Danıştay Kararı 10. Daire 2020/1720 E. 2020/4165 K. 26.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2020/1720 E.  ,  2020/4165 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/1720
Karar No : 2020/4165

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) :
1- … Bakanlığı
VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. V. …
2- … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) :
1- …
2- …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, … ili, … ilçesi, … Mevkiinde … tarihinde bölücü terör örgütü mensupları tarafından bomba patlatılması sonucu çocukları … hayatını kaybetmesi nedeniyle anne için 150.000,00 TL, baba için 150.000,00 TL olmak üzere toplam 300.000,00 TL manevi zararın yasal faizi ile birlikte davalı idarelerce ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olay öncesi idareye herhangi bir ihbar veya istihbari bilginin gelmediği, bu durumda; hizmet kusuru saptanamadığından, olayın oluş şekli ve zararın niteliği karşısında davacıların uğradığı manevi zararların sosyal risk ilkesine göre tazmin edilerek toplumca paylaşılması gerektiği, sosyal risk ilkesine dayalı olarak, olay sebebiyle duyulan üzüntü, acı ve ızdırabı kısmen de olsa karşılayabilmek amacıyla davacılar açısından sebepsiz zenginleşmeye yol açmayacak biçimde davacı anne … için 150.000,00 TL’lik manevi tazminat talebinin 35.000,00 TL’lik kısmının kabulüne, geri kalan 115.000,00 TL’lik kısmının reddine, davacı … için ise 150.000,00 TL’lik manevi tazminat talebinin 35.000,00 TL’lik kısmının kabulüne, geri kalan 115.000,00 TL’lik kısmının reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; davacıların, çocuğu olan … toplumun bütününe yönelik gerçekleştirilen terör eyleminde vefat etmesi sonucu yaşadıkları elem ve ızdırap nedeniyle maruz kaldıkları özel ve olağanüstü nitelikteki manevi zararlarının sosyal risk ilkesi gereğince karşılanması gerektiği, bu yönüyle istinafa konu idare mahkemesi kararının gerekçesi yerinde görülmüş ise de, zararın niteliği ve boyutu, zarara yol açan olayın oluş şekli, davacıların iktisadi ve toplumsal durumu ile müteveffaya olan yakınlıkları birlikte değerlendirildiğinde, idare mahkemesince hükmedilen manevi tazminat miktarının, duyulan üzüntü ve sıkıntıyı kısmen de olsa giderecek düzeyde olmadığı; buna göre, manevi tazminatın amaç ve niteliği ile belirtilen ölçütler dikkate alındığında, … vefatı nedeniyle duyulan acı, üzüntü ve manevi sarsıntının kısmen de olsa giderilmesi amacıyla davacı anne için 50.000,00 TL ve baba için 50.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminata Dairelerince takdir edilerek, belirlenen bu tutarın idareye başvuru tarihi olan 21/10/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarelerce davacılara ödenmesi gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle; davalı idarelerin istinaf başvurularının reddine, davacıların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın manevi tazminatın redde ilişkin kısmının kaldırılmasına, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 21/10/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarelerce davacılara ödenmesine, davacıların fazlaya ilişkin istinaf başvuruları ile tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davalı idareler tarafından, davacıların maddi zararlarının 5233 sayılı Kanun uyarınca karşılandığı, manevi zarar talep edilemeyeceği, manevi tazminata faiz yürütülemeyeceği ileri sürülmektedir.
Davacılar tarafından; olayda idarelerin hizmet kusuru olduğu, öncelikle kusur araştırması yapılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN_SAVUNMASI : Davacılar ve davalı idareler tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY_TETKİK_HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve hukuka uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan davalı idarelerin istinaf başvurusunun reddi ile davacıların istinaf başvurularının kısmen kabulü ile kısmen reddi, davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, artan posta ücretlerinin istemleri halinde taraflara iadesine, 26/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.