Danıştay Kararı 10. Daire 2020/3555 E. 2020/3832 K. 14.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2020/3555 E.  ,  2020/3832 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/3555
Karar No : 2020/3832

DAVACI : … Hizmet İşletmeleri Gıda Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı / …

DAVANIN_ÖZETİ : Taverna faaliyet konulu iş yeri açma ve çalışma ruhsatı sahibi davacı şirket tarafından, İçişleri Bakanlığının 19/03/2020 tarihli koronavirüs tedbirleri kapsamında 149.382 iş yerinin geçici süreliğine faaliyetlerinin durdurulmasına ilişkin Genelgesinin iptali ve yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmesi istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. maddesine uygun olmayan dava dilekçesinin reddedilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca hazırlanan Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. maddesinde, idari davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı; dilekçelerde; tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adreslerinin, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihinin gösterileceği; ayrıca dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örneklerinin dava dilekçesine ekleneceği, dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı hükmü yer almış; Kanun’un 14. maddesinde, dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları hususu ilk inceleme konuları arasında sayılmış, 15. maddesinde de, dilekçelerin, 3. ve 5. maddelere uygun olmaması halinde, otuz gün içerisinde uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanlıkları tamamlanmak üzere reddine karar verileceği kuralı getirilmiştir.
İptal davalarında iptali istenilen işlem ya da işlemlerin sayı, tarih, tebliğ tarihi belirtilmek ve menfaat bağı kurulmak suretiyle işlemin tamamının mı, yoksa belli kısımlarının mı iptalinin istenildiğinin hukuka aykırılık sebepleriyle birlikte açıkça gösterilmesi gerekmektedir.
Bir düzenleyici işleme karşı açılan iptal davasında düzenleyici işlemin belirli maddelerinin ve maddelerin belirli kısımlarının iptalinin istenebilmesi mümkün olup, dava dilekçesinde iptali istenilen maddelerin veya kısımların açıkça belirtilmesi ve bu düzenlemelerin davacının menfaatini nasıl etkilediği konusunun ortaya konulması gerekmektedir.
Dava dilekçesinin incelenmesinden; Coronavirus (Kovid-19) salgını sebebiyle alınan tedbirler kapsamında İçişleri Bakanlığınca düzenlenen 19/03/2020 tarihli Genelge ile davacı şirket tarafından işletilen taverna faaliyet konulu iş yeri dahil olmak üzere 149.382 iş yerinin faaliyetlerinin geçici süreli olarak durdurulduğu, normalleşme süreci içerisinde ise bu iş yerlerinin bir kısmının 01/06/2020 tarihi itibarıyla, bir kısmının ise bu tarihten itibaren kademeli olarak faaliyetlerine başladığı, ancak davacı şirket tarafından işletilen taverna faaliyet konulu iş yeri ve pek çok eğlence mekanı olarak adlandırılan alkol satışı ve servisi yapan iş yerlerinin faaliyetlerinin durdurulmasına devam edildiği; yapılan bu uygulamanın eşitlik ilkesine aykırı olduğu ve alkollü içki satışı yapan eğlence yerleri işleten ve çalışanlarını mağdur ettiği ileri sürülerek, 149.382 iş yerinin faaliyetlerinin geçici süreli olarak durdurulmasına ilişkin İçişleri Bakanlığınca tesis edilen 19/03/2020 tarihli Genelge’nin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dairemizce verilen 06/08/2020 tarih ve E:2020/3555 sayılı ara kararıyla, davalı İçişleri Bakanlığından Coronavirus salgını ile mücadele tedbirleri kapsamında umuma açık istirahat ve eğlence yerleri hakkında alınan tedbirlere ilişkin Genelge ve benzeri düzenlemelerin örneklerinin gönderilmesinin istenildiği, ara kararına cevaben dosyaya sunulan Genelgelerin incelenmesinden; “Coronavirus Tedbirleri” konulu 16/03/2020 tarih ve 5361 sayılı İçişleri Bakanlığı Genelgesi ile, Umuma Açık İstirahat ve Eğlence Yerleri olarak faaliyet yürüten tiyatro, sinema, gösteri merkezi, konser salonu, nişan/düğün salonu, çalgılı/müzikli lokanta/kafe, gazino, birahane, taverna, kahvehane, kıraathane, kafeterya, kır bahçesi, nargile salonu, nargile kafe, internet salonu, internet kafe, her türlü oyun salonları (atari, playstation vb.), her türlü kapalı çocuk oyun alanları (AVM ve lokanta içindekiler dahil), çay bahçesi, dernek lokalleri, lunapark, yüzme havuzu, hamam, sauna, kaplıca, masaj salonu, SPA ve spor merkezlerinin faaliyetlerinin 16/03/2020 tarihinde saat 24.00 itibarıyla durdurulmasına karar verildiği; devam eden süreçte düzenlenen 02/06/2020 tarih ve 8591 sayılı Genelge ile, salgına karşı yapılan mücadelede kaydedilen olumlu gelişmeler doğrultusunda kontrollü sosyal hayat sürecine geçilmesi sebebiyle 28/05/2020 tarihinde toplanan Cumhurbaşkanlığı Kabinesinde Bilim Kurulu önerileri doğrultusunda kapatılan ve/veya faaliyetleri kısıtlanan işletmelerin faaliyetlerine başlayabileceğinin kararlaştırıldığı, ancak faaliyetleri geçici bir süreliğine durdurulan internet kafeler, playstation vb. oyun salonları ile pavyon, gazino, merhane, bar, birahane, taverna, disko ve benzeri yerlerin faaliyetlerine ilişkin kısıtlamaların geçici bir süre daha devam edeceğine karar verildiği görülmektedir.
Davacı tarafından her ne kadar dava dilekçesinde, iş yerlerinin faaliyetlerinin durdurulmasına yönelik tesis edilen Genelge tarihi olarak 19/03/2020 tarihi belirtilmekte ise de, davacının iş yerinin faaliyetinin geçici süreliğine durdurulmasına karar verilen düzenlemenin 16/03/2020 tarih ve 5361 sayılı Genelge olduğunun değerlendirildiği, ancak bu Genelge’de yalnızca covid-19 tedbirleri kapsamında sayma suretiyle belirlenen iş yerlerinin geçici bir süreliğine faaliyetlerinin durdurulacağının düzenlendiği; dava dilekçesinde öne sürülen hukuka aykırılık sebeplerinin ise, davacının da işlettiği taverna faaliyet konulu iş yerinin faaliyetinin geçici olarak durdurulmasına ilişkin olmadığı, 01/06/2020 tarihi itibarıyla pek çok iş yerinin faaliyetine devam etmesi yönünde düzenleme yapılırken, taverna ve benzeri faaliyette bulunan alkollü eğlence yerlerinin faaliyetlerinin durdurulmasına devam edilmesinin eşitlik ilkesine aykırı olduğu şeklinde hukuka aykırılık sebebi ileri sürülerek dava konusu işlemle davacı arasında menfaat bağı kurulduğu anlaşıldığından, iş bu dava kapsamında iptali istenen Genelge’nin yukarıda aktarılan 16/03/2020 tarih ve 5361 sayılı Genelge mi olduğu, yoksa 02/06/2020 tarih ve 8591 sayılı Genelge mi olduğu hususunda tereddüte düşülmektedir.
Bu haliyle dava dilekçesi 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun düzenlenmemiş olup; davanın, dava dilekçesinde hangi düzenleyici işlemin hangi kısmının yahut kısımlarının dava konusu edildiği açıkça gösterilerek, bu kısım ya da kısımlara yönelik iptal isteminde bulunulması, iptali istenilen düzenlemelere yönelik hukuka aykırılık sebeplerinin ve bu düzenlemelerin davacının menfaatini ne şekilde etkilediğinin farklı hususlara yönelik düzenlemeler bakımından ayrı ayrı açıklanması suretiyle 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun olarak yenilenen, Danıştay Başkanlığına hitaben yazılmış açık ve anlaşılabilir bir dilekçeyle açılması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15. maddesinin 1..fıkrasının (d) bendi uyarınca, bu kararın tebliğinden itibaren otuz (30) gün içinde 3. maddeye uygun şekilde düzenlenerek noksanı tamamlandıktan sonra dava açmakta serbest olmak üzere dava dilekçesinin reddine, aynı Kanun’un 15. maddesinin 5. fıkrası hükmüne göre yeniden verilen dilekçede aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceğinin davacıya duyurulmasına, davanın yenilenmesi hâlinde yeniden harç alınmamasına, davanın yenilenmemesi durumunda ise … TL harç ile … TL tebligat gideri toplamı olan … TL yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve kullanılmayan … TL yürütmenin durdurulması harcı ile posta gideri avansından artan miktarın istemi halinde davacıya iadesine, 14/10/2020 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.