oy birliği, gerekçede oy çokluğuyla karar verildi.

(X)-KARŞI OY:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Temyiz başlıklı 46. maddesinin birinci fıkrasında, “Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir” kuralı yer almış, maddenin devamında, temyiz edilebilecek kararlar; açılan davanın konusu esas alınarak belirlenmiş, aynı fıkranın (b) bendinde, “Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar” da verilen kararların temyiz edilebileceği kurala bağlanmış; aynı Kanun’un Ek 1. maddesinde yer alan düzenleme uyarınca, bu Kanunda öngörülen parasal sınırlar; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulandığından, davanın açıldığı 11/10/2019 tarihinde temyiz parasal sınırının 144.000,00 TL olduğu görülmüştür.
2577 sayılı Kanun’un yukarıda aktarılan maddelerinde, konusu belli bir para olan tam yargı davalarında verilen kararlardan hangisinin, 2577 sayılı Kanun’un 46/1-(b) maddesi uyarınca temyize tabi olup olmadığının; “verilen kararlara göre” değil, açılan davalardaki parasal miktara göre yapılacağı hükme bağlandığından; bu husustaki değerlendirmenin dava açma tarihinde yürürlükte bulunan temyiz parasal sınırının esas alınarak yapılması gerekmektedir.
Aksi uygulamanın, 2577 sayılı Kanun’da belirtilen parasal sınırlar yıl itibariyle yeniden değerleme oranında arttırıldığından, davanın açılmasından sonraki yargılama sürecine göre kararın temyiz edilebilme durumunun değişmesi nedeniyle, kanun yollarına başvurma açısından, kanuni açıklığın bulunmadığı sonucunu doğuracağı açıktır.
Dosyanın incelenmesinden; davanın toplam 100.000,00 TL manevi tazminat verilmesi istemiyle 11/10/2019 tarihinde açıldığı, davanın görev yönünden reddi yolunda verilen karara karşı taraflarca yapılan istinaf başvurusunun reddi üzerine anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istemiyle temyiz başvurusu yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davanın açıldığı 11/10/2019 tarihinde temyiz parasal sınırının 144.000,00 TL; davada istenilen tazminat tutarının ise 100.000,00 TL olduğu ve bu miktarın davanın açıldığı 2019 tarihindeki temyiz parasal sınırının altında olduğu anlaşıldığından temyizen incelenerek bozulması istenen Bölge İdare Mahkemesi kararının bu gerekçe ile onanması gerektiği oyu ile Daire kararının gerekçesine katılmıyorum.