Danıştay Kararı 10. Daire 2020/2186 E. 2020/7199 K. 30.12.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2020/2186 E.  ,  2020/7199 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/2186
Karar No : 2020/7199

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, özel güvenlik görevlisi olarak çalışmakta iken, hakkında geçmiş dönemde PKK/KCK terör örgütü adına düzenlenen eylem ve etkinliklere katıldığının değerlendirildiği iddiasıyla, davalı idarece yapılan güvenlik ve arşiv araştırması neticesinde güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle, özel güvenlik belgesinin ve çalışma izninin iptaline ilişkin tesis edilen Diyarbakır Valiliği İl Özel Güvenlik Komisyonunun … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih, E:…, K:… sayılı kararıyla, özel güvenlik görevinin önem, nitelik ve amacı göz önünde bulundurulduğunda, idareye özel güvenlik mevzuatı hususunda kanunen sahip olduğu geniş takdir yetkisi verildiği, bu geniş takdir yetkisinin kamu hizmetinin verimliliği, etkinliği, kamu yararı ile kişi yararı arasında bu şekilde denge kurulduğu, güvenlik soruşturmasında elde edilen bilgi-belgeler ve davacı hakkında daha önce açılmış ceza kovuşturması ile dosya kapsamındaki iddiaların birlikte değerlendirilmesinde, idarenin takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gerekleri dışında subjektif nedenlerle diğer bir ifadeyle, keyfi kullandığına dair davacı tarafından hukuken kabul edilebilir herhangi somut bir bilgi-belge ve iddia da ileri sürülemediği dikkate alındığında, davacının tarafına özel güvenlik görevlisi kimlik kartı ve özel güvenlik çalışma izni verilmesi talebinin güvenlik soruşturmasının olumsuz olduğundan bahisle reddine dair komisyon kararında idareye tanınan takdir yetkisinin kullanımı açısından kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve Anayasa’nın ilgili maddelerinde belirtilen hükümleriyle, çocuklara ilişkin konularda, çocuğun yararının, korunmasının ve topluma kazandırılmasının “temel amaç” olarak benimsenmiş olması, gerekse bu amaç doğrultusunda yapılan yasal düzenlemelerden olmak üzere, 5352 sayılı Kanun’un 10. maddesinin 3. fıkrasıyla, çocukların işledikleri suçlara ilişkin adlî sicil ve arşiv kayıtlarının Cumhuriyet başsavcılıkları, hâkim veya mahkemeler dışındaki kişi ve kuruluşlara verilmesinin yasaklanmış olması karşısında, aynı Kanun’un 6. maddesinin “kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak mahkeme, hâkim veya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenmesi halinde verilmek üzere kaydedilir.” hükmünü içeren 1. fıkrası da dikkate alındığında, davacı hakkında on beş yaşındayken işlediği fiil nedeniyle verilen “kovuşturmanın ertelenmesine”, “altı ay yirmi gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin kararın, anılan temel amaçla bağdaşmayacak şekilde ve 5320 sayılı Kanun’un sözü edilen hükümlerine aykırı olarak kullanılması suretiyle, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz olduğu ve terör örgütleriyle ilişkili bulunduğundan bahisle, tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle, davacının istinaf isteminin kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz olması nedeniyle dava konusu işlemin tesis edildiği, takdir yetkisinin hukuka uygun olarak kullanıldığı ileri sürülerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmiştir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılması ve dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi gönderilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davalı idareye iadesine, 30/12/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.