Danıştay Kararı 10. Daire 2020/3020 E. 2020/6835 K. 23.12.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2020/3020 E.  ,  2020/6835 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/3020
Karar No : 2020/6835

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR): 1- …
2- …
VEKİLLERİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVALILAR):1- … Bakanlığı (… Genel Komutanlığı)
VEKİLİ: Av. …
2- … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıların müşterek çocukları …’ın, silahlı terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle verilen ağır hapis cezasının infaz edildiği Bayrampaşa Kapalı Cezaevinde çıkan olayların bastırılması için 19/12/2000 tarihinde güvenlik kuvvetlerince gerçekleştirilen operasyon sırasında sağ gözünden yaralanmasında davalı idarelerin kusurunun bulunduğundan bahisle …’ın uğradığı ileri sürülen zararlarına karşılık 100.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla; Mahkemelerinin ilk kararının davanın kabulüne ilişkin kısmının bozulması üzerine bozma kararına uyulmak suretiyle verilen davanın reddine ilişkin kararın Danıştay Onuncu Dairesinin 08/10/2012 tarih ve E:2010/12779, K:2012/4639 sayılı kararı ile onanması, davacılar tarafından yapılan karar düzeltme başvurusunun da yine Danıştay Onuncu Dairesinin 21/02/2014 tarih ve E:2013/704, K:2014/1062 sayılı kararı ile reddedilerek kesinleşmesi üzerine davacılar tarafından … Mahkemesine yapılan bireysel başvuru neticesinde … Mahkemesinin … tarih ve … başvuru numaralı kararı ile Anayasa’nın 17. maddesinin birinci fıkrasında güvence altına alınan yaşama hakkının ihlal edildiğine karar verilerek yaşama hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın Mahkemelerine gönderilmesi üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda, davacıların çocuklarının, F Tipi cezaevlerinin faaliyete geçirilmesini önlemek amacıyla ölüm orucu tutarak pasif direniş gösterdiği, ceza evinde iken çıkan olaylarla ilgili olarak yapılan operasyon sırasında güvenlik güçlerine karşı gerçekleştirilen eylemlere aktif olarak katıldığı açıkça ortaya konulamadığından, gözünden yaralanarak uzuv kaybı ile neticelenen olayla ilgili kendisine karşı güvenlik güçleri tarafından kullanılan gücün orantılı olmadığı, dolayısıyla pasif direnişteki mahkum ve tutukluların can güvenliğinin sağlanması yönünde gerekli önlemler alınmaksızın cezaevinde operasyon yapılması ve bu operasyon sonucu aktif direnişe katılmayan davacılar yakınının yaralanması olayında, davalı idarelerin ağır hizmet kusuru ve tazmin sorumluluğunun bulunduğu, dava konusu olay kapsamında cezaevinde denetim yetkisine sahip olan Adalet Bakanlığı ile operasyonu gerçekleştiren İçişleri Bakanlığının müşterek kusurlu olduğu ve kusur oranlarının %50 olduğu, davacıya doğan sonuçtan müterafik kusur yüklenemeyeceği gerekçesiyle 3.442,64 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 13.442,64 TL tazminatın idareye başvuru tarihi olan 22/06/2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte kusurları nisbetinde davalı idarelerden alınarak davacılara ödenmesi, fazlaya ilişkin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından, davanın kısmen kabulü yolunda verilen ve Danıştayca bozulan ilk mahkeme kararında 42.616,92 TL maddi tazminata hükmedildiği, dava devam ederken …’ın vefat ettiği, … Mahkemesi kararı üzerine yeniden yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporunda …’ın vefat ettiği tarihe kadar hesaplama yapılarak 3.442,64 TL maddi zarar hesaplandığı, makul bir sürede yargılama yapılmış olsaydı 42.616,92 TL tazminata hükmedileceği, ilk davada belirlenen maddi zarara hükmedilmesi gerektiği, manevi tazminatın olayın durumuna göre düşük belirlendiği, asgari ücretin üç katına kadar vekalet ücretine hükmedilebilecekken davanın seyri de dikkate alındığında asgari ücret kadar vekalet ücretine hükmedildiği ileri sürülmektedir. Davalı idareler tarafından, olayda idarelerine atfedilebilecek bir kusur olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMALARI : Davacı ve İçişleri Bakanlığınca savunma verilmemiş, Adalet Bakanlığı tarafından davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdari eylemler nedeniyle kişilerin yaralanmaları üzerine iş gücü kaybı nedeniyle açılan maddi tazminat istemli tam yargı davalarında, uğranılan maddi zararlar hesaplanırken karar tarihindeki mevcut durum dikkate alınmaktadır. Bakılmakta olan davanın, 10/10/2001 tarihli dilekçe ile davacıların müşterek çocukları olan ve dava konusu olay nedeniyle yaralanan … tarafından, kendisinin uğramış olduğu iş gücü kaybına ilişkin maddi ve manevi zararın tazmini istemiyle açıldığı, dava devam ederken …’ın 17/06/2005 tarihinde başka bir olay nedeniyle vefat etmesi üzerine yasal mirasçıları sıfatıyla anne ve babasının 2577 sayılı Kanunun 26/1. maddesi uyarınca iş bu davaya dahil olarak davacı taraf sıfatını haiz oldukları görülmektedir.
Bu durumda, olayla ilgili ilk mahkeme kararı olan … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararından önce 17/06/2005 tarihinde başka bir olay nedeniyle vefat etmiş olması nedeniyle iş gücü kaybına ilişkin maddi zarar hesaplanırken …’ın tahliye tarihi ile vefat tarihi arasındaki sürenin dikkate alınmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı temyize konu kararının yukarıda belirtilen açıklamayla ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.