Danıştay Kararı 10. Daire 2019/9556 E. 2022/6457 K. 26.12.2022 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/9556 E.  ,  2022/6457 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/9556
Karar No : 2022/6457

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- …
2- … (Kendi adlarına asaleten … ve …’e velayeten)
3- …
4- …
5- …
6- …
VEKİLİ : Av. …

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri …

İSTEMLERİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

DAVANIN_KONUSU : Davacılar tarafından, yakınları …’ün Diyarbakır ili, Kulp ilçesi, … Mahallesi Kur’an Kursunda 01/12/2015 tarihinde meydana gelen yangın neticesinde yaşamını yitirmesinde, davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğundan bahisle uğradıklarını ileri sürdükleri zarara karşılık baba … için 41.130,29 TL (miktar artırımıyla) ve anne … için 53.800,66 TL (miktar artırımıyla) olmak üzere toplam 94.930,95 TL maddi; anne ve babanın her biri için 100.000,00 TL, kardeşlerin her biri için 50.000,00 TL olmak üzere toplam 500.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.

YARGILAMA SÜRECİ :
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; meydana gelen olayda davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğundan bahisle davacıların maddi tazminat istemlerinin kabulü ile baba … için 41.130,29 TL maddi tazminatın 1.000,00 TL’lik kısmının idareye başvuru, kalan 40.130,29 TL’nin miktar artırım dilekçesinin tebliğ edildiği 06/12/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine; anne … için 53.800,66 TL maddi tazminatın 1.000,00 TL’lik kısmının idareye başvuru, kalan 52.800,66 TL’nin miktar artırım dilekçesinin tebliğ edildiği 06/12/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine; davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile baba … için 60.000,00 TL, anne … için 60.000,00 TL, kardeşlerin her biri için ayrı ayrı 25.000,00 TL olmak üzere toplam 270.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 28/11/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; tarafların istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, hükmedilen manevi tazminat miktarının yetersiz olduğu, maddi ve manevi tazminata olay tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, idarelerinin sorumluluğunun bulunmadığı, hükmedilen tazminat miktarının fazla olduğu ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Davalı idare tarafından davacıların temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş olup davacılar tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, hükmedilen maddi tazminat miktarına işletilecek yasal faizin başlangıç tarihi dışındaki kısımlar yönünden usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu yönlerden bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda Danıştay’ın, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanun’un 13. maddesinde, idari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gerektiği kuralı yer almakta olup, anılan maddede, idari eylemler nedeniyle uğranılan zararın tazmini için idareye başvuruda bulunulmasının, dava ön şartı olarak öngörülmesi ve zararın idare tarafından en erken bu tarihte sulhen ödenebilecek olması nedeniyle yargı yerince hükmedilecek tazminat miktarına, ön karar için idareye yapılan başvuru tarihi, görevli olmayan adli yargıda dava açılması halinde adli yargıda dava açıldığı tarih itibarıyla yasal faiz uygulanması, Danıştay’ın içtihatlarıyla kabul edilmiştir.
Kanun’un 16. maddesinin 4. fıkrasına 30/04/2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanun’un 4. maddesi ile, “Ancak, tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktar, süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin nihai karar verilinceye kadar, harcı ödenmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere artırılabilir ve miktarın artırılmasına ilişkin dilekçe otuz gün içinde cevap verilmek üzere karşı tarafa tebliğ edilir.” cümlesi; aynı Kanun’un 5. maddesi ile de 2577 sayılı Kanun’a Geçici 7. madde olarak, “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, bu Kanunun 16. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen hüküm, kanun yolu aşaması dahil, yürürlük tarihinde derdest olan davalarda da uygulanır.” cümlesi eklenmiştir.
Aktarılan düzenlemeyle, nihai karar verilinceye kadar harcı ödenmek ve bir defaya mahsus olmak üzere, “süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin” dava dilekçesinde gösterilen tazminat miktarının artırılmasına imkan verilmektedir. Böylelikle, artırılan miktar açısından da dava dilekçesinin verildiği tarihteki hukuksal koşullar geçerli bulunmaktadır.
Yapılan bu açıklamalar karşısında, miktar artırımına ilişkin dilekçenin yeni bir dava niteliğinde olmayıp mevcut davada talep edilen tazminat miktarının miktar artırım suretiyle artırımına olanak sağlayan yasal bir hakkın kullanımına ilişkin olduğu da göz önünde bulundurulduğunda, artırılan tazminat miktarı yönünden davanın kabul edilmesi halinde, yasal faizin başlangıcının bu miktar yönünden de, idarenin uyuşmazlığın esasında ihtilafa, bir başka anlatımla temerrüde düştüğü tarih olduğu; aksi bir durumun hakkaniyete aykırı olacağı sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, artırılan tazminat miktarı bakımından da, idareye başvurunun yapıldığı 28/11/2016 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiğinden, davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan davacıların ve davalı idarenin istinaf başvurusularının reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan “tarafların istinaf başvurularının reddine” ibaresinin, “tarafların istinaf başvurularının reddine, İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan “toplam 94.930,95 TL maddi tazminatın, davalı idareye başvuru tarihi olan 28/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarece davacı … ve …’e ödenmesine” şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz isteminin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2. Davanın kısmen kabulüne kısmen reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtildiği şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın …İdare Mahkemesine gönderilmesine, 26/12/2022 tarihinde esas yönünden oy birliği, faiz başlangıç tarihi yönünden oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Davacılar lehine hükmedilen maddi tazminat tutarının artırılan tazminat miktarına tekabül eden kısmına işletilecek yasal faizin başlangıç tarihinin, davalı idareye başvuru tarihi olması gerekirken miktar artırım dilekçesinin davalı idareye tebliğ edildiği tarih olarak alınması; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasını gerektiren, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hata ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık kapsamında bulunmayıp, anılan maddenin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektiren, hukuka aykırılık teşkil ettiğinden; Bölge İdare Mahkemesi kararının, bu hususta yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına bu yönden katılmıyorum.