Danıştay Kararı 10. Daire 2019/9407 E. 2020/3279 K. 28.09.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/9407 E.  ,  2020/3279 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/9407
Karar No : 2020/3279

TEMYİZ EDEN (DAVALI) :Emniyet Genel Müdürlüğü / ANKARA
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına düzenlenen 13/07/2007 tarih ve 861 sayılı özel güvenlik şirketi faaliyet izin belgesinin 13/11/2017 tarihli Bakanlık makamı oluru ile iptaline ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğünün 14/11/2017 tarihli işleminin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davacı şirketin kurucu ortakları hakkında yapılan güvenlik soruşturmasında, şirketin kurucu ortağı ….’nun kullanıcısı olduğu değerlendirilen … hesabında konusu suç teşkil edebilecek paylaşım ve beğeni ekranlarının bulunduğu, diğer kurucu ortak … hakkında terör örgütü propagandası yapmak ve örgüt adına eylem ve faaliyetlerde bulunmak suçundan işlem yapıldığı, … Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen … sayılı soruşturmanın derdest olduğu bilgisinin elde edildiği, bu nedenle davacı şirketin 13/07/2007 tarih ve 861 sayılı özel güvenlik faaliyet izin belgesinin iptal edilmesi üzerine bakılan davanın açıldığının anlaşıldığı, bu durumda, 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun uyarınca idare tarafından gereken araştırmanın yapıldığı görülmekle, güvenlik soruşturması sonucunda elde edilen bilgilerin davacı şirketin sunmakta olduğu özel güvenlik hizmetinin niteliği ve hizmetten yararlanan kamu kurumları olduğu hususu bir arada değerlendirildiğinde dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince, davacının istinaf başvurusu kabul edilerek ve … İdare Mahkemesi kararı kaldırılarak; uyuşmazlıkta, davacı şirketin kurucu ortaklarından …’nun kullanıcısı olduğu değerlendirilen … hesabında konusu suç teşkil edebilecek paylaşım ve beğeni ekranlarının bulunduğu bilgisi olduğu belirtilse de anılan eylemi sebebiyle … Ağır Ceza Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında yargılandığı, … tarih ve K:… sayılı kararda “…yapılmış paylaşımların terör örgütünün cebir, şiddet ve tehdit içeren yöntemlerini meşru gösteren, öven ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek nitelik taşımadıkları, söz konusu paylaşımların terör örgütü …/… ile irtibatının kurulamadığı, sanığın terör örgütü propagandası yapmak için paylaşım yaptığı yönünde dosyaya yansıyan herhangi bir kastının olmadığı, sanığın paylaşımlarının propaganda suçuna sebebiyet vermeyeceği…” gerekçesiyle beraatine karar verildiği, bu kararın 17/02/2018 tarihinde kesinleştiği, davacı şirketin diğer kurucu ortağı … hakkında terör örgütü propagandası yapmak ve örgüt adına eylem ve faaliyetlerde bulunmak suçundan işlem yapıldığı, …Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen … sayılı soruşturmanın derdest olduğu bilgisinin elde edildiği belirtilse de anılan suç sebebiyle yürütülen soruşturmanın il genelinde …terör örgütü tarafından organize edilen protesto gösterileri üzerine başlatıldığı, …’nun dosyasının ayrılarak … sayılı soruşturma dosyasında soruşturmasına devam edildiği, … Belediyesinin temizlik işlerini yapan … Temizlik Hizmetleri Tur. Geri Dön. Nak. San. Tic. Ltd. Şti. yetkilisi … hakkında devam edilen soruşturmada, yapılan araştırmalarda anılan (…) terör örgütüyle bir bağlantısının tespit edilemediği, olay günü çöp toplarken çekilmiş fotoğrafların dosyaya sunulduğu, olayla ilgili dönemin … İlçe Emniyet Müdürünün tanık sıfatıyla verdiği beyanda …’nun olay günü karşı duruşu olmadığını, işin yapılmasını engellemediğini, ikazı üzerine çöpleri toplamaya başladıklarını belirttiği gerekçesiyle … hakkında verilen … tarih ve … karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığı kararının 29/08/2018 tarihinde kesinleştiğinin görüldüğü, olayda, davacı şirketin kurucu ortakları hakkında, güvenlik soruşturmasına konu eylemleriyle ilgili kesinleşen yargı kararlarının değerlendirilmesinden, davacı şirketin amacı dışında faaliyet gösterdiği veya suç kaynağına dönüştüğü ya da terör örgütlerine aidiyeti, irtibatı ya da iltisakı bulunduğu ya da kurucu ortaklarının terör örgütlerine aidiyeti, irtibatı ya da iltisakı bulunduğu yönünde kesinleşmiş mahkeme hükmü bulunmadığı gibi bu konuda başka somut bilgi ya da belge de bulunmadığının anlaşıldığı, bu durumda, davacı şirket kurucu ortakları haklarında yapılan güvenlik soruşturmasında, şirketin kurucu ortağı …’nun … hesabından konusu suç teşkil edecek paylaşımlarda bulunduğu, diğer kurucu ortak … hakknda … Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yürütüldüğünden bahisle davacı şirketin 13/07/2007 tarih ve 861 sayılı özel güvenlik şirketi faaliyet izin belgesinin iptaline ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğu, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği
düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince; 08/06/2020 tarihli ara kararına verilen cevabın geldiği görüldü, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin işin esasına geçildi, gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usûl ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile anılan ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, artan posta ücretinin istemi hâlinde davalı idareye iadesine, 28/09/2020 tarihinde esasta oy birliğiyle, gerekçede oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)- KARŞI OY:

Dava, davacı şirket adına düzenlenen 13/07/2007 tarih ve 861 sayılı özel güvenlik şirketi faaliyet izin belgesinin 13/11/2017 tarihli Bakanlık makamı oluru ile iptaline ilişkin nün 14/11/2017 tarihli işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
26/06/2004 tarih ve 25504 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’un “Faaliyet izni” başlıklı 5. maddesinde; “Şirketlerin özel güvenlik alanında faaliyette bulunması İçişleri Bakanlığının iznine tâbidir…”, “Çalışma İzni” başlıklı 11. maddesinde; “Özel güvenlik görevlisi olarak istihdam edilecekler ile özel güvenlik şirketlerinde, alarm izleme merkezlerinde ve özel güvenlik eğitimi verecek kurumlarda kurucu ve/veya yönetici olarak çalışacaklar hakkında valilikçe güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılır. Soruşturma sonucu olumlu olanlara, bu Kanunun 14 üncü maddesinde belirtilen özel güvenlik temel eğitimini başarıyla bitirmiş olmak şartıyla, valilikçe çalışma izni verilir. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması bir ay içinde tamamlanır. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması her kimlik verilmesi veya ihtiyaç duyulması halinde yenilenir. Şirketlerde eğitici ve temsilci olacaklar ile şirket ortağı tüzel kişi ortaklarında da kurucularda aranan şartlar aranır ve güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılır. Göreve başlayan özel güvenlik görevlileri işveren tarafından onbeş gün içinde valiliğe bildirilir. Yönetici veya özel güvenlik görevlisi olabilme şartlarını taşımadığı veya bu şartlardan herhangi birini sonradan kaybettiği tespit edilenlerin kimliği iptal edilir. Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisakı veya irtibatı olduğu tespit edilen kişiler, özel güvenlik alanında faaliyet yürüten şirket veya birimlerde çalışamazlar.
” ve “Denetim” başlıklı 22. maddesinde; “İçişleri Bakanlığı ve valilikler özel güvenlik hizmetleri kapsamında, özel güvenlik birimlerini, özel güvenlik şirketlerini ve özel güvenlik eğitimi veren kurumları denetlemeye yetkilidir. Denetimin mahiyeti, kapsamı, usul ve esasları yönetmelikle belirlenir. Denetim sonucu tespit edilen eksikliklerin ilgili kişi, kurum, kuruluş ve şirketlerce verilen süre içinde giderilmesi zorunludur. Amacı dışında faaliyet gösterdiği veya suç kaynağına dönüştüğü ya da terör örgütlerine aidiyeti, irtibatı ya da iltisakı bulunduğu tespit edilen şirketlerin faaliyet izni iptal edilir. Bu şekilde faaliyet izni iptal edilen şirketlerin kurucu, temsilci ve yöneticileri özel güvenlik alanında faaliyette bulunamazlar.” hükümleri yer almaktadır.
Davacı şirkete ait özel güvenlik şirketi faaliyet izin belgesinin iptal edilmesine ilişkin Bakanlık makamı olurlu işlemin 5188 sayılı Kanun’un 11. ve 22. maddesine göre tesis edildiği anlaşılmaktadır. İşlemin tesis edilmesine gerekçe olarak ise davacı şirketin kurucusu ve yöneticisi olan kişiler hakkında açılan ceza soruşturmaları gösterilmiştir.
Öte yandan, Kanun’un 22. maddesi uyarınca, davacı şirketin, özel güvenlik şirketi olarak yürüttüğü faaliyetler bakımından, amacı dışında faaliyet gösterdiği veya suç kaynağına dönüştüğü ya da terör örgütlerine aidiyeti, irtibatı ya da iltisakı bulunduğu tespit edilen şirketlerden olduğu yönünde herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; şirket ortakları dışında ,5188 sayılı Kanun’un 22. maddesi bakımından davacı şirketin yürüttüğü faaliyetlere yönelik de araştırma ve inceleme yapılmaksızın, şirketin faaliyet izin belgesinin iptal edilmesine yönelik işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı görüldüğünden, Bölge İdare Mahkemesi kararının bu gerekçe ile onanması gerektiği oyu ile Daire kararına gerekçe yönünden katılmıyorum.