Danıştay Kararı 10. Daire 2019/7683 E. 2020/5436 K. 25.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/7683 E.  ,  2020/5436 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/7683
Karar No : 2020/5436

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Turistik Tesisler ve Hizmet İşletmeleri A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı dava konusu işlemin iptali yolundaki kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, 2004/1 dönemine ilişkin dört aylık sigorta prim bordroları ile 2004/3-12 ve 2005/3-10 dönemlerine ait aylık prim ve hizmet belgelerinin süresi içinde Kuruma verilmediğinden bahisle mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 140. maddesi uyarınca 26.265,60 TL idari para cezası ile cezalandırılmasına dair SSK Aydın Sigorta İl Müdürlüğünün (Devredilen) … tarih ve .. sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı dava konusu işlemin iptali yolundaki kararının Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 05/11/2015 tarih ve E:2011/2242, K:2015/6982 sayılı kararı ile eksik inceleme nedeniyle bozulması üzerine verilen… tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Sigorta Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından hazırlanan rapor uyarınca davacı hakkında eksik işçilik bildirimi nedeniyle tesis edilen 84.281,50 TL prim tahakkuku işleminin iptali istemiyle açılan davada, … Asliye Hukuk Mahkemesince verilen … tarih ve E:… K:… sayılı kararın … Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla bozulduğu, bozma sonrasında Mahkemece yeniden yapılan yargılama neticesinde … tarih ve E:… K:… sayılı karar ile “davalı kurum tarafından gerçekleştirilen eksik işçilik bildirimi sebebine dayalı olarak 84.281,50 TL prim tahakkuku işleminin iptaline” karar verildiği, bu durumda … Asliye Hukuk Mahkemesince dava konusu para cezasına esas alınan dayanak raporun farazi kriterlere göre oluşturulduğu ve hukuka uygun olmadığı, dava konusu idari para cezasına konu olan 2004 ve 2005 yıllarına ilişkin dönemlerde davacı şirketin eksik prim tahakkuku bulunmadığının tespit edilmiş olması karşısında, dava konusu idari para cezasında hukuka ve mevzuata uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, savunmalarının dikkate alınmadığı, asgari işçilik yöntemi olarak kanunda sayılan unsurların baz alındığı, müfettiş raporunun güçlü delil niteliğinde olduğu ve aksi sabit oluncaya kadar geçerliliğini koruduğu, idari para cezasının uygulanmasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığı, idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 12/03/2020 tarihli ara kararına cevabın geldiği görülerek gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı şirket tarafından Aydın ili, … ilçesinde otel işletildiği, teftiş programı kapsamında iş yerinde 19/04/2004 – 28/06/2004 tarihleri arasında fiili denetim yapıldığı, denetim sonucu hazırlanan … tarih ve … sayılı rapor uyarınca davacının 2004/1 dönemine ilişkin dört aylık sigorta prim bordroları ile 2004/3-12 ve 2005/3-10 dönemlerine ait aylık prim ve hizmet belgelerini süresi içinde Kuruma vermediğinin tespit edildiğinden bahisle idari para cezası ile cezalandırıldığı, bu cezaya yapılan itirazın reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
İşlem tarihinde yürürlükte olan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 79. maddesinin 1. fıkrasında; “İşveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalının sigorta primleri ve destek primi hesabına esas tutulan kazançlar toplamı ve prim ödeme gün sayıları ile bu primleri gösteren ve örneği yönetmelikle belirlenen asıl veya ek belgeleri ait olduğu ayı veya dönemi takip eden ayın sonuna kadar Kuruma vermekle ve Kurumca istenilmesi halinde iş yeri kayıtlarını ibraz etmekle veya sigortalı çalıştırmadığı takdirde, bu hususu sigortalı çalıştırmaya son verdiği tarihten itibaren bir ay içinde yazılı olarak Kuruma bildirmekle yükümlüdür. ..” hükmü, aynı maddenin 5. fıkrasında, bu yükümlülükleri yerine getirmeyen işverenler hakkında 140. madde hükümlerinin uygulanacağı, 13. fıkrasında da; … “Sigorta müfettişince Kuruma asgari işçilik tutarı bildirilmediği tespit edilen işyerleri hakkında ayrıca bu Kanunun 140 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (d) bentlerinin son fıkralarına göre işlem yapılır.” hükmü yer almaktadır.
506 sayılı Kanun’un 140. maddesinde, “c) Bu Kanunun 79 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca verilmesi gereken belgeleri anılan fıkrada belirtilen süre içinde Kuruma vermeyenlere her bir fiil için belgenin; 1- Asıl nitelikli olması halinde aylık asgarî ücretin üç katını geçmemek kaydıyla Kuruma verilmiş olan belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına aylık asgarî ücretin 1/5’i tutarında, 2- Ek nitelikte olması halinde Kuruma verilmiş olan her bir ek belge için aylık asgarî ücretin 1/8’i tutarında, Şu kadar ki, ek belgenin 79 uncu maddenin üçüncü fıkrasına istinaden Kurumca re’sen düzenlenmesi durumunda aylık asgarî ücretin üç katı tutarında, 3- Mahkeme kararı ile veya denetim elemanlarınca yapılan tespitler sonucunda ya da kamu kurum ve kuruluşları tarafından düzenlenen belgelerden hizmetleri veya kazançları Kuruma bildirilmediği veya eksik bildirildiği saptanan sigortalılarla ilgili olması halinde, belgenin asıl veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği üzerinde durulmaksızın aylık asgarî ücretin üç katı tutarında….”, hükmü, aynı bendin son fıkrasında; “Bu Kanunun 79 uncu maddesinin onüçüncü fıkrası uyarınca sigorta müfettişi tarafından veya 130 uncu maddesinin sekizinci fıkrasında belirtilen serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavirlerce düzenlenen raporlara istinaden Kuruma bildirilmediği tespit edilen eksik işçilik tutarının maledildiği aylardan dolayı aylık asgarî ücretin üç katı tutarında ….”, hükmü, aynı maddenin “d” bendinin son fıkrasında; “Defter ve belgelerinin tümünü bu bentte belirtilen süre içinde ibraz etmekle birlikte, yönetmelikte belirtilen usul ve esaslara uygun olarak düzenlemeyenlere, her bir geçersizlik hali için, ibraz edilmemesi üzerine uygulanan miktarları aşmamak kaydıyla aylık asgari ücretin yarısı tutarında..”, idari para cezası verilir hükmü düzenlenmiştir.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nu yürürlükten kaldıran 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun, idari para cezasına ilişkin hükümleri 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe girmiş olup; anılan Kanun’un 85. maddesinin 1. fıkrasında; “İşverenin, işin emsaline, niteliğine, kapsam ve kapasitesine göre işin yürütümü açısından gerekli olan sigortalı sayısının, çalışma süresinin veya prime esas kazanç tutarının altında bildirimde bulunduğunun tespiti halinde, işin yürütümü açısından gerekli olan asgarî işçilik tutarı; yapılan işin niteliği, kullanılan teknoloji, işyerinin büyüklüğü, benzer işletmelerde çalıştırılan sigortalı sayısı, ilgili meslek veya kamu kuruluşlarının görüşü gibi unsurlar dikkate alınarak tespit edilir. Söz konusu tespitler, Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları tarafından yapılır.” hükmü, aynı madddenin 4. fıkrasında; “Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca, Kuruma asgarî işçilik tutarının bildirilmediği tespit edilen işyerleri hakkında ayrıca 102 nci maddenin birinci fıkrasının (d) bendi ile (e) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca idarî para cezası uygulanır.” hükmüne yer verilmiş, aynı Kanunun 102. maddesinin 1. fıkrasının “d” bendinde, “59 uncu maddesi uyarınca Kurumun defter ve belge incelemeye yetkili denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları tarafından veya 59 uncu maddesinin beşinci fıkrasında belirtilen serbest muhasebeci malî müşavirler ile yeminli malî müşavirlerce düzenlenen raporlara istinaden, Kuruma bildirilmediği tespit edilen eksik işçilik tutarının mal edildiği her bir ay için, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.” hükmüne, “e/4” bendinde ise; “Tutmakla yükümlü bulunulan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken ceza tutarını aşmamak kaydıyla; defter ve belgelerin tümünü verilen süre içinde ibraz etmekle birlikte; kanunî tasdik süresi geçtikten sonra tasdik ettirilmiş olan defterlerin tasdik tarihinden önceki kısmı, işçilikle ilgili giderlerin işlenmemiş olduğu tespit edilen defterler, sigorta primleri hesabına esas tutulan kazançların kesin olarak tespitine imkân vermeyecek şekilde usulsüz veya noksan tutulmuş defterler, herhangi bir ay için sigorta primleri hesabına esastutulması gereken kazançların ve kazançlarla ilgili ödemelerin (sigorta primine esas kazancın ödemeye bağlı olduğu durumlar dahil) o ayın dahil bulunduğu hesap dönemine ait defterlere işlenmemiş olması halinde, o aya ait defter kayıtları geçerli sayılmaz ve bu geçersizlik hallerinin gerçekleştiği her bir takvim ayı için, aylık asgari ücretin yarısı tutarında; kullanılmaya başlanmadan önce tasdik ettirilmesi zorunlu olduğu halde tasdiksiz tutulmuş olan defterler geçerli sayılmaz ve tutmakla yükümlü bulunulan defter türü dikkate alınarak bu bendin (1) ve (2) numaralı alt bentlerine göre; Vergi Usûl Kanunu gereğince bilanço esasına göre defter tutulması gerekirken işletme hesabı esasına göre tutulmuş defterler geçerli sayılmaz ve bu bendin (1) numaralı alt bendine göre … idari para cezası uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta, İdare Mahkemesince, aynı teftiş raporu uyarınca eksik işçilik bildirimi nedeniyle tesis edilen prim tahakkuku işleminin iptali istemiyle açılan davada, … Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulü ile eksik işçilik bildirimi sebebine dayalı 84.281,50 TL eksik prim tahakkuku işleminin iptaline karar verildiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ise de, … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, … Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla bozulduğu görülmektedir.
Bu durumda, oluşan yeni hukuki duruma göre değerlendirme yapılarak yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan; … Dairesinin bozma kararı sonrası … Asliye Hukuk Mahkemesince işin esası yönünden bir karar verilmemesi halinde dava konusu işlemin mülga 506 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Kanun hükümleri karşılaştırılmak ve lehe ceza hükümleri dikkate alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerektiği de tabidir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un(Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.