Danıştay Kararı 10. Daire 2019/7485 E. 2023/136 K. 17.01.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/7485 E.  ,  2023/136 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/7485
Karar No : 2023/136

TTEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valliği / …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- … 2- …

313-…
VEKİLLERİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından; Hakkari ili, Çukurca ilçesi, … köyünde ikamet etmekte iken meydana gelen terör olayları nedeniyle 1995 yılında göç etmek zorunda kaldıkları ve halen köylerine dönemediklerinden bahisle, uğradıklarını iddia ettikleri 2014 yılına ilişkin zararlarının 5233 sayılı Kanun kapsamında tazmini istemiyle yaptıkları 11/12/2014 tarihli başvurunun Hakkari Valiliği 3 No’lu Zarar Tespit Komisyonu’nun … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 16/01/2018 tarih ve E:2016/9314, K:2018/66 sayılı kararıyla, dava konusu işlemin …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve …’a yönelik kısmının iptali istemi açısından davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin kısmının onanması, diğer davacılar yönünden davanın reddine ilişkin kısımının bozulması üzerine, bozma kararına uyularak, Zarar Tespit Komisyonunca mükerrer ödemeye sebep olmayacak şekilde, 5233 sayılı Kanun uyarınca davacıların varsa zararlarının tespiti ve tazmini gerekirken, başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, köy halkının kendi isteği ile köye dönmedikleri, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacılar tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının kısmen onanması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26. maddesinin 1. fıkrası hükmü gereğince kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
A) Temyize konu kararın, davacılardan …, … yönünden incelenmesi:

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik” başlıklı 26. maddesinde, “Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik ve niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir.” hükümlerine yer verilmiştir.
2577 sayılı Kanun’un 26. maddesinin “yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir.” hükmünden kastedilen münhasıran ölenin şahsına sıkı sıkıya bağlı olan, başkalarına devir ve temliki veya miras yoluyla intikali mümkün olmayan haklarla ilgili davalardır. Bunun dışında, Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca, ölene ait bulunan bütün haklar, mallar ve borçlar mirasçılara geçeceğinden, dava açılmakla mameleki niteliğe dönüşen haklar da ölenin malvarlığının bir bölümünü oluşturacağından, açılmış bulunan bu tür davaları ölenin mirasçılarının takip etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyasının incelenmesi ve UYAP’ta yapılan araştırma neticesinde MERNİS’ten alınan nüfus kayıt örneklerine göre;
Davacılardan …’in 12/06/2015 tarihinde, …’ın 07/09/2016 tarihinde, …’ın 16/03/2018 tarihinde, …’ın 23/10/2019 tarihinde, …’ın 23/09/2021 tarihinde, …’ın 31/01/2021 tarihinde, …’ın 22/06/2022 tarihinde, …’ın 31/07/2017 tarihinde, …’ın 30/12/2015 tarihinde, …’ın 20/10/2021 tarihinde, …’ın 13/11/2019 tarihinde, …’ın 06/04/2019 tarihinde, …’ın 11/01/2022 tarihinde, …’ın 31/07/2017 tarihinde, …’ın 01/01/2019 tarihinde, …’ın 12/05/2018 tarihinde, …’ın 29/11/2020 tarihinde, …’ın 18/06/2018 tarihinde, …’ın 15/11/2020 tarihinde, …’ın 03/02/2018 tarihinde, …’ın 15/08/2019 tarihinde, …’ın 15/12/2019 tarihinde, …’ın 07/01/2021 tarihinde, …’ın 16/07/2021 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; İdare Mahkemesince, isimleri belirtilen davacıların vefat etmiş olduğu ve uyuşmazlığın yalnız öleni ilgilendiren bir dava niteliğinde bulunmadığı gözetilerek, 2577 sayılı Kanun’un 26. maddesinin birinci fıkrası uyarınca davayı takip hakkı kendisine geçen mirasçıların başvurmasına kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir.

B) Temyize konu kararın, davacılardan …, …, …, dışındaki diğer davacılar yönünden incelenmesi:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, davacılardan …, …, …, dışındaki diğer davacılar yönünden usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının;
A) Davacılardan …, …, …, yönünden, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26. maddesinin birinci fıkrası hükmünün uygulanmasını teminen BOZULMASINA,
B) Davacılardan …, …, …, dışındaki diğer davacılar yönünden ONANMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/01/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.