Danıştay Kararı 10. Daire 2019/758 E. 2019/1951 K. 11.03.2019 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/758 E.  ,  2019/1951 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/758
Karar No : 2019/1951

Kararın Düzeltilmesini
İsteyen (Davalı) : … Genel Müdürlüğü / …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davacı) : …

Diğer Davalı : …Valiliği / …

İstemin Özeti : Danıştay Onuncu Dairesince verilen 12/10/2018 tarih ve E:2016/599, K:2018/3096 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesine karar verilmesi istenilmektedir.

Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi :Davacının daha önceden tebliğe elverişli olduğu dosya kapsamından anlaşılan adresinin sonradan tebliğe elverişsiz hale geldiği, davacının yeni adres beyan etmediği ve davacıya ait güncel adres bilgisi de tespit edilemediğinden, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi kapsamında yapılan tebligatların sıhhatli olduğu, davalı idarenin karar düzeltme istemi hakkında işin esasına geçilerek karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince 2577 sayılı Kanun’un 14. maddesi uyarınca Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra gereği görüşüldü:
Dava; Irak vatandaşı olan ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu kapsamında uluslararası koruma başvurusunda bulunan davacının, belirlenen ikamet yerine süresinde gitmediğinden bahisle uluslararası koruma başvurusunu geri çekmiş sayılmasına ilişkin 12/08/2014 tarihli ve 71818-14 sayılı işlem ile bu işleme karşı Uluslararası Koruma Değerlendirme Komisyonu’na yapılan itirazın reddine ilişkin … Genel Müdürlüğü’nün 14/05/2015 tarih ve 201 sayılı yazısının iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının, … iline gitmesi yönünde kendisine tebligat yapıldığında oğlu olan …’nın (Mahkemelerinin E:… sayılı dosyasının davacısı) …ilinde tedavi olduğu, bu sebeple … iline giderek kayıt yaptıramadığı ve dolayısıyla bildirim yükümlülüğünü yerine getiremediğinin belirtildiği, bu hususa ilişkin olarak … Tıp Merkezi Sağlık Kurulunca düzenlenen 09/08/2014 tarihli raporun Mahkemelerinin E:… esas sayılı dosyasına sunulduğu, davalı idarece anılan hususlar araştırılarak, bu hususların gerçek olması durumunda mazeret olarak kabul edilip edilemeyeceği yönünde bir değerlendirme yapıldıktan sonra davacının uluslararası koruma talebi hakkında işlem tesis edilmesi gerekirken, bunlar yerine getirilmeden doğrudan uluslararası koruma başvurusunun geri çekilmiş sayılmasına ilişkin olarak tesis edilen işlem ile bu işleme karşı yapılan itirazın reddine dair işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idarenin, Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması istemiyle yaptığı başvuru neticesinde, Danıştay Onuncu Dairesinin 12/10/2018 tarih ve E:2016/599, K:2018/3096 sayılı kararıyla mahkeme kararı onanmıştır.
Davalı idare tarafından kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 12/10/2018 tarih ve E:2016/599, K:2018/3096 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik başlığını taşıyan 26. maddesinin üçüncü fıkrasında, “Davacının gösterdiği adrese tebligat yapılamaması halinde, yeni adresin bildirilmesine kadar dava dosyası işlemden kaldırılır ve varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir yıl içinde yeni adres bildirilmek suretiyle yeniden işleme konulması istenmediği takdirde, davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.” hükmü; aynı maddenin dördüncü fıkrasında ise, “Dosyaların işlemden kaldırılmasına ve davanın açılmamış sayılmasına dair kararlar diğer tarafa tebliğ edilir.” hükmü yer almaktadır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun Bilinen adreste tebligat başlıklı 10. maddesinde, tebligatın, tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son adresine yapılacağı, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı düzenlenmiş; aynı Kanun’un Kazai tebligat başlıklı bölümünde yer alan 34. maddesinde; bu bölümde yer alan hükümlerin adli, idari ve askeri yargı mercilerince yapılacak tebligat işlerinde uygulanacağı kuralına yer verildikten sonra Adres değiştirmenin bildirilmesi mecburiyeti başlıklı 35. maddesinde, kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimsenin, adresini değiştirdiği takdirde, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan yargı merciine bildirmeye mecbur olduğu, bu takdirde bundan sonraki tebliğlerin bildirilen yeni adrese yapılacağı, adresini değiştiren kimsenin yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshasının eski adrese ait binanın kapısına asılacağı ve asılma tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı, bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğlerin muhataba yapılmış sayılacağı düzenlenmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacının, 16/06/2015 tarihinde kaydedilen dava dilekçesinde beyan ettiği “… Mah. …. Sok. … Blok, No:…, … / …” adresine … İdare Mahkemesinin … tarihli ara kararının tebliği aşamasında adresin kapalı olması sebebiyle tebliğ evrakının iade edilmesi üzerine Mahkeme’nin … tarihli kararıyla dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacının, 10/08/2015 kayıt tarihli dilekçesinde, tebligat yapılmak üzere “… Mah. … Cad. … Apt. K:…, D:… / …” adresini beyan ederek dosyasının işleme konulmasını talep ettiği ve Mahkemenin 18/08/2015 tarihli kararıyla dosyanın tekrar işleme konulmasına karar verildiği, bu adrese yapılmak istenen tebligatın da … Caddesi’nde …Apartmanı isimli bir apartman olmadığı beyanıyla iade edildiği, Mahkemenin davacının ikamet adresi olarak “… Mah. … Cad. …Apt. … Blok, No:…, …” adresini tespit ettiği ve bu adrese 29/08/2015 tarihinde tebligat yapılarak dosyanın tekemmülü sağlandıktan sonra dava konusu işlemlerin iptaline karar verilerek iptal kararının da 15/12/2015 tarihinde bilinen son adrese tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı idarece yapılan temyiz başvurusu sonucunda Dairemizin onama kararının davacıya mahkemesince tebliği aşamasında ise, davacının yukarıda anılan adresten taşınmış olduğu beyanı ile tebliğ evrakının iadesi üzerine mahkemece 7201 sayılı Kanun’un 35. maddesi uyarınca tebligat tamamlanmış; aynı şekilde davalı idarenin karar düzeltme başvurusu neticesinde de dilekçenin 7201 sayılı Kanun’un 35. maddesi uyarınca 10/01/2019 tarihinde tebliğ edilerek dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, karar düzeltme aşamasında bulunan dosyanın tekemmülünün sağlanması amacıyla 7201 sayılı Kanun’un 35. maddesi uyarınca tebliğ yöntemi uygulanmışsa da, esasen davacının bilinen son adresine tebligat yapılamadığı, yabancı uyruklu olan davacının adresinin de tespit edilemediği, dolayısıyla dosyanın tekemmülünün sağlanamadığından, İdare Mahkemesince 2577 sayılı Kanun’un 26. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir yıl içinde davacı tarafından yeni adres bildirilmek suretiyle yeniden işleme konulması istenmediği takdirde, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmektedir.
Davalı idarenin karar düzeltme isteminin bu nedenle kabulü ile Danıştay Onuncu Dairesinin 12/10/2018 tarih ve E:2016/599, K:2018/3096 sayılı kararı kaldırılarak, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine, 11/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.