Danıştay Kararı 10. Daire 2020/1226 E. 2020/4995 K. 17.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2020/1226 E.  ,  2020/4995 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/1226
Karar No : 2020/4995

TEMYİZ EDENLER (DAVACILAR) :
1- …
2- …
VEKİLLERİ : Av. …

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

DİĞER (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : I. Huk. Müş. Yrd. V. …

İSTEMLERİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:2019/1334 sayılı kararının, davacılar tarafından esastan, davalı idare tarafından vekalet ücreti yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, … ilçesi, … Mahallesi, … Caddesi adresinde bulunan … adlı eğlence mekanında 31/12/2016 gecesi meydana gelen terör saldırısında yaralanan davacılar tarafından, olayda idarenin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve uğramış oldukları zararın sosyal risk ilkesi kapsamında karşılanması gerektiğinden bahisle toplam 1.523.098,00 TL maddi tazminatın; davacıların olayda ağır biçimde yaralandığı, önce Türkiye’de ardından Ürdün’de sıkıntılı ve yorucu bir tedavi süreci geçirdikleri, terör olayının önlenememesinden Devletin sorumlu olduğu iddia edilerek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacıların olay nedeniyle uğramış oldukları zararların 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanması talebiyle 27/12/2017 tarihinde İstanbul Valiliğine yapmış oldukları başvurunun; olayın öğrenilmesinden itibaren 60 günlük kanuni süre geçirildikten sonra yapıldığı ve davacıların vatandaşı olduğu Ürdün ülkesi ile karşılıklılık ilkesi kapsamında bir anlaşma olmadığı gerekçeleriyle … tarih ve … sayılı karar ile reddi üzerine söz konusu işlemin iptali istemiyle Mahkemelerinin E…. sayılı esasına kayıtlı davanın açıldığı, bakılan davada verilen … tarih ve E…., K…. sayılı karar ile davacıların başvurusunun reddine ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğu ve işin esasının incelenmesi gerektiği gerekçesiyle iptaline karar verildiği, 31/12/2016 gecesi meydana gelen silahlı terör eylemi nedeniyle davacıların yaralanması sonucu meydana gelen zararlarının karşılanması talebiyle İstanbul Valiliği Zarar Tespit Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair işlemin Mahkemenin yukarıda yer verilen kararı ile iptal edildiği ve davacıların maddi tazminatlarının 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanmasına yönelik sürecin anılan karar nedeniyle bu aşamada devam ettiği, zararın, idari hizmetin işleyişine ilişkin bir kusurdan değil de, terör eyleminden kaynaklanması karşısında, uyuşmazlığın 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkındaki Kanun kapsamında bulunduğu, dolayısıyla uyuşmazlığın çözümünde maddi tazminat istemlerinin özel bir kanun olan 5233 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, 5233 sayılı Kanun kapsamında yapılan başvuru sürecinin ise halen devam ettiği, bu nedenle davacılar tarafından genel hükümlere dayandırılan maddi tazminat istemlerinin reddi gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare mahkemesi … İdare Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu …. İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından, terör olayının önlenememesinde Devletin sorumlu olduğu, aynı maddi tazminat talebine ilişkin olarak oluşabilecek mükerrerliğin, gerekli yasal yolların yürütülmesi ile gündeme geldiği, herhangi bir hak kaybına neden olunmaması adına yasal sürecin devam ettirilmesi zaruretinden ibaret olduğu, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.
Davalı idare İstanbul Valiliği tarafından, davanın reddedilmesi nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği ileri sürülmüştür.

TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Davacılar tarafından, davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur. Davalı idarelerden İstanbul Valiliği tarafından, Bölge İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu, karşı tarafın temyiz isteminin reddi gerektiği, diğer davalı İçişleri Bakanlığı tarafından, Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacılar ve davalı İstanbul Valiliğinin temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın reddine ilişkin …. İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurularının reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesi gönderilmesini teminen dosyanın …. İdare Mahkemesine gönderilmesine, 17/11/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.