Danıştay Kararı 10. Daire 2019/7570 E. 2023/285 K. 08.02.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/7570 E.  ,  2023/285 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/7570
Karar No : 2023/285

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Aydın Atatürk Devlet Hastanesince, sigortalıların geçirmiş olduğu iş kazası ve meslek hastalığı bildirimlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına yasal süresi içinde yapılmadığından bahisle 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 26. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca 370.311,00 TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işleme yapılan itirazın reddine dair … tarih ve… sayılı Ünite İtiraz Komisyonu kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; iş kazası tespitinde hasta veya refakatçilerin bildirimlerinin asıl olduğu, iş kazası neticesinde meydana gelen yaralanmalarda, hasta yahut refakatçisi tarafından yaralanmanın iş yerinde gerçekleştiği veya olayın iş kazası niteliğinde bulunduğu bildirilmedikçe söz konusu hastalık ya da yaralanmanın iş kazası kapsamında olup olmadığının ilgili hekim ya da sağlık personeli tarafından ilk muayeneden önce tespitine olanak bulunmadığı, ilk muayeneden sonra ise iş kazası olduğunun hekim ya da sağlık personeli tarafından tespit edilmesi durumunda da provizyon kaydının ‘iş kazası’ olarak değiştirilebileceği dikkate alındığında, söz konusu yaralanmaların iş kazası neticesinde oluştuğunun ilgili hekim ya da sağlık personeli tarafından doğrudan tespit edilmesi gerektiği veya hasta yahut refakatçisi tarafından bu hususta beyanda bulunulduğu halde Yasa’da öngörülen sürede bildirimde bulunulmadığı hususunu somut olarak ortaya koyacak herhangi bir bilgi ya da belgenin de dosyaya sunulmadığı görülmekle; iş kazası ve meslek hastalığı bildiriminin yasal sürede yapılmadığından bahisle 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 26. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi ile aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca davacı idare hakkında 370.311,00 TL idari para cezası uygulanmasına dair dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu … İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından; 6331 sayılı Kanun uyarınca düzenlenen Kurum işleminin usul ve yasaya uygun olduğu, Kanunda öngörülen süre içerisinde bildirimde bulunulduğuna dair somut delil sunulması yükümlülüğünün davacı tarafa ait olduğu, zira Kurumun işverenler tarafından yapılan iş kazası bildirimleri üzerine hastane kayıtlarını inceleyerek dava konusu işlemi tesis ettiği, bu belgelerin elinde bulunduğu taraf olan davacının aksini ispatlaması gerektiği için somut belge sunulmaması nedeniyle dava konusu işlemin iptali yolundaki yerel mahkeme kararına karşı yapılan istinaf talebinin reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Aydın Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Yedieylül Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından … tarihli ve .. sayılı işlem ile Aydın Atatürk Devlet Hastanesince, sigortalıların iş kazası ve meslek hastalığı bildiriminin yasal sürede yapılmadığından bahisle 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 26. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi ile aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca 370.311,00 TL idari para cezası uygulanmış, bu işleme davacı idare tarafından … tarih ve … sayılı yazı ile yapılan itirazın … tarih ve …sayılı komsiyon kararıyla reddi üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 14. maddesinin 4. fıkrasında, sağlık hizmeti sunucularının kendilerine intikal eden iş kazalarını, yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının ise meslek hastalığı tanısı koydukları vakaları en geç on gün içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildireceği; 26. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde, söz konusu yükümlülükleri yerine getirmeyen sağlık hizmeti sunucularına veya yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularına idari para cezası verileceği; anılan maddenin 2. fıkrasında, 14. maddede belirtilen bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyenlere uygulanacak idari para cezalarının doğrudan Sosyal Güvenlik Kurumunca verileceği; Sosyal Güvenlik Kurumunca verilen idari para cezalarının tebliğ, itiraz ve tahsilinde 5510 sayılı Kanun’un 102. maddesi hükümlerinin uygulanacağı kurallarına yer verilmiştir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 102. maddesinin 4. fıkrasında, “İdarî para cezaları ilgiliye tebliğ ile tahakkuk eder. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ya da Kurumun ilgili hesaplarına yatırılır veya aynı süre içinde Kuruma itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde, idari para cezası kesinleşir.” hükmü yer almaktadır.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun “Genel kanun niteliği” başlıklı 3. maddesinde, “(1) Bu Kanunun;
a) İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde,
b) Diğer genel hükümleri, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanır.” hükmü ve yine aynı Kanun’un “Başvuru yolu” başlıklı 27. maddesinde, “(1) İdarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idarî yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idarî yaptırım kararı kesinleşir.
(2) Mücbir sebebin varlığı dolayısıyla bu sürenin geçirilmiş olması halinde bu sebebin ortadan kalktığı tarihten itibaren en geç yedi gün içinde karara karşı başvuruda bulunulabilir. Bu başvuru, kararın kesinleşmesini engellemez; ancak, mahkeme yerine getirmeyi durdurabilir.
(3) Başvuru, bizzat kanunî temsilci veya avukat tarafından sulh ceza mahkemesine verilecek bir dilekçe ile yapılır. Başvuru dilekçesi, iki nüsha olarak verilir.
(4) Başvuru dilekçesinde, idarî yaptırım kararına ilişkin bilgiler, bu karara karşı ileri sürülen deliller açık bir şekilde gösterilir. Dilekçede ayrıca, başvurunun süresinde yapılmasını engelleyen mücbir sebep dayanaklarıyla gösterilir.
(5) İdarî yaptırım kararının mahkeme tarafından verilmesi halinde, bu karara karşı ancak itiraz yoluna gidilebilir.
(6) Soruşturma konusu fiilin suç değil de kabahat oluşturduğu gerekçesiyle idarî yaptırım kararı verilmesi halinde; kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz edildiği takdirde, idarî yaptırım kararına karşı başvuru da bu itiraz merciinde incelenir.
(7) Kovuşturma konusu fiilin suç değil de kabahat oluşturduğu gerekçesiyle idarî yaptırım kararı verilmesi halinde; fiilin suç oluşturmaması nedeniyle verilen beraat kararına karşı kanun yoluna gidildiği takdirde, idarî yaptırım kararına karşı itiraz da bu kanun yolu merciinde incelenir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı idare hakkında iş kazası ve meslek hastalığı bildiriminin yasal sürede yapılmadığından bahisle 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 26. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi ile aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca idari para cezası uygulandığı görülmektedir.
Kabahatler Kanunu’nun, idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacak, diğer kanunlarda görevli mahkemenin gösterilmesi durumunda ise uygulanmayacaktır.
6331 sayılı Kanunda, bu Kanun uyarınca verilecek para cezalarına karşı gidilecek “kanun yolu” gösterilmemiştir. Anılan Kanunda, bu Kanun uyarınca Sosyal Güvenlik Kurumunca verilen idari para cezalarının tebliğ, itiraz ve tahsilinde 5510 sayılı Kanun’un 102. maddesi hükümlerinin uygulanacağı belirtilmekte ise de, maddeye yapılan bu atıf “tebliğ, itiraz ve tahsille” sınırlı tutulmuştur. 5510 sayılı Kanunun 102. maddesinde ifade edilen “itiraz” Kuruma yapılan bir idari başvuru yolu olup, maddede yer alan ve idari para cezalarına karşı dava açılacak yargı yerini İdare Mahkemesi olarak gösteren kanun yoluna ilişkin hükme yapılan bir atfı içermemektedir.
Bu durumda, davacı idare hakkında 6331 sayılı Kanun’un 26. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi uyarınca verilen idari para cezasına karşı 5326 sayılı Kanun hükümleri gereğince Sulh Ceza Mahkemesine itiraz edilebileceği anlaşılmakla, davanın adli yargının görevine girdiği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesi kararında bu yönden hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin KABULÜNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:…sayılı temyize konu kararının görev yönünden BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesine gönderilmesine,
08/02/2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.