Danıştay Kararı 10. Daire 2019/7231 E. 2023/795 K. 27.02.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/7231 E.  ,  2023/795 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/7231
Karar No : 2023/795

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : 1. Huk. Müş.Yrd. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından; 16/06/2013 tarihinde İstanbul ili, Şişli ilçesinde, Nişantaşı’na doğru gitmekte iken kamuoyunda Gezi Parkı olayları olarak bilinen eylemler sırasında, güvenlik güçlerince atılan plastik merminin gözüne isabet ettiğinden ve sol gözünü kaybettiğinden bahisle, olayda idarenin hizmet kusurunun bulunduğu ileri sürülerek uğradığı iddia edilen zararlarına karşılık 200.000,00 TL (miktar artırımı ile 371.027,46 TL) maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararıyla; dava konusu olayda, personel seçimi ve yetiştirilmesi konusunda gerekli yükümlülükleri yerine getirmeyen davalı idarenin hizmet kusuru işlediği, bu olay nedeniyle davacının uğradığı zararın davalı idarece karşılanması gerektiği, maddi tazminat istemi yönünden, Adli Tıp Kurumunca belirlenen %32.3 maluliyet oranı dikkate alınarak maluliyet zararının tespiti amacıyla alınan ve hükme esas alınabilecek nitelikte bulunan bilirkişi raporunda, davacının zararının 371.027,46 TL olduğu görüşüne yer verildiği, manevi tazminat istemi yönünden ise; olayın vuku buluş şekli, meydana gelen olayın, davacının bundan sonraki yaşamı üzerindeki neticeleri ve bu nedenle duyulan elem ve ızdırabın karşılığı olarak manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesince davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından; davacının ne şekilde yaralandığı ve sorumlularının tespit edilemediği, dava konusu olay sebebiyle idarelerinin sorumlu tutulamayacağı, toplumsal olaya hukuka uygun bir şekilde müdahale edildiğinden hizmet kusuru bulunmadığı, olayda manevi tazminatın şartları oluşmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından;, 16/06/2013 tarihinde İstanbul ili, Şişli ilçesinde, Nişantaşı’na doğru gitmekte iken kamuoyunda Gezi Parkı olayları olarak bilinen eylemler sırasında, güvenlik güçlerince atılan plastik merminin gözüne isabet etmesi sonucu yaralandığının, ilk müdahalenin Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapıldığının, gözü ve yüzündeki kemik eğriliği için ameliyat edildiğinin, sol gözünde kalıcı görme kaybı olduğunun ileri sürüldüğü, Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesince davacı hakkında düzenlenen 16/06/2013 tarihli Adli Muayene Raporunun olayın öyküsü kısmında “olaylardan acile sağlık ekibi eşliğinde gelen hasta” ibaresinin bulunduğu, aynı Hastanenin Göz Hastalıkları Kliniğinin davacıya ilişkin epikrizlerinde ise davacının 16/06/2013 tarihinde yatışının yapıldığının, 21/06/2013 tarihinde taburcu edildiğinin, sol retinal yırtık tanısı ile ameliyat edildiğinin belirtildiği, davacı tarafından, olayın meydana gelmesinde kusuru bulunduğundan bahisle zararlarının karşılanması istemiyle davalı idareye yapılan 06/03/2014 tarihli başvuruya cevap verilmemesi üzerine maddi ve manevi tazminat istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdare, kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
İdarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır.
Öte yandan; idarenin hukuki sorumluluğundan söz edebilmek için, ortada bir zararın bulunmasının yanında, bunun idareye yüklenebilen bir işlem veya eylemden doğması, başka bir anlatımla, zararla idari faaliyet arasında nedensellik bağının kurulabilmesi gerekmektedir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta, davacı tarafından, 16/06/2013 tarihinde emniyet güçlerince yapılan müdahale esnasında atılan plastik mermi nedeniyle yaralandığı ileri sürülmüş ise de; dava konusu olay sebebiyle şüpheli polisler hakkında 4483 sayılı Kanun kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine İstanbul Valiliği İl Emniyet Müdürlüğünce başlatılan ön inceleme sonucunda davacının iddialarına mesnet teşkil edecek bir suç unsuruna rastlanmadığı gerekçesiyle soruşturma izni verilmemesine karar verildiği, bu kararın, süresi içinde itiraz edilmediğinden kesinleştiği gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 4483 sayılı Kanun’un 4. maddesinin son fıkrası uyarınca soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği ve dosya kapsamında olayın nasıl meydana geldiğini gösteren MOBESE ve/veya kamera kaydı, tanık ifadesi… vb. herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı göz önüne alındığında, davacının uğradığı zararı doğuran eylemin idareden kaynaklandığına ilişkin davacının beyanı dışında her türlü şüpheden uzak, açık, net ve somut bir delil bulunmadığı; bir başka anlatımla, iddia olunan zararın idarenin eyleminden kaynaklandığını ortaya koyan bir illiyet bağının olmadığı dikkate alındığında, olay nedeniyle idarenin tazmin sorumluluğunun bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, davacının maddi tazminat isteminin kabulü, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının kabule ilişkin kısmına karşı davalı idarece yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin KABULÜNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 27/02/2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.