Danıştay Kararı 10. Daire 2019/990 E. 2023/659 K. 20.02.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/990 E.  ,  2023/659 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/990
Karar No : 2023/659

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av….
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : 1 . Huk. Müş Yrd. V….

İSTEMLERİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi .. İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 11/06/2013 tarihinde … ili, … Meydanında bulunduğu esnada kamuoyunda Gezi Parkı olayları olarak bilinen eylemler sırasında, güvenlik güçlerince atılan plastik merminin sol gözüne isabet etmesi sonucu yaralandığından bahisle olayda davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu ileri sürülerek uğradığı iddia edilen zararlarına karşılık 100.000,00 TL (miktar artırımı ile 603.942,00 TL) maddi, 500.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti…. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararıyla; dava konusu olayın meydana gelmesinde personel seçimi ve yetiştirilmesi konusunda gerekli yükümlülükleri yerine getirmeyen davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu, Adli Tıp Kurumunca belirlenen maluliyet oranı dikkate alınarak davacının maluliyet zararının tespiti amacıyla yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan ve hükme esas alınabilecek nitelikte bulunan bilirkişi raporunda, %33 maluliyet oranına göre davacının zararının 603.942,00 TL olduğunun belirtildiği ve davacının olay nedeniyle duyduğu elem ve acı sebebiyle manevi zararının oluştuğu gerekçesiyle maddi tazminat isteminin kabulüne, 603.942,00 TL maddi tazminatın 100.000,00 TL’sinin davalı idareye başvuru tarihi olan 10/06/2014 tarihinden itibaren, 503.942,00 TL’sinin ise miktar artırım dilekçesinin tebliğ edildiği 12/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne, kısmen reddine, 50.000,00 TL manevi tazminatın davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesince; tarafların istinaf başvurularının istinafa konu karar reddedilen manevi tazminat üzerinden davalı idare lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden düzeltilerek reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacı tarafından; Bölge İdare Mahkemesince gerekçeli değerlendirme yapılmadığı, hükmedilen manevi tazminat miktarının manevi tatmin sağlayacak düzeyde olmadığı, vekalet ücretinin hatalı belirlendiği ileri sürülmektedir. Davalı idare tarafından; Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN_SAVUNMASI : Davacı savunma verilmemiştir. Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

ANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından; 11/06/2013 tarihinde … ili, … Meydanında bulunduğu esnada kamuoyunda Gezi Parkı olayları olarak bilinen eylemler sırasında, güvenlik güçlerince atılan plastik merminin gözüne isabet etmesi nedeniyle yaralandığının, Prof. Dr.. … Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldığının, gözünden ameliyat edildiğinin, sol gözünü kaybettiğinin ileri sürüldüğü, Prof. Dr… Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi hasta epikrizi ve genel adli muayene formunda; davacının 11/06/2013 tarihinde yatışının yapıldığının, kanama, ağrı şikayeti ile geldiğinin, “öykü” kısmında “sol gözüne plastik mermi gelmiş” ibaresi bulunduğunun, gözünden ameliyat edilerek 17/06/2013 tarihinde taburcu edildiğinin belirtildiği, Adli Tıp Kurumu İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 03/06/2014 tarihli raporunda, kişide kırıklara neden olan yaralanmanın, hayatını tehlikeye sokan bir durum olmadığının, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığının, sol göz işlevinin sürekli yitirilmesi niteliğinde olduğunun bildirildiği; davacı tarafından, olayın meydana gelmesinde idarenin kusuru bulunduğundan bahisle zararlarının karşılanması istemiyle yapılan başvurunun İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü’nün …tarih ve … sayılı yazısı ile polis uygulamalarından kaynaklı hukuka aykırılık tespit edilemediğinden reddine karar verilmesi üzerine maddi ve manevi tazminat istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdare, kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
İdarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır.
Öte yandan; idarenin hukuki sorumluluğundan söz edebilmek için, ortada bir zararın bulunmasının yanında, bunun idareye yüklenebilen bir işlem veya eylemden doğması, başka bir anlatımla, zararla idari faaliyet arasında nedensellik bağının kurulabilmesi gerekmektedir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare Mahkemesince; davacının emniyet güçlerince yapılan müdahale esnasında atılan plastik mermi nedeniyle yaralandığı, olayda idarenin hizmet kusuru bulunduğu belirtilerek tazminata hükmedilmiş ise de; dosyada, İdare Mahkemesinin 31/03/2016 tarihli ara kararı ile kolluk kuvvetleri hakkında başlatılan soruşturma dosyalarında şüpheliler hakkında bir karar verilip verilmediğinin, dava açılıp açılmadığının sorulması üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca verilen 08/04/2016 tarihli cevabi yazıda, davacının müştekisi olduğu … sayılı evrakın soruşturmasının devam ettiğinin belirtildiği, ancak dosya kapsamında, savcılık dosyasına, olay yerine ait kamera veya MOBESE kaydının bulunup bulunmadığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı göz önüne alındığında olayın aydınlatılması için Mahkemece yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu olaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/33856 sayılı soruşturma dosyasının, dava açılmış ise ceza dosyasının getirtilip, varsa mobese ve/veya kamera görüntüleri ve tanık ifadeleri irdelenerek gerekli araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle davacının uğradığı zararı doğuran eylemin idareden kaynaklandığının, davacının beyanı dışında her türlü şüpheden uzak, açık, net ve somut bir şekilde açıklığa kavuşturulması, bir başka anlatımla, iddia olunan zararın idarenin eyleminden kaynaklandığına ilişkin illiyet bağının ortaya konulması gerekirken, idarenin hizmet kusurunun bulunduğunun kabulü ile davacının tazminat istemlerinin kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf istemlerinin düzeltilerek reddine karar veren Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin REDDİNE, davalı idarenin temyiz isteminin KABULÜNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 20/02/2023 tarihinde oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)-KARŞI OY :

Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı, hukuka uygun olup bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından kararın bozulması yönündeki Daire kararına katılmıyorum.