Danıştay Kararı 10. Daire 2020/1220 E. 2020/4461 K. 03.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2020/1220 E.  ,  2020/4461 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/1220
Karar No : 2020/4461

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- … 2- … 3- … 4- …
VEKİLLERİ : Av. …

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
Hukuk Müş. Yrd. V. …

İSTEMLERİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul İli, Beşiktaş İlçesinde bulunan “…” isimli gece kulubüne 01/01/2017 tarihinde yapılan silahlı saldırı sonucunda vefat eden …’in anne, baba ve kardeşleri tarafından, olayda idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik anne … için 15.000,00 TL maddi, 400.000,00 TL manevi, baba … için 15.000,00 TL maddi, 400.000,00 TL manevi, kardeş … için 100.000,00 TL manevi, kardeş … için 100.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı anne ve baba için terör saldırısında vefat eden çocukları çocukları için 5233 sayılı Kanun ve Terör ve Terörle Mücadeleden doğan Zararların Karşılanması Hakkında Yönetmeliğin 21. maddesi uyarınca terör olayları neticesinde ölüm halinde; 7000 gösterge rakamının idareye başvurunun yapıldığı 2017 yılına ait memur aylık katsayısının (0,096058) 50 katı ile çarpılması sonucu (7000×0.096058×50) bulunan 33.620,00 TL olmak üzere toplam 67.240,00 TL’nin ödenmesinin gerektiği, ancak davacıların dava dilekçesinde anne için 15.000,00 TL, baba için 15.000,00 TL tazminat talep ettiği anlaşılmakla, talebe bağlı olarak toplam 30.000,00 TL maddi tazminatın ödenmesine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın maddi tazminat yönünden kabulüne ve baba … için 15.000,00 TL, anne … için 15.000,00 TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL maddi tazminatın davalı idareden alınarak davacılara ödenmesine, manevi tazminat istemlerinin ise sosyal risk ilkesi dikkate alınarak kısmen kabulü ile baba ve anne için 15.000 ‘er TL, kardeş … ve … için 10.000,00 ‘er TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı idareden alınarak davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin ise ( 950.000,00 TL) reddine, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarına idareye başvuru tarihi olan 22/02/2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu … İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. Maddesinin 3. Fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından, davalarının belirsiz alacak davası olduğu, toplam 67.240,00 TL bedelin kendilerine bildirilmediği için talep arttırımı yapılamadığı, bu sebeple maddi tazminat olarak 67.240,00 TL’nin kabulüne karar verilmesi gerektiği, hükmedilen manevi tazminat miktarlarının yetersiz olduğu ileri sürülmektedir. Davalı idare tarafından, terör eylemleri veya terörle mücadele sırasında meydana gelen zararlarda idarenin 5233 sayılı Kanunda belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde sorumlu olduğu, sosyal risk ilkesine göre manevi tazminata hükmedilemeyeceği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN_SAVUNMASI : Davalı İçişleri Bakanlığı tarafından, davacıların temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmuştur. Davacılar tarafından, savunma verilmemeiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Kararın, bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun’un 7. maddesinde; hayvanlara, ağaçlara, ürünlere ve diğer taşınır ve taşınmazlara verilen her türlü zararlar, yaralanma, engelli hale gelme ve ölüm hallerinde uğranılan zararlar ile tedavi ve cenaze giderleri; terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle kişilerin mal varlıklarına ulaşamamalarından kaynaklanan maddi zararların, bu Kanun hükümlerine göre sulh yoluyla idarece ödeneceği kurala bağlanmıştır.
Aynı Kanun’un 9. maddesinde, ölüm halinde (7000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktarın ölenlerin mirasçılarına elli katı tutarında nakdi ödeme yapılacağı hükmüne yer verilmiştir. Anılan maddede, nakdi ödemenin mirasçılara intikalinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun mirasa ilişkin hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
A-) Temyize konu kararın, maddi tazminata ilişkin kısmının incelenmesi;
Dosyanın incelenmesinde, davacı anne ve babanın çocuklarının terör olayında vefat etmesi nedeniyle ayrı ayrı 15.000,00 TL toplamda 30.000,00 TL maddi tazminat talep ettikleri, İstanbul 13. İdare Mahkemesi tarafından, 5233 sayılı Kanun uyarınca her iki davacıya ayrı ayrı 33.620,00 TL toplamda 67.240,00 TL ödenmesinin gerektiği tespitinden sonra taleple bağlı kalınarak her iki davacıya 15.000’er TL toplamda 30.000,00 TL maddi tazminatın ödenmesine karar verildiği ve temyiz başvurularının Bölge İdare Mahkemesi tarafından reddedildiği anlaşılmıştır.
Bakılan uyuşmazlıkta; ölüm halinde idare tarafından ödenecek maddi tazminat miktarının nasıl hesaplanacağı ve ödemenin kimlere yapılacağı 5233 sayılı Kanun’un 9. maddesinde belirlenmiştir. Terör olayları sonucunda meydana gelen ölüm halinde (7000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktarın ölenlerin mirasçılarına elli katı tutarında nakdi ödeme yapılacağı, belirlenen nakdi ödemenin mirasçılara intikalinde 4721 sayılı sayılı Türk Medeni Kanunu’nun mirasa ilişkin hükümlerinin uygulanacağı düzenlemesi dikkate alındığında, İdare Mahkemesi’nin 5233 sayılı Kanun’a göre hesapladığı 33.620,00 TL maddi tazminatın, anne ve babaya ayrı ayrı toplamda 67.240,00 TL olarak ödenmesi gerektiği yolundaki tespiti Kanun’un 9. maddesinde belirlenen hesaplama ve ödeme hükümlerine uygun olmayıp, 33.620,00 TL tazminatın yasal mirasçılara miras oranlarına göre ödenmesi gerekmektedir.
Olayda, terör olayından kaynaklanan maddi zararların, 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanması gerektiği, davacıların genel hükümlere göre tam yargı davası açmalarının, 5233 sayılı Kanun kapsamındaki haklarından vazgeçmeleri anlamına gelmediği, İdare Mahkemesi tarafından davacılara, maddi tazminat istemlerini 33.620,00 TL’ye arttırabilecekleri hususunun bildirilmesinden sonra maddi tazminat konusunda bir hüküm kurulması gerekmektedir.
Bu itibarla, davacılara miktar arttırım hakkı verilmeden, maddi tazminat istemleri bakımından davanın taleple bağlı kalınarak kabulüne ilişkin İdare Mahkemesi kararında ve bu karara karşı yapılan istinaf başvurularını reddeden temyize konu … İdari Dava Dairesinin kararında bu yönüyle hukuki isabet yoktur.

B-) Temyize konu kararın, manevi tazminata ilişkin kısmının incelenmesi;
Manevi zarar; kişinin fizik yapısının ve iç huzurunun bozulmasını, yaşama gücünün ve sevincinin azalmasını, kişilik haklarının zedelenmesini, şeref ve haysiyetinin rencide edilmesini, ölüm veya uğranılan diğer cismani zarar nedeniyle duyulan acı ve ızdırabı, kişinin günlük yaşamını zorlaştıran belli ağırlıktaki her türlü üzüntü ve sıkıntıyı ifade etmektedir. Kendisinin veya yakınlarının uğradığı tecavüz, saldırı veya meydana gelen bir ölüm olayı sonucunda; fiziki veya manevi acılar duyan, ruhsal dengesi bozulan, yaşama sevinci azalan kişinin manevi yönden zarara uğramış olduğu kabul edilmektedir.
Manevi tazminat, kişinin mal varlığında meydana gelen eksilmeyi gidermeye yönelik bir tazmin aracı değil, manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen ve yaşama sevinci ve zevki azalan kişinin manen tatminini sağlamaya yönelik bir tazmin aracıdır. Manevi zararın başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Manevi tazminat, olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlar. Belirtilen niteliği gereği manevi tazminatın, zenginleşmeye yol açmayacak şekilde belirlenmesi ve tam yargı davalarının niteliği gereği takdir edilecek manevi tazminat miktarının, olayın ağırlığını ortaya koyacak, hukuka aykırılığı özendirmeyecek, bir başka ifade ile benzeri olayların bir daha yaşanmaması için caydırıcı ve aynı zamanda cezalandırıcı bir miktarda olması gerekmektedir.
Bakılan uyuşmazlıkta meydana gelen terör olayından manevi olarak etkilenen davacıların bu hal itibarıyla elem ve acı duyması nedeniyle oluşan bu manevi zararının sosyal risk ilkesi gereği tazmini gerekmekle birlikte, İdare Mahkemesi tarafından manevi tazminat istemlerinin kısmen kabul edilerek anne ve baba için 15.000,00 TL, kardeşler için 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin hakkaniyet gereği aynı nitelikteki olaylar sebebiyle takdir edilen miktarlar dikkate alındığında yetersiz olduğu sonucuna varılmıştır.
Bununla birlikte; benzer olaylar nedeniyle yaşamını yitiren şahısların yakınları tarafından açılan davalarda ilk derece mahkemeleri tarafından hükmedilen, eş için 50.000,00 TL, çocuk için 50.000,00 TL, anne ve baba için 30.000,00 TL ve kardeşler için 15.000,00 TL manevi tazminat miktarları, Dairemizin E:2019/4967, K:2020/970 ve E:2019/8249, K:2020/3966 sayılı kararları ile zenginleşmeye yol açmayacak, hakkaniyetli ve Dairemiz içtihatlarına uygun bulunduğundan onanmış olup, Bölge İdare Mahkemesince davacıların manevi tazminat istemleri hakkında Dairemizin bu kararları emsal alınarak yeniden hüküm kurulması gerekmektedir.
Bu itibarla, manevi tazminat istemlerinin, anne, baba ve kardeşler yönünden kısmen kabulü kısmen reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararının redde ilişkin kısmına davacılar tarafından yapılan istinaf başvurularının reddine ilişkin temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin kararında bu yönüyle hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz istemlerinin kabulüne, davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Davanın, maddi tazminat istemleri yönünden kabulüne, manevi tazminat istemleri yönünden kısmen kabulüne kısmen reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak taraflarca yapılan istinaf başvurularının reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 03/11/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.