Danıştay Kararı 10. Daire 2019/6513 E. 2020/3309 K. 28.09.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/6513 E.  ,  2020/3309 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No: 2019/6513
Karar No: 2020/3309

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR): 1- Kendilerine asaleten, …, …’a velayeten … ve …
2- …
3- …
4- …
VEKİLLERİ : Av. …

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMLERİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından …’un sağ gözünde meydana gelen görme kaybında davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle uğranıldığı ileri sürülen maddi ve manevi zararlara karşılık olarak …’un kendisi için … TL maddi (işgöremezlik tazminatı), … TL geçici işgöremezlik tazminatı, … TL manevi, anne … ve baba … için ayrı ayrı … TL maddi, … TL manevi, kardeşler …, …, …, … ve … için ayrı ayrı … TL manevi, … TL de tedavi giderleri olmak üzere toplamda … TL tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davalı idare çalışanlarının açık alanda ilaçları yakarak imha etmeye çalışması ve sonrasında kalıntıları toplamaması nedeniyle kusurlu olduğu, sağlık ocağı görevlileri hakkında ceza yargılaması sonucunda mahkumiyet kararı verildiği, personelini eğitmek ve yetiştirmekle görevli idarenin yaşanan olay sonucu ortaya çıkan zararda hizmet kusurunun bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI: Davacılar tarafından, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının yetersiz olduğu, hükmedilen tazminata olay tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği, bilirkişi raporunda tespit edilen maluliyet oranının düşük olduğu, davalı idare tarafından ise davanın süresinde açılmadığı, olayda tazminat ödenmesinin şartlarının oluşmadığı ileri sürülerek Mahkeme kararının aleyhlerine olan kısımlarının bozulması istenilmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
… ili, … ilçesi, …Köyünde 19/04/2002 tarihinde sağlık ocağında görevli …’nin tarihi geçmiş ilaçları sağlık ocağının kömürlüğü önünde yakarak imha ettikten sonraki gün köydeki çocuklar yanmamış ilaçları alarak sağlık ocağının biraz ilerisinde yakmak istemişler, yakılmaya çalışılan ilaçlardan birinin patlaması sonucu davacılardan …’un sağ gözünde sakatlık oluşmuş, olayda idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
20/01/1982 tarih ve 17580 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanun’da hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler, elektronik işlemler ile ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla duruşma icrasında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı; ancak, davanın ihbarının Danıştay, mahkeme veya hâkim tarafından re’sen yapılacağı kurala bağlanmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinin birinci fıkrasında, davanın taraflarının, müdahillerin ve yargılamanın diğer ilgililerinin, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olduğu; 61. maddesinin birinci fıkrasında, taraflardan birinin, davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebileceği; 66. maddesinde ise üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabileceği hükümleri yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bakılan davada, davacılar tarafından, …’un sağ gözünde meydana gelen görme kaybında davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu iddiasıyla davalı idare aleyhine açılan tam yargı davasında yapılacak yargılama sonucunda idarenin tazmin yükümlülüğünün olduğuna hükmedilmesi halinde davalı idarenin dava konusu olaya ilişkin olarak sorumluluğu olan kişi veya kişilere rücu edebileceği dikkate alındığında bu kişilerin menfaatlerinin etkileneceği açıktır.
Bu itibarla; yukarıda belirtilen Kanun hükümlerinde öngörülen davanın ihbarı için geçerli koşulların oluştuğu anlaşılmakta olup, Mahkemece, esastan yeniden karar verilirken dava konusu olayda idare ile arasında rücu ilişkisi doğabilecek kişi veya kişilerin tespit edilerek davanın res’en ilgililere ihbar edilmesi gerektiğinden bu husus gözetilmeksizin yapılan yargılama sonucunda verilen kararda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Tarafların temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi yolunda verilen temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.