Danıştay Kararı 10. Daire 2020/3669 E. 2020/5059 K. 18.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2020/3669 E.  ,  2020/5059 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/3669
Karar No : 2020/5059

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) :
1- … Bakanlığı
VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. V. …
2- … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, Beşiktaş ilçesinde bulunan … isimli gece kulübünde 01/01/2017 tarihinde gerçekleştirilen terör saldırısı sonucunda davacının oğlu … vefatı nedeniyle maddi ve manevi zarar gördüğünden bahisle, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 100,00 TL maddi, 1.500.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 1.500.100,00 TL zararın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; maddi tazminat isteminin 5233 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, zararın idari hizmetin işleyişine ilişkin bir kusurdan değil terör eyleminden kaynaklanması karşısında, uyuşmazlığın çözümünde maddi tazminat isteminin özel bir kanun olan 5233 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin anlaşıldığı, genel hükümlere göre talep edilen maddi tazminat talebinin reddine, düzenlenen saldırıda, ölenin herhangi bir kusurundan söz etmenin mümkün olmadığı, somut terör eyleminin niteliği gereği davalı idarece önceden tespit edilerek önlenmesinin de beklenemeyeceği, dolayısıyla olayda idarenin bir hizmet kusurunun bulunmadığı, ancak olayın bizatihi maksat ve hedefinin salt devlet ve onu teşkil eden toplum olması özünde bu toplumun bir ferdi olarak ölmüş olması nedeniyle ölenin yakını olan davacı tarafça uğranılan manevi zararın, duyulan ızdırap ve elemin ağırlığı ölçüsünde sosyal risk ilkesine göre de tazmin edilmesinin mümkün olduğu, insanların, annelerinin çocuklarının, eşlerinin ve kardeşlerinin uğradığı en küçük zarar veya hissettiği zerre kadar acıdan duydukları üzüntü ve acının parasal imkanlarla giderilmesinin mümkün bulunmadığı, ancak, tam yargı davaları ile idarenin (kusurlu veya kusursuz) hukuki sorumluluğu bulunan olaylardan doğan manevi zararların bir ölçüde giderilmesi amaçlandığından, olayın niteliği ve oluş şekli de dikkate alınarak takdiren müteveffanın babası olan davacıya 100.000,00 TL manevi tazminatın davalı idarelerce ödenmesi gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesince; 01/01/2017 tarihinde meydana gelen terör saldırısında davacının oğlunun vefat ettiği, davacı adına 16/07/2018 tarihli dilekçeler ile ayrı ayrı olmak üzere İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Valiliği’ne başvurularak maddi ve manevi zararlara karşılık olarak 1.750.000,00 TL tazminat talep edildiği, İçişleri Bakanlığı tarafından başvurunun zımnen reddedildiği, İstanbul Valiliği’nin ise başvurunun olayın öğrenilmesinden itibaren 60 gün içinde yapılmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verdiği, bunun üzerine dava açıldığı, uyuşmazlıkta bu vahim olayın terör eylemi olduğunun açık bir şekilde bilindiği, dolayısıyla zararın olayın meydana geldiği 01/01/2017 tarihi itibarıyla öğrenildiğinin kabulünün gerektiği, 2577 sayılı Kanunu’nun 13. maddesine göre, eylemin idariliği ve zararın öğrenilmesinden itibaren bir yıl içinde davalı idareye başvurulmasının ve isteğin reddi üzerine altmış günlük süre içerisinde dava açılması gerekirken, bir yıllık süre geçirildikten sonra 20/07/2018 tarihinde yapılan başvuruya istinaden açılan davada süre aşımı bulunduğundan, davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği sonucuna varılarak, davacının istinaf başvurusunun reddine, davalı idarelerce yapılan istinaf başvurularının kabulüne, … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, manevi tazminat isteminin 100.000,00 TL’lik kısmının kabulüne yönelik kısmının kaldırılmasına, manevi tazminat isteminin tamamı yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, kendisinin Suriye’de yaşadığı, oğlunun ölümünden haberdar olmadığı, vefatın Türkiye’ye gelindikten sonra öğrenildiği, olayın ve zararın öğrenme tarihinin 01/01/2017 olarak kabul edilmesinin hukuka uygun olmadığı bu nedenle Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idareler tarafından, başvurunun olaydan bir buçuk yıl sonra yapıldığı, hem 5233 sayılı Kanun hem de 2577 sayılı Kanun’da belirlenen sürelerin geçirildiği, süre aşımı kararının doğru olduğu ve temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın kısmen kabul, kısmen reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan davacı istinaf başvurusunun reddi, davalı idarelerce yapılan istinaf başvurularının kabulü ile kararın, manevi tazminat isteminin 100.000,00-TL’lik kısmının kabulüne yönelik kısmının kaldırılmasına, manevi tazminat isteminin tamamı yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesi gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi gönderilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, 18/11/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.