Danıştay Kararı 10. Daire 2019/6512 E. 2020/4304 K. 27.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/6512 E.  ,  2020/4304 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No: 2019/6512
Karar No: 2020/4304

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından Ondokuz Mayıs Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde ve Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi plastik cerrahi bölümünde tarafına uygulanan tedavi ve müdahalelerde davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu iddiasıyla 100.000,00 TL maddi, 150.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesinden alınan rapor ve dava dosyasında yer alan tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirilerek davacıya yönelik müdahale ve yürütülen tedavi süreçlerinin bilim ve tıp kurallarına uygun olduğu, davalı idareye atfedilebilecek bir hizmet kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hatalı ve eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporunu hükme esas alınan Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu, davalı idare tarafından aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmediği ileri sürülerek Mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanun’un 26. maddesinin birinci fıkrası hükmünün uygulanmasını teminen temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik” başlıklı 26. maddesinde, “1. Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik ve niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçıları aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. 2. Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir…” hükümlerine yer verilmiştir.
2577 sayılı Kanun’un 26. maddesinin “yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal olunur” hükmünden kastedilen münhasıran ölenin şahsına sıkı sıkıya bağlı olan, başkalarına devir ve temliki veya miras yoluyla intikali mümkün olmayan haklarla ilgili davalardır. Bunun dışında, Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca, ölene ait bulunan bütün haklar, mallar ve borçlar mirasçılara geçeceğinden, dava açılmakla mameleki niteliğe dönüşen haklar da ölenin mal varlığının bir bölümünü oluşturacağından, açılmış bulunan bu tür davaları ölenin mirasçılarının takip etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı …ı’nın, … İdare Mahkemesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı kararından sonra 12/12/2016 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; İdare Mahkemesince, davacının vefat etmiş olması ve uyuşmazlığın yalnız öleni ilgilendiren bir dava niteliğinde bulunmadığı gözetilerek, 2577 sayılı Kanunun 26. maddesinin birinci fıkrası uyarınca davayı takip hakkı kendisine geçen mirasçıların başvurmasına kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 26. maddesinin birinci fıkrası hükmünün uygulanmasını teminen temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26. maddesinin birinci fıkrası uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine,
2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/10/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde ve Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi plastik cerrahi bölümünde uygulanan tedavi ve müdahalelerde davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu iddiasıyla 100.000,00 TL maddi, 150.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen kararın; davacı tarafından temyiz edilerek bozulması istenilmiş, dosya Dairemize gönderilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik” başlıklı 26. maddesinin 1. fıkrasında, “Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır.”, 2. fıkrasında “Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir.
” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda aktarılan madde metnin değerlendirilmesinden; davanın açılmasından sonra ve esas hakkında karar verilmesinden önce ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davanın sürdürülmesine yönelik yolun belirlendiği; kararın verilmesinden sonra ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olması durumunun ise; medeni haklardan yararlanma ve bu hakları kullanma ehliyetinin son bulmasının dikkate alınarak değerlendirilmesi gerekeceği sonucuna ulaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, davanın esası hakkında karar verilmesinden sonra davacının vefat etmesi sebebiyle, temyiz talebinin incelenebilmesi için takibin yenilemesi gerekmekte olup; İdare Mahkemesince, temyiz aşamasına ilişkin olarak dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi ve sonrasında tekemmülün sağlanması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, dava dosyasının İdare Mahkemesine gönderilmesi gerektiğinden, kararın bozulması yönüyle Daire kararına katılmıyorum.

(XX) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26. maddesinde, dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar, gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar, dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verileceği, yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçelerin iptal edileceği, dosyanın işlemden kaldırılmasına dair kararların diğer tarafa tebliğ edileceği kurala bağlanmıştır.
UYAP kayıtlarının incelenmesinden, davacının, Mahkeme kararının temyizen incelenmesi aşamasında, 12/12/2016 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından, yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca varsa davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar dosyanın işlemden kaldırılması gerektiği kuşkusuz ise de, temyiz incelemesine konu dosyanın tekemmülü sağlandıktan, dolayısıyla dosya temyiz incelemesi yapılabilecek hale geldikten sonra davacının vefat ettiği, diğer yandan dosya işlemden kaldırıldıktan sonra varsa davayı takip hakları kendisine geçenin dosyanın işleme konulması talebiyle başvurması halinde yargılama safahatının geriye götürülmeyip kaldığı yerden devamının sağlanması, yargılama süresinin gereksiz uzatılmaması ve usul ekonomisi yönlerinden adil yargılanma hakkına daha uygun düşeceğinden Dairemizce bu aşamada temyiz incelemesi yapılarak gerekli olan kararın verilmesi ve davacı yönünden de 2577 sayılı Kanun’un 26. maddesi hükümlerinin temyiz kararından sonraki safahata yönelik olarak uygulanmak üzere dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği oyuyla temyize konu Mahkeme kararının salt davacının ölümü nedeniyle bozulması yönündeki çoğunluk kararına katılmıyorum.