Danıştay Kararı 10. Daire 2019/7168 E. 2022/6426 K. 22.12.2022 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/7168 E.  ,  2022/6426 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/7168
Karar No : 2022/6426

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- …’ya velayeten anne … ve baba …
2- …
VEKİLLERİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. V. …
2- … Valiliği

İSTEMİN_KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, davacılar tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Mardin ili, Nusaybin ilçesinde, sokağa çıkma yasağının ilan edildiği 14/11/2015 tarihinde, … ile babası …’nın, patlayıcı bir maddenin çevreye saçtığı şarapnel parçalarının isabet etmesi sonucu yaralanmalarında idarenin sorumluluğunun bulunduğundan bahisle, uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık … için 1.100,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi, … için 100,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 151.200,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacıların olayla ilgili olarak yürütülen ceza soruşturmasında vermiş oldukları ifadelerinde ve dava dilekçesindeki beyanlarında maddi olayı ve idarenin sorumluluk sebeplerini açık biçimde ortaya koydukları, bu nedenle eylemin idariliğinin olayın meydana geldiği tarihte öğrenildiğinin kabulünün gerekeceği, zararın öğrenilme tarihi olarak ise, davacıların mahkemeye erişim hakkının kısıtlanmaması açısından, çocuk …’nın dava ehliyetinin bulunmadığı da gözetilerek, davacı baba …’nın hastaneden çıkış tarihinin esas alınması gerektiği, dolayısıyla baba …’nın hastaneden çıktığı 24/11/2015 tarihinden itibaren bir yıllık süre içerisinde ve en geç 24/11/2016 tarihine kadar idareye başvuru yapılması gerekirken, bu sürenin geçirilmesinden sonra 01/02/2017 tarihinde yapılan başvurunun reddi üzerine açılan davada süre aşımı bulunduğu gerekçesiyle davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu … İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu, davacılar tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından; usule ilişkin olarak, kesin sağlık kurulu raporu alınmadığından dava açma süresinin işlemeye başlamayacağı, eylemin idariliğinin olayla ilgili olarak yürütülen ceza soruşturmasında tanıkların dinlendiği gün öğrenildiği, Nusaybin ilçesinde 14/03/2016 tarihine kadar aralıklarla sokağa çıkma yasağı tedbiri uygulandığından davanın açılması noktasında engellerle karşılaşıldığı; esasa ilişkin olarak, olayın meydana gelmesinde idarenin hizmet kusurunun bulunduğu iddialarıyla kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı İçişleri Bakanlığı tarafından, davacıların temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Davalı Mardin Valiliği tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Mardin ili, Nusaybin ilçesinde, sokağa çıkma yasağının ilan edildiği 14/11/2015 tarihinde, … ile babası …, evlerinin sokağında bulundukları esnada, patlayıcı bir maddenin çevreye saçtığı şarapnel parçalarının isabet etmesi sonucu yaralanmışlardır.
Davacılar tarafından, olay nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararların karşılanması amacıyla 01/02/2017 tarihinde İçişleri Bakanlığı’na yapılan başvuru, Bakanlık tarafından, 22/02/2017 tarihli yazı ile Mardin Valiliği’ne yönlendirilmiştir.
UYAP sisteminden yapılan incelemede, davacıların idareye başvuru yaptığı 01/02/2017 tarihinde, olayla ilgili olarak … Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen (Soruşturma No: …) ceza soruşturmasının halen derdest olduğu görülmektedir.
Davacılar tarafından, başvurularının zımnen reddi üzerine, olay nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık maddi ve manevi tazminat ödenmesi istemiyle, 12/04/2017 tarihinde bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdarenin kusura dayalı ya da kusursuz sorumluluğu yanında, Anayasanın öngördüğü sosyal hukuk devleti anlayışına uygun olarak ve bu temel üzerinden, kolektif sorumluluk anlayışı çerçevesinde bilimsel ve yargısal içtihatlar ile sosyal risk ilkesi geliştirilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun ön karar başvurusu tarihinde yürürlükte olan haliyle “Doğrudan doğruya tam yargı davası açılması” başlıklı 13. maddesinde, idari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka süretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurmaları, bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava süresi içinde dava açılabileceği düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdari eylem nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle tam yargı davası açılabilmesi için; maddi olayın, zarara sebep olan eylemin idariliğinin ve yol açtığı zararın kesin olarak ortaya konulması zorunludur.
İdari eylem, idarenin işlevi sırasında bir hareketi, bir davranışı, bir tutumu veya hareketsizliği; idari karar ve işlemle ilgisi olmayan, başka bir deyişle öncesinde, temelinde bir idari karar veya işlem olmayan salt maddi tasarrufları ifade etmektedir. Dolayısıyla zarara sebep olan eylemin idariliği ve yol açtığı zarar bazen eylemin yapılmasıyla veya olayın gerçekleşmesiyle birlikte ortaya çıkarken, bazen de çok sonra, değişik araştırma, inceleme, ceza soruşturma ve kovuşturması veya kesin sağlık raporları sonucu ortaya çıkabilmektedir.
Esasen, idari eylemin bütün unsurlarıyla öğrenildiği ve zararın tam olarak ortaya çıktığı tarih dikkate alınmadan 2577 sayılı Kanun’un 13. maddesinde öngörülen bir ve beş yıllık sürenin hesaplanması, bazı hallerde dava açma hakkının kullanılamaması sonucunu doğuracaktır. Eylemin idariliğinin ve/veya zararın ortaya çıkmasıyla kullanılması mümkün olan dava açma hakkını ortadan kaldırır biçimde süre hesabı yapılmasının ise hak arama özgürlüğüyle bağdaşmayacağı açıktır.
Uyuşmazlıkta, davacıların idareye başvuru yaptığı 01/02/2017 tarihinde, olayla ilgili olarak … Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen (Soruşturma No: …) ceza soruşturmasının halen derdest olduğu görülmektedir.
Bu durumda, davacıların yaralanmasına neden olduğu belirtilen olaya ilişkin maddi gerçeğin ortaya çıkarılması amacıyla yürütülen ceza soruşturmasının devam ettiği dikkate alındığında, davacıların yaralanmasında idari bir eylem/eylemsizliğin (eylemin idariliğinin) ya da idarenin sorumluluk sebebinin bulunup bulunmadığının henüz ortaya konulamadığı, dolayısıyla idareye başvuru tarihi itibarıyla söz konusu olayın bütün unsurlarıyla birlikte davacılar tarafından öğrenilemediği anlaşıldığından, dava açma süresinin, davacı baba …’nın hastaneden çıktığı 24/11/2015 tarihinden itibaren başlayacağının kabulüne hukuki olanak bulunmamakta olup; İdare Mahkemesince, aksi yöndeki gerekçeyle davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz isteminin KABULÜNE,
2. Davanın süre aşımı yönünden reddi yolundaki … İdare Mahkemesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 22/12/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.