Danıştay Kararı 10. Daire 2019/7625 E. 2023/512 K. 14.02.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/7625 E.  ,  2023/512 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No: 2019/7625
Karar No: 2023/512

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Hakkâri ili, Çukurca ilçesi, … köyünde ikamet etmekteyken yaşanan terör olayları nedeniyle köyünü boşaltmak durumunda kalan ve mal varlığına ulaşamaması sebebiyle 5233 sayılı Kanun uyarınca yaptığı başvuru sonucu, sulhname imzalanmak suretiyle 1995-2005 yılları arasında oluşan zararları karşılanan davacı tarafından, halen köyüne geri dönemediğinden bahisle 2006-2013 yılları arasında oluşan zararlarının 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanması istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 07/03/2018 tarih ve E:2015/7650, K:2018/2312 sayılı bozma kararına uyularak, uyuşmazlık konusu köye davacının başvurduğu 2013 yılına kadar güvenlik gerekçesiyle dönüşün mümkün olmadığı, davacının idareye başvuru tarihinden geriye doğru 30/05/2007 tarihine kadar, 5233 sayılı Kanun uyarınca varsa zararlarının tespiti ve mükerrer ödemeye sebep olmayacak şekilde tazmini gerekirken, talebin zımnen reddine ilişkin işlemin, başvuru tarihinden geriye doğru bir yılı aşan kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının dava konusu köye terör olayları nedeniyle değil ekonomik ve sosyal sebeplerden dolayı dönmediği, davacı tarafından köye dönme yönünde bir irade ortaya konulmadan yerleşim birimine kamu hizmeti götürülmesinin idarelerine ağır bir külfet yükleyeceği, yerleşim biriminin uyuşmazlık konusu yıllarda askeri yasak bölge ilan edilmediği iddialarıyla kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Hakkâri ili, Çukurca ilçesi, … köyünde ikamet etmekteyken yaşanan terör olayları nedeniyle köyünü boşaltmak durumunda kalan ve mal varlığına ulaşamaması sebebiyle 5233 sayılı Kanun uyarınca yaptığı başvuru sonucu, sulhname imzalanmak suretiyle 1995-2005 yılları arasında oluşan zararları karşılanan davacı tarafından, halen köyüne geri dönemediğinden bahisle 2006-2013 yılları arasında oluşan zararlarının 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanması istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik” başlıklı 26. maddesinin 1. fıkrasında, “Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır.” hükmü; 2. fıkrasında, “Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir.
” hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyasının incelenmesinden; … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulmasının talep edildiği, ancak UYAP sisteminden alınan nüfus kayıt örneğine göre davacının 21/01/2022 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.
2577 sayılı Kanun’un 26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir.” hükmünden kastedilen; münhasıran ölenin şahsına sıkı sıkıya bağlı olan, başkalarına devir ve temliki veya miras yoluyla intikali mümkün olmayan haklarla ilgili davalardır. Bunun dışında, Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca, ölene ait bulunan bütün haklar, mallar ve borçlar mirasçılara geçeceğinden, açılmış bulunan bu tür davaları ölenin mirasçılarının takip etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekmektedir.
Bu durumda; İdare Mahkemesince, davacının vefat etmiş olduğu ve uyuşmazlığın yalnız öleni ilgilendiren bir dava niteliğinde bulunmadığı gözetilerek, 2577 sayılı Kanun’un 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davayı takip hakkı kendisine geçen mirasçıların başvurmasına kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26. maddesinin 1. fıkrası hükmünün uygulanmasını teminen, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının BOZULMASINA,
2. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,14/02/2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26. maddesinde, dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar, gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar, dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verileceği, yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçelerin iptal edileceği, dosyanın işlemden kaldırılmasına dair kararların diğer tarafa tebliğ edileceği kurala bağlanmıştır.
UYAP kayıtlarının incelenmesinden, davacı …’ın temyiz aşamasında, 21/01/2022 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından, yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca varsa davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar dosyanın işlemden kaldırılması gerektiği kuşkusuz ise de, temyiz incelemesine konu dosyanın tekemmülü sağlandıktan; dolayısıyla dosya temyiz incelemesi yapılabilecek hale geldikten sonra davacının vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Dosya işlemden kaldırıldıktan sonra varsa davayı takip hakkı kendisine geçenin dosyanın işleme konulması talebiyle başvurması halinde yargılama safahatının geriye götürülmeyip kaldığı yerden devamının sağlanması, yargılama süresinin gereksiz uzatılmaması ve usul ekonomisi yönlerinden adil yargılanma hakkına daha uygun düşeceğinden Dairemizce bu aşamada temyiz incelemesi yapılarak gerekli olan kararın verilmesi ve 2577 sayılı Kanun’un 26. maddesi hükümlerinin temyize ilişkin karardan sonraki safahata yönelik olarak uygulanmak üzere dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesi gerektiği oyuyla salt davacının ölümü nedeniyle İdare Mahkemesi kararının bozulması yönündeki çoğunluk kararına katılmıyorum.