Danıştay Kararı 10. Daire 2019/9582 E. 2020/5075 K. 18.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/9582 E.  ,  2020/5075 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/9582
Karar No : 2020/5075

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Sağlık Merkezi Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı dava konusu işlemin (bozulan kısım yönünden) kısmen iptali, davanın kısmen reddi yolundaki kararının davalı idare tarafından iptale ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 140. maddesi uyarınca 52.760,25 TL idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin SSK … Sigorta İl Müdürlüğünün (Devredilen) … tarih ve … sayılı ve aynı tarihli 43947 sayılı işlemlerine yapılan itirazın reddine dair … tarih ve … karar numaralı işlemin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı dava konusu işlemin iptali yolundaki kararının Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 18/02/2016 tarih ve E:2011/2044, K:2016/993 sayılı kararı ile kısmen onanması kısmen bozulması üzerine, bozma kararına uyularak verilen dava konusu işlemin bozulan kısım yönünden iptali yolundaki … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 27/12/2018 tarih ve E:2018/1426, K:2018/8525 sayılı kararı ile bozulması sonucu, bozma kararına uyularak verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 2006/07, 08, 09 ve 10. aylara ait ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süre içerisinde kuruma verilmediği gerekçesiyle 6.372,00 TL idari para cezası uygulanmasında, işlem tarihinde yürürlükte olan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 140. maddesi uyarınca asgari ücretin üç katı üzerinden hesaplama yapıldığı, ancak işlem tarihinden sonra yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 102. maddesinde fiile asgari ücretin iki katı üzerinden ceza verilmesi gerektiği anlaşıldığından lehe düzenleme yapılması yoluyla ortaya çıkan yeni hukuki durum dikkate alınarak idari para cezalarında lehe olan 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşıldığından, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 3. ve 5. maddesi uyarınca bir çeşit hukuk güvenliği sağlayan ve günümüz temel ceza hukuku ilkelerinden biri olan lehe kanun uygulamasından davacının mahrum edilmesinin düşünülemeyeceği dikkate alındığında, davacının fiilinin karşılığı olarak uygulanacak idari para cezası miktarında lehe değişiklik yapıldığı anlaşıldığından, dava konusu işlemin 6.372,00 TL idari para cezası verilmesine ilişkin kısmında bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmadığı, Sevilay Tüfekçi’ye ait 14/07/2006 tarihli işe giriş bildirgesinin verilmemesi nedeniyle uygulanan 531,00 TL idari para cezasına ilişkin kısmında işlem tarihinde yürürlükte olan 506 sayılı Kanunda işe giriş bildirgesinin Kuruma süresi içinde verilmemesi fiiline bir kat ceza uygulanması gerektiği, sonradan yürürlüğe giren Kanunun lehe hüküm içermediği anlaşılmakla ve davacı tarafından 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu uyarınca düzenlenen kimlik bildirme belgelerine dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemin bu kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin bozulan kısım yönünden kısmen iptaline, davanın kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davanın reddine karar verilmesi gerekçesiyle kararın bozulduğu, bu haliyle lehine bozulan taraf açısından usuli kazanılmış hak oluştuğu, davanın tümüyle reddine karar verilmesi gerekirken kısmen iptaline karar verilmesinin ve kurum aleyhine harç yükletilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu, idare mahkemesi kararının iptale ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve kanuna uygun olan İdare Mahkemesi kararının iptale ilişkin kısmının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın iptale ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin kısmen iptali, davanın kısmen reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyize konu iptale ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.