Danıştay Kararı 10. Daire 2020/1775 E. 2023/1604 K. 29.03.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2020/1775 E.  ,  2023/1604 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/1775
Karar No : 2023/1604

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI): … Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN_KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

DAVANIN_KONUSU: Davacı tarafından, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesinde spastik parapleji hastası olmasına rağmen fıtıktan kaynaklı yürüme güçlüğü çektiği yönünde konulan yanlış tanı üzerine 16/08/2010 tarihinde yapılan fıtık ameliyatı nedeniyle engelli hale geldiği iddiasıyla, davalı idarenin hizmet kusurundan kaynaklandığını ileri sürdüğü zararlarına karşılık 90.000,00 TL maddi ve 3.000.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI: Davacı tarafından, 08/03/2014 tarihli engelli sağlık kurulu raporunda davalı idare bünyesindeki hastanede yapılan ameliyat neticesinde engelli hale geldiğine yönelik bir açıklama olmadığı ve sadece asıl hastalığının ne olduğunun belirtildiği, bu nedenle hatalı tıbbi uygulama neticesinde engelli hale geldiğinin bu rapor tarihi itibarıyla öğrenilmediği, 28/12/2018 tarihinde verilen vekaletname üzerine yapılan araştırmalar neticesinde engelli hale gelmesinin asıl hastalığından kaynaklanmadığını, hatalı tıbbi uygulamadan kaynaklandığını öğrendiği, Mahkemece engelli sağlık kurulu raporu tarihi uyarınca değil de öğrenme tarihi araştırılarak süre yönünden bir karar verilmesi gerektiği, ayrıca devam eden ve git gide ilerleyen bir zararının söz konusu olabileceği, bu durumda sürenin işlemeyeceği, Mahkemece bu hususa yönelik bir araştırma da yapılmadığı, hukuka aykırı olan temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin REDDİNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. Temyiz yargılama giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, artan posta ücretinin iadesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 29/03/2023 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.