Danıştay Kararı 10. Daire 2020/2140 E. 2020/4454 K. 03.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2020/2140 E.  ,  2020/4454 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/2140
Karar No : 2020/4454

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- …
2- …
3- …
4- …
VEKİLLERİ : Av. …

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı
VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri ….
2- … Valiliği
VEKİLİ : Av. ….
İSTEMLERİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, Beşiktaş ilçesinde bulunan … isimli gece kulübüne …. gecesi yapılan silahlı saldırıda hayatını kaybeden …’nin kızı …, annesi …, babası … ve kardeşi … tarafından, saldırıda idarenin ağır hizmet kusurunun bulunduğundan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere kızı için 500.000,00 TL maddi ve 750.000,00 TL manevi, anne babası için ayrı ayrı 325.000,00 TL manevi, kardeşi için 100.000,00 TL manevi tazminatın, yasal faiziyle birlikte (maddi tazminat yönünden olay tarihinden itibaren, manevi tazminat yönünden idareye başvuru tarihinden itibaren) ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararıyla; ….’nin ölümü neticesinde davacıların tazminat istemine konu olayın terör olayı sonucu meydana gelmesi nedeniyle genel hükümler yolu ile idarenin hizmet kusuruna gidilmeksizin 5233 sayılı Kanun hükümleri kapsamında İstanbul Valiliği Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zarar Tespit Komisyonu tarafından bildirilen 33.620,30 TL maddi tazminatın davacılara dava açma tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte ödenmesine, davacıların manevi tazminat istemlerinin sosyal risk ilkesi kapsamında olduğu gerekçesiyle yaşam süresince duyacakları derin elem ve üzüntü nedeniyle takdiren, müteveffanın kızı … için 250.000,00 TL, annesi …. ve babası …. için 50.000,00 TL, ve kardeşi … için 25.000,00 TL olmak üzere toplam 375.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 20/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine fazlaya ilişkin tazminat istemlerinin ise reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu … İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, idarenin kusurunun bulunup bulunmadığının araştırılmadığı, öncelikle kusur sorumluluğu yönünden inceleme yapılması gerektiği, hizmet kusurunun bulunduğu, hükmedilen manevi tazminat miktarlarının düşük olduğu ileri sürülmektedir. Davalı İçişleri Bakanlığı tarafından, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluklarının olmadığı, davanın reddi gerektiği ileri sürülmektedir. Davalı İstanbul Valiliği tarafından, maddi tazminat taleplerinin öncelikle komisyona iletilmesi gerektiği, mahkemece karar verilemeyeceği, hizmet kusurunun bulunmaması nedeniyle manevi tazminata hükmedilemeyeceği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI : Davalı İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Valiliği tarafından, davacıların temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmuştur. Davacılar tarafından, savunma verilmememiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacıların temyiz istemlerinin reddi, davalı idarelerin temyiz istemlerinin kısmen reddi kısmen kabulünün gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
A-) Temyize konu kararın, maddi tazminat isteminin kısmen kabulü, kısmen reddine ilişkin kısımlarının incelenmesi:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın maddi tazminat isteminin kısmen reddi, kısmen kabulüne ilişkin kısımları usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
B-) Temyize konu kararın, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü, kısmen reddine ilişkin kısımlarının incelenmesi: Manevi zarar; kişinin fizik yapısının ve iç huzurunun bozulmasını, yaşama gücünün ve sevincinin azalmasını, kişilik haklarının zedelenmesini, şeref ve haysiyetinin rencide edilmesini, ölüm veya uğranılan diğer cismani zarar nedeniyle duyulan acı ve ızdırabı, kişinin günlük yaşamını zorlaştıran belli ağırlıktaki her türlü üzüntü ve sıkıntıyı ifade etmektedir. Kendisinin veya yakınlarının uğradığı tecavüz, saldırı veya meydana gelen bir ölüm olayı sonucunda; fiziki veya manevi acılar duyan, ruhsal dengesi bozulan, yaşama sevinci azalan kişinin manevi yönden zarara uğramış olduğu kabul edilmektedir.
Manevi tazminat, kişinin mal varlığında meydana gelen eksilmeyi gidermeye yönelik bir tazmin aracı değil, manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen ve yaşama sevinci ve zevki azalan kişinin manen tatminini sağlamaya yönelik bir tazmin aracıdır. Manevi zararın başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Manevi tazminat, olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlar. Belirtilen niteliği gereği manevi tazminatın, zenginleşmeye yol açmayacak şekilde belirlenmesi ve tam yargı davalarının niteliği gereği takdir edilecek manevi tazminat miktarının, olayın ağırlığını ortaya koyacak, hukuka aykırılığı özendirmeyecek, bir başka ifade ile benzeri olayların bir daha yaşanmaması için caydırıcı ve aynı zamanda cezalandırıcı bir miktarda olması gerekmektedir.
5233 sayılı Kanunda açıkça tazminat ödenmesine engel bir hüküm olmaması nedeniyle sosyal risk ilkesine dayalı olarak manevi tazminata hükmedilmesinin önünde bir engel bulunmamaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, 01/01/2017 tarihinde meydana gelen silahlı saldırıda yaşamını yitiren …’nin, davacıların annesi, çocukları ve kardeşi olduğu, İstanbul Valiliği Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zarar Tespit Komisyonuna yaptıkları başvurunun idare tarafından zımnen reddedildiği, daha sonra davacılar tarafından davalı idarenin hizmet kusuruna dayanılarak 500.000,00 TL maddi, 1.500.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 2.000.000,00 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Bakılan uyuşmazlıkta meydana gelen terör olayından manevi olarak etkilenen davacıların bu hal itibarıyla elem ve acı duyması nedeniyle oluşan bu manevi zararın sosyal risk ilkesi gereği tazmini gerekmekle birlikte İdare Mahkemesi tarafından manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile müteveffanın kızı için 250.000,00 TL, anne ve baba için ayrı ayrı 50.000,00 TL, kardeşi için 25.000,00 TL olmak üzere toplam 375.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesinin, olayın oluş şekline göre zenginleşmeye sebep olacak miktarda fahiş olduğu görüldüğünden, manevi tazminatın amaç ve niteliği de dikkate alınarak olay karşısında duyulan acıyla da orantılı olacak şekilde yeniden manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bununla birlikte; benzer olaylar nedeniyle yaşamını yitiren şahısların yakınları tarafından açılan davalarda ilk derece mahkemeleri tarafından hükmedilen, eş için 50.000,00 TL, çocuk için 50.000,00 TL, anne ve baba için 30.000,00 TL ve kardeşler için 15.000,00 TL manevi tazminat miktarları, Dairemizin E:…, K:… ve E:…, K:…. sayılı kararları ile zenginleşmeye yol açmayacak, hakkaniyetli ve Dairemiz içtihatlarına uygun bulunduğundan onanmış olup, Bölge İdare Mahkemesince davacıların manevi tazminat istemleri hakkında Dairemizin bu kararları emsal alınarak yeniden hüküm kurulması gerekmektedir.
Bu itibarla, manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı davalı idarelerce yapılan istinaf başvurularının reddine ilişkin temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin kararında bu yönüyle hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz istemlerinin reddine, davalı idarelerin temyiz istemlerinin kısmen kabulüne, kısmen reddine,
2. Davanın maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen reddi, kısmen kabulüne ilişkin … İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurularının reddine dair İstanbul Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, maddi tazminat isteminin kısmen reddi, kısmen kabulüne ve manevi tazminat isteminin kısmen reddine ilişkin kısmının ONANMASINA, manevi tazminatın kısmen kabulüne ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın …. Bölge Mahkemesi …. İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 03/11/2020 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.