Danıştay Kararı 10. Daire 2020/3284 E. 2020/6868 K. 23.12.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2020/3284 E.  ,  2020/6868 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/3284
Karar No : 2020/6868

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri Av. …

DAVANIN KONUSU : 07/10/2016 tarih ve 29850 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gümrük Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 30. ve 32. maddeleri ile aynı Resmî Gazete’de yayımlanan Gümrük Genel Tebliğinin (Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği) (Seri No: 6) 5., 7. ve geçici 1. maddelerinin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : Yeminli Gümrük Müşavirlerinin (YGM) Devletin teklifi ve düzenlemesi üzerine ve yine Devletin devamlılığına olan inançlarıyla, eski işlerini terk ederek yeni bir iş ve şirket kurduğu, personel istihdam ettiği ve bağlayıcı sözleşmeler yaptığı; YGM belgesi alan gümrük müşavirlerinin mevcut iş yerlerini tasfiye ettiği, dolaylı temsilci sıfatıyla daha önce müşterilerinden aldığı vekaletnameleri iade ettiği, altı yıldan bu yana YGM olarak faaliyet gösteren bir kimsenin tekrar gümrük müşavirliğine dönmesinin imkansız denilecek kadar güç olduğu; dava konusu düzenlemelerin üst hukuk normlarına aykırı olduğu, ayrıca hukukun temel ilkelerinden olan “temel hak ve hürriyetlerin ancak kanunla sınırlanabileceği”, “çalışma ve sözleşme hürriyeti”, idari işlemlerin geriye yürümezliği”, “hukuk güvenliği” ve “kazanılmış haklara saygı” ilkelerine aykırılık teşkil ettiği ileri sürülmüştür.

DAVALININ SAVUNMASI : Gümrük Kanunu’nun 10. maddesi ile idareye, bir kısım tespit işlemlerinin, belirleyeceği niteliklere sahip gümrük müşavirleri eliyle yürütülmesine ilişkin usul ve esasları düzenleme konusunda yetki verildiği, bunun üzerine yetkilendirilmiş gümrük müşavirliğinin oluşturulduğu, davaya konu düzenlemelerin bir bütün olarak, yetkilendirilmiş gümrük müşavirlerinin sözleşmeleri bulunan antrepoları gerçek manada kontrol edebilmelerinin sağlanması, uygulamada tekelleşmeye gidilmesinin önlenmesi amaçlarını taşıdığı, değişen koşullara uyum sağlanabilmesi için düzenlemelerde değişiklik yapılabileceği, mevcut halin bu değişikliklere uygun hale getirilmesinin de değişiklik yapılmasındaki kamu yararı amacına yönelik olduğu, dava konusu düzenlemelerde hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararına uyulmasının gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava; 07.10.2016 tarihli ve 29850 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Gümrük Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin; 30 ve 32. Maddeleri ile, yine 07.10.2016 tarihli ve 29850 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Gümrük Genel Tebliğinin (Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği) (Seri No: 6); 5, 7 ve Geçici 1. Maddelerinin iptali i istemiyle açılmıştır.
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 18.6.2009 tarih ve 5911 sayılı Yasa’nın 3. maddesiyle değişik 10. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde, gümrük idaresinin gümrük mevzuatının doğru olarak uygulanması için gerekli gördüğü bütün önlemleri alabileceği, bu çerçevede, eşyanın gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulmasına ilişkin gerekli gördüğü bir kısım tespit işlemlerinin, belirleyeceği niteliklere sahip gümrük müşavirleri eliyle yürütülmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmış; 227. Maddesinde de Gümrük müşavir yardımcısı olabilecek kişilerin taşıması gereken nitelikler ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir.
3.6.2011 tarih ve 640 sayılı Gümrük Ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2/n maddesinde gümrük müşaviri ve yardımcılarıyla yetkilendirilmiş gümrük müşavirlerine ilişkin gerekli düzenlemeleri yapmak ve denetlemek Gümrük ve Ticaret Bakanlığının görevleri arasında sayılmış, Gümrükler Genel Müdürlüğünün görevlerinin düzenlendiği 7.maddesinin (n) fıkrasında da gümrük müşaviri ve yardımcıları ile yetkilendirilmiş gümrük müşavirlerine ilişkin iş ve işlemleri yürütmek görevleri arasında sayılmıştır.
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun verdiği bu yetkiye dayalı olarak davalı idare tarafından 07.10.2009 tarih ve 27369 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Gümrük Yönetmeliği ile “Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği” kurumu oluşturulmuş ve bu oluşum 30.06.2015 tarih ve 29402 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan yönetmeliğin 16/h maddesi uyarınca mülga olmuş; 07.10.2016 tarihli ve 29850 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Gümrük Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 31. Maddesiyle ana yönetmeliğin 575. Maddesi, 32. Maddesiyle de 576. Maddesi yeniden düzenlenerek yönetmelikte yetkilendirilmiş gümrük müşavirlerine yer verilmiştir.
Anılan yönetmeliğin 30. Maddesiyle yeniden düzenlenen 574. Maddede,”(1) Yetkilendirilmiş gümrük müşaviri, Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine istinaden ekonomik etkili gümrük rejimleri, nihai kullanım, basitleştirilmiş usul uygulamaları ve diğer gümrük işlemlerinin doğru olarak uygulanmasını sağlamak için Bakanlıkça belirlenen tespit işlemlerini yapmak üzere yetkilendirilen ve 576 ncı maddede belirtilen şartları taşıyan gümrük müşaviridir.” (2) Birinci fıkrada geçen tespit işlemlerine ilişkin usul ve esaslar ile yetkilendirilmiş gümrük müşavirlerinin çalışma usul ve esasları Bakanlıkça yayımlanan tebliğ ve genelgelerle belirlenir.” şeklinde; 31. maddesiyle düzenlenen 575. Maddede, “(1) Yetkilendirilmiş gümrük müşavirleri, yapmış oldukları tespit işlemleri ve bunlara ilişkin düzenlenen raporların ve onayladıkları EUR.1/EUR.MED ve A.TR dolaşım belgelerinin doğruluğundan sorumludur. Yaptıkları tespit işlemleri ve bunlara ilişkin raporların doğru olmaması halinde, tespit işleminin kapsamı ile sınırlı olmak üzere, ziyaa uğratılan vergilerden ve kesilecek cezalardan yükümlü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludurlar.” şeklinde; 32. Maddesiyle değişik 576. Maddesinde de “Yetkilendirilmiş gümrük müşavirinin sahip olması gereken nitelikler, a) Kanunun 228 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri ile geçici 5 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gümrük müşavirliği izin belgesine sahip olmak ya da Kanunun 228 inci maddesinin birinci fıkrası ile geçici 5 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca hak sahibi olup, en az yedi yıl süre ile gümrük müşavirliği izin belgesine sahip olmak, b) Son beş yıl içinde Kanunun geçici 6 ncı maddesi uyarınca kesinleşmiş geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma cezası almamış olmak, c) Dolaylı temsil suretiyle gümrük idarelerinde iş takip etmemek ve bu amaçla kurulmuş tüzel kişilere ortak olmamak, ç) Tespit işlemlerinin yapılacağı kişiler ve antrepo işleticileri ile ortaklık ve çalışan statüde ilişkisi bulunmamak, d) Kanunun geçici 6 ncı maddesi uyarınca birden fazla geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma cezası almamış olmak, e)Ertelenmiş, hükmün açıklanması geriye bırakılmış, para cezasına veya tedbire çevrilmiş ya da affa uğramış olsalar bile kaçakçılık, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas, yalan yere şahadet, suç tasnii, iftira, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, devlet sırlarını açığa vurma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, vergi kaçakçılığı veya vergi kaçakçılığına teşebbüs suçlarından ceza almamış olmak, f) 4458 sayılı Kanunun geçici 6 ncı maddesi uyarınca son üç yıl içerisinde üçten fazla uyarma veya kınama cezası almamış olmak, g) En az dört yıllık lisans eğitimi veren hukuk, iktisat, siyasal bilgiler, işletme, iktisadi ve idari bilimler fakülteleriyle bunlara denkliği yetkili makamlarca kabul olunan yurt içi ya da yurt dışındaki öğrenim kurumlarından birinden mezun olmak, ğ) Altmış beş yaşını doldurmamış olmak. (2) Birinci fıkrada sayılan niteliklere sahip olan gümrük müşaviri gerekli evraklarla Bakanlığa müracaat eder. Bakanlıkça yapılan değerlendirme sonucunda düzenlenmesi uygun bulunan Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği Yetki Belgesinin geçerlilik süresi 3 yıldır. Bu süre birinci fıkranın (ğ) bendinde yer alan nitelik dikkate alınarak daha kısa belirlenir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Yukarıda yazılı hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden; yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği müessesesinin düzenlenmesinde, bürokratik işlemlerin azaltılması, gümrük işlemlerinin daha hızlı sürede sonlandırılması ve böylelikle vatandaşa daha kaliteli ve etkili kamu hizmeti sunulması ile birlikte teknik bilgi ve uzmanlık gerektiren gümrük mevzuatının doğru olarak uygulanmasını temine ilişkin faaliyetlerin etkili biçimde sürdürülmesinin hedeflendiği görülmüştür. Kanun koyucunun yetkilendirilmiş gümrük müşavirlerinin yürüttükleri hizmeti kamusal hizmet niteliğinde gördüğü, idarenin daha önce devlet memurlarına yaptırdığı bir çok gümrük işlemini, bilgi, tecrübe ve güven esasına dayalı olarak yetkilendirilmiş gümrük müşavirlerine devrettiği, bu hizmeti yürüten yetkilendirilmiş gümrük müşavirlerinin, dolaylı temsil suretiyle faaliyet gösteren gümrük müşavirleri ile tespit işlemini yaptığı yükümlülerden bağımsız olarak faaliyet göstermesinin amaçlandığı anlaşılmıştır.
Yetkilendirilmiş Gümrük müşavirlerinin görev tanımı ve özellikleri ile üstlenmiş oldukları görev ve yükümlülükleri dikkate alındığında, yukarıda belirtilen yetki kapsamında bu göreve atanacaklarda hizmetin gereklerine uygun aranılacak nitelikleri belirleme konusunda takdir yetkisine sahip olan idarece, bu meslek gurubunun 4458 sayılı Yasanın 227.maddesinde gümrük müşavirliği için öngörülen eğitim şartı dahil diğer şartları taşımaları yanında, gümrük işlerinde gümrük müşavirlerine göre daha fazla yetkiyle donatılmış olan bu meslek mensupları için disiplin ve yaş gibi koşullar ile birlikte gümrük işlemlerinin sağlıklı ve etkili bir şekilde yürütülmesi ve adına hareket edilenlerin zarar görmemesi için Yetkilendirilmiş Gümrük müşavirleri üzerinde etkin denetim sağlanabilmesi açısından belgelerin belirli süreyle verilmesine yönelik yapılan dava konusu düzenlemelerde hizmet gerekleri, kamu yararı ve hukuka aykırılık görülmemiştir.
Dava konusu Tebliğ hükümlerinin iptali istemine gelince;
Anılan yönetmelik hükümlerine dayalı olarak Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği 6 Seri Nolu Gümrük Genel Tebliği 07.10.2016 tarihli ve 29850 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulmuş olup, davacı anılan tebliğin yukarıda yer verilen maddelerinin iptalini istemektedir.
4458 sayılı Kanun uyarınca çıkarılmış bulunan Gümrük Yönetmeliğinin 574, 575, 576, 577 ve 578. Maddelerinde yetkilendirilmiş gümrük müşavirlerinin sahip olmaları gereken nitelikler, sorumlulukları, uygulanacak cezalar ve yetki belgelerinin geri alınması gibi hususlara yer verilmiş ve yukarıda madde hükümlerinin yer aldığı Kanun ve Yönetmelik hükümlerine dayanılarak anılan hükümlere paralel hükümler içeren Gümrük Genel Tebliği (Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği) (Seri No:6) ile de yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği müessesesine ilişkin usul ve esaslar ayrıntılı olarak düzenlenmiş; anılan tebliğin geçici 1. Maddesinde de geçiş hükümlerine yer verilmiş olup, dayanağı yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırılık oluşturmadığı sonucuna ulaşılan tebliğin iptali istenilen madde ve ibarelerinde de hukuka aykırılık görülmemiştir.
Diğer yandan davacı anılan düzenlemelerle kazanılmış hakkının ihlal edildiğini ileri sürülmekteyse de, Objektif hukuki düzenlemelerden kazanılmış bir hak doğduğunu ileri sürebilmek için yürürlükteki hukuk kurallarına göre yapılıp tamamlanmış olan bir hukuki işlemden doğan subjektif hakkın bulunması gerekir. Bir statüye bağlı olarak ileriye dönük beklenen haklar ise bu nitelikte kabul edilmemekte olup, olayda da ortada kazanılmış bir hakkın ihlali söz konusu olmadığından davacının bu yöndeki iddiasında isabet görülmemiştir.
Öte yandan, dava devam ederken dava konusu tebliğin geçici 1. Maddesinde ( 7 ) seri nolu tebliğle yapılan değişiklikle daha önce bu işi yapanlar yönünden kazanılmış haklar kapsamında uyum süresi uzatılmıştır.
Açıklanan nedenlerle davanın reddi yolunda karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, dava konusu Yönetmeliğin 30. ve 32. maddeleri ile dava konusu Tebliğin 5. maddesinin birinci fıkrası ve 7. maddesinin birinci fıkrası yönünden davanın reddi, dava konusu Tebliğin 5. maddesi (birinci fıkrası hariç) ve 7. maddesi (birinci fıkrası hariç) ile geçici 1. maddesinin iptali yolundaki Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 20/03/2018 tarih ve E:2016/10302, K:2018/2774 sayılı kararının, Tebliğin 7. maddesinin (birinci fıkrası hariç) iptaline ilişkin kısmının Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 31/10/2019 tarih ve E:2018/2619, K:2019/4899 sayılı kararı ile bozulduğu görülmekle, bozma kararına uyularak, bozulan kısım yönünden dosya incelendi, gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY: 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 10. maddesinde 2009 yılında 5911 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle, eşyanın gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulmasına ilişkin gerekli gördüğü bir kısım tespit işlemlerinin, belirleyeceği niteliklere sahip gümrük müşavirleri eliyle yürütülmesine ilişkin usul ve esasları düzenleme konusunda idareye verilen yetki kapsamında Gümrük Yönetmeliğinin 574 ila 578. maddelerinde düzenleme yapılmış ve yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği uygulaması başlatılmış, idarece, uygulama aşamasında tespit edilen aksaklıkların giderilmesi maksadıyla 07/10/2016 tarih ve 29850 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gümrük Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 30 ila 34. maddeleri ile yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği yeniden düzenlenmiş; Gümrük Yönetmeliğinin “Yetkilendirilmiş gümrük müşaviri” başlıklı 574. maddesini yeniden düzenleyen 30. maddesi ve “Yetkilendirilmiş gümrük müşavirinin sahip olması gereken nitelikler” başlıklı 576. maddesini yeniden düzenleyen 32. maddesi ile aynı Resmî Gazete’de yayımlanan Gümrük Genel Tebliği’nin (Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği) (Seri No: 6) “Yetkilendirilmiş gümrük müşavirinin sahip olması gereken nitelikler” başlıklı 5. maddesi, “Yetki belgesi” başlıklı 7. maddesi ve “Geçiş hükmü” başlıklı Geçici 1. maddesinin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinin birinci fıkrasında, Danıştay dava daireleri kararlarına karşı Danıştay’da temyiz yoluna başvurulabileceği; 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 38. maddesinde, idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların İdari Dava Daireleri Kurulunca temyizen inceleneceği; 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin dördüncü fıkrasında da idare mahkemelerinin bozmaya uymayarak eski kararında ısrar edebileceği ancak Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu kurala bağlanmış; böylece Danıştay dava dairelerine, ilk derece mahkemesi olarak verdikleri kararların temyizen bozulması halinde ısrar olanağı tanınmamıştır.
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 10. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde; gümrük idaresinin, gümrük mevzuatının doğru olarak uygulanması için gerekli gördüğü bütün önlemleri alabileceği, bu çerçevede, eşyanın gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulmasına ilişkin gerekli gördüğü bir kısım tespit işlemlerinin, belirleyeceği niteliklere sahip gümrük müşavirleri eliyle yürütülmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.
4458 sayılı Kanunun verdiği bu yetkiye dayanılarak hazırlanan ve 07/10/2009 tarih ve 27369 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Gümrük Yönetmeliği ile “Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği” kurumu oluşturulmuş, anılan Yönetmeliğin, 07/10/2016 tarih ve 29850 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Gümrük Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”in 30. maddesi ile yeniden düzenlenen mülga 574. maddesinde, yetkilendirilmiş gümrük müşaviri, 4458 sayılı Kanun’un 10. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine istinaden ekonomik etkili gümrük rejimleri, nihai kullanım, basitleştirilmiş usul uygulamaları ve diğer gümrük işlemlerinin doğru olarak uygulanmasını sağlamak için Bakanlıkça belirlenen tespit işlemlerini yapmak üzere yetkilendirilen ve 576. maddede belirtilen şartları taşıyan gümrük müşaviri olarak tanımlanmış ve bu fıkrada geçen tespit işlemlerine ilişkin usul ve esaslar ile yetkilendirilmiş gümrük müşavirlerinin çalışma usul ve esaslarının Bakanlıkça yayımlanan tebliğ ve genelgelerle belirleneceği belirtilmiş; 32. maddesi ile yeniden düzenlenen mülga 576. maddesinde ise, yetkilendirilmiş gümrük müşavirinin sahip olması gereken nitelikler ayrıntılı olarak sayılmıştır.
07/10/2016 tarih ve 29850 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gümrük Genel Tebliği’nin “Yetki belgesi” başlıklı 7. maddesinde, “(1) 5 inci maddede yer alan nitelikleri taşıyan ve başvuruları uygun bulunan gümrük müşavirleri adına Genel Müdürlük tarafından örneği Ek-4’te yer alan yetki belgesi, yetki numarası verilmek suretiyle düzenlenir. Yetki belgesinin geçerlilik süresi 3 yıldır. Bu süre Gümrük Yönetmeliğinin 576 ncı maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde yer alan nitelik dikkate alınarak daha kısa belirlenir. (2) Adına yetki belgesi düzenlenen gümrük müşavirinin BİLGE (Bilgisayarlı Gümrük Etkinlikleri) kullanıcı kodlarına bloke konulur. Yetki sahibinin merkezi BİLGE programı üzerinde işlem yapabilmesi için profil oluşturulur. Yetki belgesi, gümrük müşavirinin kayıtlı bulunduğu Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü tarafından yetkilendirilmiş gümrük müşaviri veya noter onaylı vekâletnameyi haiz vekiline tutanak karşılığında teslim edilir. Yetkilendirilmiş gümrük müşaviri, internet üzerinden kendi erişim kodunu oluşturur. Başvuru tarihinden itibaren üç ay içerisinde ilgilisi tarafından teslim alınmaması halinde, belge düzenlenmemiş sayılır. (3) Yetkilendirilmiş gümrük müşaviri kendisine teslim edilen yetki belgesinin saklanmasından ve erişim kodunun kullanımından sorumludur. (4) Yetkilendirilmiş gümrük müşavirinin adı-soyadı, tüzel kişi ticaret unvanı, faaliyet adresi, telefon ve e-posta adresi bilgileri Bakanlık internet sayfasında yayımlanır. Yetkilendirilmiş gümrük müşaviri adı-soyadı, tüzel kişi ticaret unvanı, faaliyet adresi, telefon ve e-posta adreslerine ilişkin bilgilerinde herhangi bir değişiklik olması durumunda, 7 gün içerisinde bilgilerin program aracılığıyla güncellenmesi için Genel Müdürlüğe bildirimde bulunulur. (5) Yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği yetkisini kazanan kişinin gümrük müşavirliği statüsünün devam etmesi nedeniyle bu Tebliğde yer almayan hususlarda gümrük müşavirinin tabi olduğu mevzuat hükümleri yetkilendirilmiş gümrük müşaviri için de geçerlidir.” düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Gerek 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun yukarıda hükmüne yer verilen 10. maddesi, gerekse Gümrük Yönetmeliği’nin 574. maddesi ile idareye; yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği kurumunu oluşturma, hangi tespit işlemlerinin, idarece belirlenecek niteliklere sahip gümrük müşavirleri eliyle yürütüleceğini tespit etme, yetkilendirilmiş gümrük müşavirinin yapacağı tespit işlemlerine ilişkin usul ve esaslar ile yetkilendirilmiş gümrük müşavirlerinin çalışma usul ve esaslarını tebliğ ve genelgelerle belirleme yetkilerinin verildiği açıktır.
Bu durumda, dava konusu Tebliğin 7. maddesinde düzenlenen hususların, yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği yetki belgesine ve bu belgenin bilgisayar sistemine kaydı, teslimi, saklanmasına ilişkin, bu aşamalarda yapılacak iş ve işlemleri içerdiği, bu hususların yukarıda belirtilen Kanun ve Yönetmelik hükümleri ile verilen yetki kapsamında üst normlara aykırılık taşımadığı dikkate alındığında, tebliğ ile düzenlenmelerinin mümkün olduğu sonucuna ulaşıldığından, söz konusu düzenlemelerde hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 07/10/2016 tarih ve 29850 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gümrük Genel Tebliğinin (Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği) (Seri No: 6) 7. maddesi (birinci fıkrası hariç) yönünden DAVANIN REDDİNE,
2. Dava nihaî olarak kısmen iptal kısmen ret kararı ile sonuçlandığından yargılama giderleri yeniden hesaplanarak; ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin haklılık oranı dikkate alınarak … TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına, … TL’sinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine; toplam … TL temyiz yargılama giderinin haklılık oranı dikkate alınarak … TL’sinin davalı idare üzerinde bırakılmasına, … TL’sinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 23/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.