Danıştay Kararı 10. Daire 2020/2602 E. 2020/4303 K. 27.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2020/2602 E.  ,  2020/4303 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/2602
Karar No : 2020/4303

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Vakfı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının Danıştay Onuncu Dairesinin 17/04/2019 tarih ve E:2015/1702, K:2019/2993 sayılı kararı ile bozulması üzerine, bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bursa ili, Gemlik ilçesi, … köyünde bulunan …, …, …, …, … ve … parsel sayılı taşınmazların 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun geçici 11. maddesi uyarınca davacı vakıf adına tescil edilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıflar Meclisinin … tarih ve … sayılı kararının dava konusu taşınmazlara ilişkin kısmının iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; davacı vakıf tarafından verilen 1936 tarihli beyannamede taşınmazın miktarı, yeri ve sınırları açıkça yazılı olmadığından, tescili talep edilen taşınmazların bahsi geçen beyanname kapsamındaki taşınmazlardan olduğunun duraksamaya yer vermeyecek açıklık ve netlikte ortaya konulamadığı, bu nedenle, uyuşmazlık konusu taşınmaz yönünden 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun geçici 11. maddesi kapsamında cemaat vakfı adına idari yoldan tescil için aranılan şartların oluşmadığı, dolayısıyla taşınmazın anılan Kanun hükmü uyarınca davacı vakıf adına tescili istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan, davacı vakıf tarafından adına tescili istenilen taşınmazın hâlihazırdaki tapu kaydında Hazine adına kayıtlı olduğu hususu dikkate alındığında, adli yargıda söz konusu taşınmaza ilişkin tapu iptal ve tescil davası açılabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu taşınmazların vakfın 1936 Beyannamesinde yer aldığı, İdare Mahkemesince Kanun maddesinin hatalı bir şekilde yorumlandığı, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacı vakfın başvurusunun Kanun’un geçici 11. maddesine uygun olmadığı, temyize konu kararın hukuka uygun olduğu ve onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usûl ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince; Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin işin esasına geçildi, gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usûl ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: .. sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.