Danıştay Kararı 10. Daire 2020/2041 E. 2020/6271 K. 15.12.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2020/2041 E.  ,  2020/6271 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/2041
Karar No : 2020/6271

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF(DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 10/10/2015 tarihinde Ankara Tren Garı önünde meydana gelen patlamada eşi …’nın vefat etmesi nedeniyle davacı tarafından maddi, manevi tazminat talebiyle Ankara Valiliği’ne yapılan başvurunun reddine ilişkin Ankara Valiliği Zarar Tespit Komisyon Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı işleminin iptaline ve 50.000,00 TL manevi ve 1.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; 5233 sayılı Kanun’un 8. maddesinde yer verilen zararların, zarar görenin beyanı, adlî, idarî ve askerî mercilerdeki bilgi ve belgeler göz önünde tutularak olayın oluş şekli ve zarar görenin aldığı tedbirlere göre, zarar görenin varsa kusur veya ihmalinin de göz önünde bulundurulması suretiyle, hakkaniyete ve günün ekonomik koşullarına uygun biçimde komisyon tarafından doğrudan doğruya veya bilirkişi aracılığı ile belirleneceğine ilişkin yasal düzenleme karşısında; komisyonca, terör eylemi sonucunda vefat eden eşinden dolayı davacının bir zararı olup olmadığının tespitinde dikkate alınabilecek her türlü bilgi ve belge adli, idari ve askeri mercilerden istenilmek suretiyle başvurunun karara bağlanması gerekirken, belirtilen şekilde herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadan ve eksik olduğu tespit edilen bilgi ve belgeler davacıdan talep dahi edilmeden salt eksik bilgi ve belgeyle başvurulduğundan bahisle başvurunun reddedilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı, davalı idarece, her ne kadar, eksik olduğu tespit edilen bilgi ve belgelerin davacıdan iki farklı yazı ile talep edildiği dava konusu işleme şerh edilmiş ve dava dilekçesinde de ileri sürülmüş ise de; bu talebi içerir nitelikteki yazıların davacıya ulaştığını gösterir nitelikteki tebliğ mazbatalarına savunma ekindeki belgelerde yer verilmediğinden, eksikliğin tamamlanması talebini içeren yazıların davacıya ulaştırılmadığının kabulünün gerektiği, karar sonrasında davalı idarece, eksik bilgi ve belgeler gerek davacıdan gerekse resmi mercilerden temin edildikten sonra davacının başvurusuna konu talep ettiği tazminatla ilgili yeniden bir karar verileceğinden dolayı davacının davaya konu maddi ve manevi tazminat istemleriyle ilgili olarak bu aşamada bir karar verilmesinin gerekmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; Nakdi Tazminat Komisyonunca gerekli inceleme yapılarak belli bir tazminatın ödenmesine karar verilmesi halinde davacının bu miktarı kabul ederek sulhname imzalaması durumunda maddi tazminat talebinde bulunamayacağı, ancak manevi tazminat istemiyle dava açabileceği, sulhname imzalamaması halinde ise maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği belirtilerek Mahkeme kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, İdari Yargılama Usulü Kanunu 13. maddesine dayalı olarak yapılan başvurunun reddedilmesine ilişkin işlemin idari başvuruya konu olabilecek bir işlem olmadığı, bir kısım dosyalarda mahkemelerin incelenmeksizin ret kararı verdiği, olayın terör olayı olduğu, idarenin ihmal ya da kusurunun bulunmadığı, idarelerinin harçtan muaf olduğu belirtilerek temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, davacı ve murisin anne, baba ve kardeşleri tarafından aynı olaya ilişkin destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talepli dava açıldığı, … İdare Mahkemesince … tarih ve E:…, K:… sayılı dosya ile tazminat istemlerinin kabulüne ilişkin kararın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinde E:… sayılı dosya ile istinaf kanun yolu aşamasında bulunduğu görülmüştür. Zarar Tespit Komisyonu tarafından yapılacak yeni işlemde mükerrer bir ödeme yapılmaması için bu dosyanın dikkate alınması gerektiği açıktır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. İstinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen açıklama ile ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın, … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 15/12/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.