Danıştay Kararı 10. Daire 2019/9169 E. 2019/5785 K. 17.09.2019 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/9169 E.  ,  2019/5785 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/9169
Karar No : 2019/5785

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR): 1. …2. …
3. …4. …
5. …
VEKİLLERİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Üniversitesi Rektörlüğü / …
VEKİLİ : Av. …

MÜDAHİL (DAVALI) : …
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …

İSTEMİN_KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılardan …’in, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde 19/08/2011 tarihinde geçirdiği diskektomi ameliyatı sonrasında oluşan nörojenik mesane sebebiyle daimi olarak TAK (temiz aralıklı kateterizasyon) kullanmak zorunda kalmasında davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle maddi ve manevi tazminat ödenmesi talebiyle 11/06/2015 tarihinde yapılan başvurunun davalı idarece cevap verilmeyerek zımnen reddine dair işlemin iptali ile davacılardan … için fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak kaydıyla … TL maddi, … TL manevi; …’in kızları olan diğer davacılar için ise ayrı ayrı …’er TL manevi olmak üzere toplam … TL tazminatın davalı idarece olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; uyuşmazlığın çözümlenmesinin teknik bilgiyi gerektirmesi sebebiyle, Mahkemelerince Adli Tıp Kurumuna yaptırılan inceleme sonucunda düzenlenen 18/09/2017 tarih ve K:6710 sayılı bilirkişi raporunda, “… Üniversitesi Tıp Fakültesinde 19/08/2011 tarihinde lomber mikrocerrahi ile üç seviyeden (L3-4, L4-5, L5-S1) diskektomi ameliyatı yapıldığı, ameliyat sonrası idrar yapmakta güçlük çeken hastaya sonda takıldığı ve üroloji konsültasyonlarının yapıldığı, kişinin 24/10/2011 tarihinde … Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik tedavi ve rehabilitasyon servisine yatırıldığı, burada bel ağrıları ve nörojenik mesaneye yönelik tedavilerinin yapıldığı, kişinin idrarını TAK (temiz aralıklı kateterizasyon) ile boşaltabildiği, … Üniversitesi Tıp Fakültesinde 10/12/2012 tarihinde yapılan anorektal manometrede sfinkterin istemli kasılmasıyla basınç artışı olmadığı ve rektal duyarlılığın hafif azaldığı anlaşılmıştır. Bel ve bacak şikayetleri nedeniyle başvuran hastanın yapılan muayene ile tetkiklerinde lumbal herni tespit edilerek diskektomi ameliyatı yapılmış olduğu, lumbal herni için yapılan cerrahi girişimler arasında söz konusu ameliyat şeklinin uygulanan yöntemlerden biri olduğu, bu tür ameliyatlardan sonra söz konusu klinik şikayetlere neden olan bulgularda tam düzelme olamayabileceği, bunun yanı sıra ameliyat sonrasında ortaya çıkan nörojenik mesanenin bu tür ameliyatlardan sonra çıkabilen herhangi bir tıbbi kusur yada ihmalden kaynaklanmayan “komplikasyon” olarak nitelendirildiği, söz konusu komplikasyonları gidermeye yönelik müteaddit operasyonların yapılabileceği, komplikasyon yönteminin uygun olduğu cihetle; dava konusu olayda kişinin tedavisine katılan sağlık görevlilerinin uygulamalarının tıp bilimince genel kabul görmüş ilke ve kurallara uygun olduğu, dolayısıyla ilgili sağık çalışanlarına ve hastaneye atfı kabil kusur bulunmadığı” tespitlerine yer verildiği; söz konusu rapora karşı davacılar tarafından yapılan itiraz yerinde görülmeyerek rapor ve dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgeler değerlendirilerek, idarenin ve kişinin tedavisine katılan sağlık görevlilerinin sağlık hizmetini kusurlu yürüttüğüne ilişkin herhangi bir somut tespit bulunmadığı, ameliyat sonrasında ortaya çıkan nörojenik mesanenin ise herhangi bir tıbbi kusur yada ihmalden kaynaklanmayan komplikasyon olarak nitelendirilmesi gerektiği belirtilerek olayda maddi ve manevi tazminat koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; davacıların istinaf başvurusuna konu Mahkeme kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacılar tarafından başvuru dilekçesinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacılar tarafından, diskektomi ameliyatının beyin ve sinir hastalıkları uzmanı tarafından yapılmasına rağmen, Mahkemece hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu raporunu hazırlayan hekimler arasında beyin ve sinir hastalıkları uzmanı bulunmamasının usule aykırı olduğu, ayrıca söz konusu raporda davacının yaşadığı komplikasyonun giderilmesine yönelik müteaddit operasyonların yapılabileceğinin belirtildiği, bu hususun, uygulanan tedavinin yanlış olduğu ve bu tedavi sebebiyle davacı …’in zarara uğradığının kabulü anlamına geldiği, yargılama aşamalarında bilirkişi raporuna karşı yapılan itirazların yargı yerince değerlendirilmediği, eksik inceleme ve araştırma sonucu verilen Bölge İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFLARIN_SAVUNMASI : Davalı idare ve davalı idare yanında müdahil tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davacılar tarafından, bilirkişi incelemesi yaptırılan Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunda, beyin ve sinir cerrahi uzmanının katlımı olmadan rapor hazırlandığı iddia edilmiş ise de, mahkemece hükme esas alınan raporu hazırlayan bilirkişi kurulunda beyin ve sinir cerrahi uzmanının bulunduğu anlaşılmakla davacıların bu iddiası yerinde görülmemiştir.
Davacıların, ameliyat sonrası komplikasyonları gidermeye yönelik müteaddit operasyonların yapılmadığı iddia edilmiş ise de, davalı idareye bağlı hastanede davacı …’te ameliyat sonrası oluşan komplikasyonları gidermeye yönelik tedavisinin yapıldığı, ancak adı geçen davacının 2013 yılından itibaren süregelen komplikasyonlarının tedavisine yönelik olarak hastaneye başvurmadığı, dolayısıyla davacıların bu yöndeki iddialarının da dayanağı bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacıların temyiz isteminin reddine,
2.Yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 17/09/2019 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.